Şimdi ''İSTASYON''dayız. Haber olsun, karanlığı göğsündeki ışıkla aydınlık tutanlara! Umutla yeni başlangıçlara koşanlara, Söyleyecek sözü olan, baharlı fikirlere sarılanlara... Haber olsun, şiirle hayata karışan, edebiyatla kendini bulanlara! Hasretle bekleyeni, hüzünle gideni olanlara... Haber olsun, hayata doğan ve inatla açanlara! Şimdi tüm iklimlerimizle ''İSTASYON'' dayız. Çünkü ''İSTASYON KAVUŞMAYI SEVER!'' MERHABA...
Deneme - Zülfü Livaneli - 38. Sayı
Zülfü Livaneli'nin yazdığı 'Deneme' Özgür Özbakır'ın seslendirmesiyle şimdi İstasyon'da!
12/16/2023 • 6 minutes, 50 seconds
Bir Güzel İnsan - Zeynep Oral - 38. Sayı
Zeynep Oral'ın yazdığı 'Bir Güzel İnsan' Deniz Özen'in seslendirmesiyle şimdi İstasyon'da!
12/16/2023 • 6 minutes, 26 seconds
Hepimiz Birimiz İçin - Zafer Köse - 38. Sayı
Zafer Köse'nin yazdığı 'Hepimiz Birimiz İçin' Özgür Özbakır'ın seslendirmesiyle şimdi İstasyon'da!
12/16/2023 • 6 minutes, 40 seconds
Zamanda Süzülmüş Bir Zaman - Şükrü Erbaş - 38. Sayı
Şükrü Erbaş'ın yazdığı 'Zamanda Süzülmüş Bir Zaman' Özgür Özbakır'ın seslendirmesiyle şimdi İstasyon'da!
12/16/2023 • 3 minutes, 23 seconds
Rilke Bugüne Seslenirken! - Şeyhmus Diken - 38. Sayı
Şeyhmus Diken'in yazdığı 'Rilke Bugüne Seslenirken!' Özgür Özbakır'ın seslendirmesiyle şimdi İstasyon'da!
12/16/2023 • 3 minutes, 30 seconds
Babamın Kanatları - Rıza Oylum - 38. Sayı
Rıza Oylum'un yazdığı 'Babamın Kanatları' Özgür Özbakır'ın seslendirmesiyle şimdi İstasyon'da!
12/16/2023 • 5 minutes, 45 seconds
Kadınlar Devrimi - Pelin Batu - 38. Sayı
Pelin Batu'nun yazdığı 'Kadınlar Devrimi' Deniz Özen'in seslendirmesiyle şimdi İstasyon'da!
12/16/2023 • 6 minutes, 13 seconds
Efsane Hoca - Nebil Özgentürk - 38. Sayı
Nebil Özgentürk'ün yazdığı 'Efsane Hoca' Özgür Özbakır'ın seslendirmesiyle şimdi İstasyon'da!
12/16/2023 • 10 minutes, 13 seconds
Unutulmaz Öğretmenler - Nazım Alpman - 38. Sayı
Nazım Alpman'ın yazdığı 'Unutulmaz Öğretmenler' Özgür Özbakır'ın seslendirmesiyle şimdi İstasyon'da!
12/16/2023 • 5 minutes, 29 seconds
Başöğretmen Atatürk - Nasuh Mahruki - 38. Sayı
Nasuh Mahruki'nin yazdığı 'Başöğretmen Atatürk' Özgür Özbakır'ın seslendirmesiyle şimdi İstasyon'da!
12/16/2023 • 4 minutes, 54 seconds
İlk Kar - Kubilay Erdelikara - 38. Sayı
Kubilay Erdelikara'nın yazdığı 'İlk Kar' Özgür Özbakır'ın seslendirmesiyle şimdi İstasyon'da!
12/16/2023 • 3 minutes, 7 seconds
Meczup - Kaan Murat Yanık - 38. Sayı
Kaan Murat Yanık'ın yazdığı 'Meczup' Özgür Özbakır'ın seslendirmesiyle şimdi İstasyon'da!
12/16/2023 • 7 minutes, 47 seconds
“Atatürk bizim içimize işlemiş bir ideoloji” - Hilal Solmaz - 38. Sayı
Hilal Solmaz'ın yazdığı “Atatürk bizim içimize işlemiş bir ideoloji” Deniz Özen ve Özgür Özbakır'ın seslendirmesiyle şimdi İstasyon'da!
12/16/2023 • 10 minutes, 34 seconds
Moğollar - Haydar Ergülen - 38. Sayı
Haydar Ergülen'in yazdığı Türkçe Sesli'nin 38. sayıdaki serisi Özgür Özbakır'ın seslendirmesiyle şimdi İstasyon'da!
12/16/2023 • 16 minutes, 17 seconds
HİKMET İYİDİR, CEHALET FENA - Hande Çiğdemoğlu - 38. Sayı
Hande Çiğdemoğlu'nun yazdığı 'HİKMET İYİDİR, CEHALET FENA' Deniz Özen'in seslendirmesiyle şimdi İstasyon'da!
12/16/2023 • 7 minutes, 11 seconds
Zafer Doruk - Halil İbrahim Özcan - 38. Sayı
Halil İbrahim Özcan'ın yazdığı 'Zafer Doruk' Deniz Özen ve Özgür Özbakır'ın seslendirmesiyle şimdi İstasyon'da!
12/16/2023 • 5 minutes, 59 seconds
Kendimizi tanımak bile bir yaşama sığmayabilir - Gülşen İşeri - 38. Sayı
Gülşen İşeri'nin yazdığı 'Kendimizi tanımak bile bir yaşama sığmayabilir' Deniz Özen'in seslendirmesiyle şimdi İstasyon'da!
12/16/2023 • 8 minutes, 49 seconds
Öğretmenlerimin Toplu Geçit Töreni - Gani Müjde - 38. Sayı
Gani Müjde'nin yazdığı 'Öğretmenlerimin Toplu Geçit Töreni' Özgür Özbakır'ın seslendirmesiyle şimdi İstayon'da!
12/16/2023 • 8 minutes, 5 seconds
Sonbahar Sayıklamaları - Dilek Neşe Açıker - 38. Sayı
Dilek Neşe Açıker'in yazdıpı 'Sonbahar Sayıklamaları' Deniz Özen'in seslendirmesiyle şimdi İstasyon'da!
12/16/2023 • 4 minutes, 42 seconds
Ey Yas... - Derya Erkenci - 38. Sayı
Derya Erkenci'nin yazdığı 'Ey Yas...' Özgür Özbakır'ın seslendirmesiyle şimdi İstasyon'da!
12/16/2023 • 4 minutes, 47 seconds
Sinem, Selma, İlhan, Taner, Ece, Cem ve diğerleri! - Deniz Özen - 38. Sayı
Deniz Özen'in hem yazıp hem seslendirdiği ' Sinem, Selma, İlhan, Taner, Ece, Cem ve diğerleri!' şimdi İstasyon'da!
12/16/2023 • 6 minutes, 50 seconds
Atatürk'e İki Kez 'Hayır' Diyen Kadın - Demet Cengiz - 38. Sayı
Demet Cengiz'in yazdığı 'Atatürk'e İki Kez 'Hayır' Diyen Kadın' Deniz Özen'in seslendirmesiyle şimdi İstasyon'da!
12/16/2023 • 5 minutes, 50 seconds
Mukaddes Öğretmen - Can Ersal - 38. Sayı
Can Ersal'ın yazdığı 'Mukaddes Öğretmen' Özgür Özbakır'ın seslendirmesiyle şimdi İstasyon'da!
12/16/2023 • 1 minute, 14 seconds
Başı Dik Sosyal Demokrat: Berna Laçin - Bircan Usallı Sinan - 38. Sayı
Bircan Usallı Sinan'ın yazdığı 'Başı Dik Sosyal Demokrat: Berna Laçin' Deniz Özen ve Özgür Özbakır'ın seslendirmesiyle şimdi İstayon'da!
12/16/2023 • 16 minutes, 14 seconds
Kırmızı Boyalı Ev - Bilge Çolak - 38. Sayı
Bilge Çolak'ın yazdığı 'Kırmızı Boyalı Ev' Deniz Özen'in seslendirmesiyle şimdi İstayon'da!
12/16/2023 • 8 minutes, 48 seconds
Okulda Şair Var - Betül Dünder - 38. Sayı
Betül Dünder'in yazdığı 'Okulda Şair Var' Deniz Özen'in seslendirmesiyle şimdi İstasyon'da
12/16/2023 • 7 minutes, 35 seconds
Hatıralarla Atatürk - Barış İnce - 38. Sayı
Barış İnce'nin yazdığı 'Hatıralarla Atatürk' Özgür Özbakır'ın seslendirmesiyle şimdi İstasyon'da!
12/16/2023 • 7 minutes, 55 seconds
Ölümsüz Aşk - Baran Bilgit - 38. Sayı
Baran Bilgit'in yazdığı 'Ölümsüz Aşk' Özgür Özbakır'ın seslendirmesiyle şimdi İstasyon'da!
12/16/2023 • 6 minutes, 52 seconds
Sabırla Koruk... - Ayşen Şahin - 38. Sayı
Ayşen Şahin'in yazdığı 'Sabırla Koruk...' Deniz Özen'in seslendirmesiyle şimdi İstasyon'da!
12/16/2023 • 8 minutes, 1 second
Zamana Yetişmek Öğrenerek - Aylin Ünal - 38. Sayı
Aylin Ünal'ın yazdığı 'Zamana Yetişmek Öğrenerek' Deniz Özen'in seslendirmesiyle şimdi İstasyon'da!
12/16/2023 • 4 minutes, 11 seconds
Öğrenmek - Ataol Behramoğlu - 38. Sayı
Ataol Behramoğlu'nun yazdığı 'Öğrenmek' Özgür Özbakır'ın seslendirmesiyle şimdi İstasyon'da!
12/16/2023 • 4 minutes, 35 seconds
Önemli Değil ki… - Zafer Köse - 35. Sayı
Zafer Köse'nin kaleminden 'Önemli Değil ki…' Özgür Özbakır'ın seslendirmesiyle şimdi İstasyon'da!
10/1/2023 • 13 minutes
Kendi Işığında Yanma Hali ve Erksan - Şeyhmus Diken - 35. Sayı
Şeyhmus Diken'in kaleminden 'Kendi Işığında Yanma Hali ve Erksan' Özgür Özbakır'ın seslendirmesiyle şimdi İstayon'da!
10/1/2023 • 5 minutes, 54 seconds
Şükrü Erbaş için Görünümler - Selahattin Yolgi - 35. Sayı
Selahattin Yolgi'nin kaleminden 'Şükrü Erbaş için Görünümler' Özgür Özbakır'ın seslendirmesiyle şimdi İstasyon'da!
10/1/2023 • 2 minutes, 22 seconds
Şükrü Erbaş - Orkun Galolar - 35. Sayı
Orkun Galolar'ın kaleminden 'Şükrü Erbaş' Özgür Özbakır'ın seslendirmesiyle şimdi İstasyon'da!
10/1/2023 • 3 minutes, 7 seconds
Şükrü Erbaş Yaşıyor Sessizce! - Nazım Alpman - 35. Sayı
Ataol Behramoğlu’nun Şiirlerindeki Yalnızlık İmgesi şimdi sizlerle!
7/26/2023 • 8 minutes, 5 seconds
Bir Gereklilik Olarak Kemal Sunal - Kubilay Erdelikara
Bir Gereklilik Olarak Kemal Sunal şimdi sizlerle!
7/26/2023 • 5 minutes, 48 seconds
Yazarım kehaneti ve kurgulanan gerçek - Dilek Neşe Açıker
Yazarım kehaneti ve kurgulanan gerçek şimdi sizlerle!
7/26/2023 • 5 minutes, 19 seconds
Ezginin Sureti - Derya Erkenci
Ezginin Sureti şimdi sizlerle!
7/26/2023 • 3 minutes, 38 seconds
Kamyonlar Kavun Taşır ve Ben Boyuna Onu Düşünürdüm
Kamyonlar Kavun Taşır ve Ben Boyuna Onu Düşünürdüm şimdi sizlerle
7/26/2023 • 4 minutes, 14 seconds
Sevenin Var Bak Ne Güzel - Bircan Usallı Sinan
Sevenin Var Bak Ne Güzel şimdi sizlerle
7/26/2023 • 11 minutes, 20 seconds
Yeniden - Bilge Çolak
Yeniden şimdi sizlerle!
7/26/2023 • 8 minutes, 40 seconds
“İyi ki” Dediğimiz Gazetecilik - Barış İnce
“İyi ki” Dediğimiz Gazetecilik şimdi sizlerle
7/26/2023 • 6 minutes, 3 seconds
Pandemi ve edebiyat 2
Kitapçılar, özellikle merkezden uzak, küçük kentlerdeki kitapçılar, edebiyatın ve yayıncılığın kılcal damarları gibidir. Okurun kitapla buluştuğu, o kentin kitapla ilgisi olan insanlarının birbiriyle görüştüğü, söyleştiği, okuduğu kitapları paylaştığı küçük ölçekli birer kültür merkezleridir. Abartı sayılmazsa, kendi ölçüleri içinde edebiyatın-kitabın yeniden yazıldığı yerlerdir. Bunların kapanması, sadece o kent için değil, ülkenin bütünü ve geleceği için öngörülemeyecek bir kültürel yoksulluğa dönüşecektir. Her şeyin internet üzerinden döndüğü bir gelecek, kolay, cazip görünse de sözünü ettiğimiz teması, iletişimi buralarda da ortadan kaldıracağı için, insanı hayata katacak olan kitap, insanı tam bir yalnızlığa gömecektir.
11/15/2022 • 7 minutes, 10 seconds
Genç Osman gibi meşhur...
Yok, bu Kayıkçı Kul Mustafa’nın yazdığı “Genç Osman Destanı”ndaki Genç Osman değil… Der demez, ‘nerden biliyorsun o olmadığını?’ dedim yine kendime. Öyle ya nerden biliyorum, belki de odur. Şimdilerde çocuklara, gençlere öğretiliyor mu bilmiyorum ama biz çocukluğumuzda tıpkı İstiklal Marşı gibi tüm sözlerini bilirdik bu destanın da. İsterseniz mırıldanmaya başlayabilirim: “İptida Bağdad’a sefer olanda /atladı hendeği geçti Genç Osman”, sonunu da söyleyebilirim “Yıkılası Bağdad seni döverken/Şehitlere serdar oldu Genç Osman.”
11/15/2022 • 7 minutes, 52 seconds
Sait faik Olabilmek
Yüz on altı yıl önce Adapazarı’nda doğdu. Edebiyatı sınıfsal kökleriyle dolaylı ilgilidir, yaşamıysa sınıfının beklentilerinden kaçmak üzerine kurulu bir “avare-flaneur” öyküsüdür. Soy kütüğüne “Abasızoğulları” adıyla yazılmak yerine, çoktan yitirmişliği çağrıştıran “Abasıyanık” adıyla yazılmayı yeğledi. Varoluşunun sancısını, o “
11/15/2022 • 10 minutes, 35 seconds
HAYAT GEÇER SANAT KALIR
ORHAN VELİ
11/15/2022 • 5 minutes, 11 seconds
Ece ile Cemal
Akademinin yeri boşlarından, pek kolay dolacağa da benzemiyor, en renkli, en canlı, en genç ve en heyecanlı hocalarından, hepimizin hocası niye demeyelim, Ünsal Oskay’ın yazdığı, Prof. Dr. tabii ama kullandığını hiç görmediğim için ben de başa değil sona yazıyorum, “Türk Şiirinin Üç Parasız Yatılısı”nda yan yanadır adları da, yolculukları da: Ece Ayhan, Cemal Süreya, Sezai Karakoç
11/15/2022 • 7 minutes, 5 seconds
Başını sokacak bir evin olsun evladım
“ Ev alma komşu al.” diye bir söz vardır. Bugünlerde kimsenin konu komşuyla ilgilendiği yok. Ev alabiliyorsan mutlusun. Hatta zenginsin. Pandeminin ardından gelen yeni ekonomik krizle birlikte ev fiyatları büt ün ülkede çılgınca artmaya başladı. Son yirmi yılda zaten çılgın bir inşaat hamlemiz var malum. Yollar yapılıyor, dağlar delinip tüneller açılıyor, dev köprüler inşa ediliyor.
11/15/2022 • 5 minutes, 25 seconds
Edebi kurgular âleminde
Sokakta, vapurda kitap okuyan insana hayatta aynı şeyi sanki hiç yapmamışçasına imrenirim. Yüreğim tutkulu bir coşkuyla tutuşur. Kendimi unutmak, her şeyi bırakmak, o an onun yerinde olmak isterim. Buhranımda bunalırken hiç faça vermem. Kimse farkına varmaz sinirlerimin nasıl harap durumda olduğunun. Oysa herkesin baktığı yerler ve gördüğü şeylerle bağım zayıftır. Ekseriyetle avare gezmeye teşne bir leylayımdır. Çelimsiz bir bulut, biraz da yağmurla kolayca eriyip dağılırım.
11/15/2022 • 3 minutes, 57 seconds
Dünyayı 70’ler kurtarır
Eğer insanların dünyaya gelip, gitmeleri kendilerine sorularak olabilseydi; yani doğumlar ana-babaların inisiyatifinde değil de çocukların arzularına göre düzenlenebilseydi… İnsanlara sorulsaydı: “Sen hangi zaman diliminde yaşamak istiyorsun?”
11/15/2022 • 4 minutes, 58 seconds
Es rüzgâr es!
Saatin alarmı çaldığında odanın karanlığında ayaklarını yataktan çıkarıp aşağıya indirdi. Kalkıp cebinin alarmını kapattı. Açtığı yarım gözlerle banyoya doğru ayaklarını sürüdü. Avucuna doldurduğu suyu yüzüne çarpar çarpmaz rahatladı. Sabahları seviyordu. Yeni bir güne tazelenmeyi, umutla güne başlamayı, pamuk anneannesinin yanaklarını öpmeyi, pencereden el sallamasını seviyordu. Koşa koşa vapura yetişmeyi, İnci’yle çay simit sırasına girmeyi, sonra da gülüşerek kaynatmayı seviyordu.
11/15/2022 • 4 minutes, 6 seconds
Saklangaç
Nasıl güzelsin
Avcumun içinde kuruyan zaman
Sevmek diyorum; tek tek sevmektir her bir zerreni
Sana ait ne varsa
- mevsimlerini
saatlerini
11/15/2022 • 53 seconds
NiLÜFER (AÇIKALIN) KÜÇÜKÇAVDAR
Sevgili Nilüfer, seninle yıllardır tanışırız. O kadar renkli ve güçlü bulurum ki seni, soruları hazırlarken sana ne soracağımı inan çok düşündüm. Öncelikle şunu sormak istiyorum: Ailen Makedonya topraklarından geldi. Biyoloji okudun. Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro bölümünde oyunculuk eğitimi aldın. İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda çalıştın, sonra Dostlar Tiyatrosu, Tiyatro Stüdyosu, Tiyatrokare gibi topluluklarda çalıştın. Güçlü bir sinema oyuncususun. Dizilerde oynadın, müzikle uğraşıyorsun ve iyi bir yazarsın.
11/15/2022 • 8 minutes, 28 seconds
Mezarlikta Açan Solmuş Güz Çiçekleri
Umut verimsiz bir topraktı, sense bu uğurda hayat damarlarını kuruttun. Neşe sonsuz bir bahardı, zaman öldüğünde ise kış ayının sonuydu. Hayaller kuruldu, yazıldı, bozuldu. Yine de hep içinde vardı o düşler, düş kurmak da yaz kadar sıcak bir oyundu.
11/15/2022 • 3 minutes, 14 seconds
ARINMA
Bir çocuğun şaşkınlığı kadar bu dünyaya saydam bakabilseydik, temiz toplum ya da temiz edebiyat sözlerine kanabilirdim. Şimdi bir yerlerde mırıldanıyorlar: — Ekonomi kirlenmiştir. — Politika kirlenmiştir. — Devlet kirlenmiştir. — Doğa kirlenmiştir. — Uzay kirlenmişt
11/15/2022 • 5 minutes, 45 seconds
Kötülüğün sıradanlığı iyiliğin ferahlığı
Kötülüğün felsefesi belki her zaman vardı ama insanların fırınlarda yakılıp üzerlerinde feci deneyler yapıldığı ortaya çıkınca, kötülük çiçekleri gibi kötülük felsefesi adeta karalıktan bitti. Hannah Arendt, kötülüğün sıradanlığından bahsederken aslında yüzyıllar boyunca yapılmış olan dini yorumları bir tarafa koyup hayatta hukuksuzluğun hüküm sürdüğü yerlerde kötülüğün sıradanlığından dem vurmuştu. Haklıydı da. Zira tüm kötülükleri bir grup günahkâra atfetmek ya da toplumun içinden günah keçileri seçip kendini rahatlatmak etrafımızı sis gibi saran kötülüğü temizleyemezdi. “
11/15/2022 • 6 minutes, 28 seconds
Cumhuriyet Çizgisi
Cumhuriyet üçüncü çeyreğini tamamladığında Ankara’da ilkokul öğrencisiydim. Hatırlıyorum, bir hatıra parası basılmıştı. Eski parayla Yüz Bin Türk Lirası’nda yetmiş beşinci yıl logosu yazı, kalpaklı Mustafa Kemal Atatürk turaydı. Kalpağı ve üniformasıyla gördüğüm Atatürk, o yıllardan itibaren düş dünyamda önemli bir yer aldı. Atatürk’ün kafasında neden daha önce görmediğim bir şapka vardı? Öğretmenime sorduğumda Kuvayı Milliye’den Samsun’a, Dumlupınar’dan İzmir’e uzanan bir masal anlattı. Sonra kazanımları, devrimleri, ülkemizin değişimini ve elbette Cumhuriyet’i..
11/15/2022 • 5 minutes, 36 seconds
Salâh Birsel
Salâh Birsel okurken… Bu girişi açıklamalıyım, ama zaten içinde açık geçtiği için de açık etmiş sayılırım ki, Salâh Birsel bizim evde hep açık durur! Açık yani apaçık. Orda burda, masanın üstünde, koltuğun kenarında, yatağın yanında, bahçenin ortasında, mutfak tezgahının üstünde... “
11/15/2022 • 7 minutes, 33 seconds
Kader
Sizsiniz! Ne varsa hayatımızda iyiye dair olan, sizsiniz membası. Toprakta biten ağacın da, demir kafeslere bürünmüş beton kolonların omuzlarında yükselen binaların da. Yolları kavuşturan köprülerin ve viyadüklerin, akan derelerin, biriken göllerin, dalgalanan denizlerin de… Arının konduğu çiçeği açansınız. Dağların da, onların başını örten karların da… Gökten düşen her damlanın var edeni de sizsiniz.
11/15/2022 • 4 minutes, 53 seconds
Özür dileriz Ata'm: ne sana layık olabildik ne gençliğimize...
Güzel… Yani güzelmiş… Annem babam, öyle anlatıyor. Sırtındaki sorumluluğun yükünün ağır olmadığı apayrı bir dünya yaratıyormuş insan kendine. Bazen çevrende olup bitenlerden soyutluyormuşsun kendini, bulutların üstünde gibi hissediyormuşsun. Daha sağlam arkadaşlıklar, bütün çılgınlıklar, cesaretin zirveye ulaştığı, her şeyi yapabileceğin düşüncesinin zihninin merkezine işlediği bir şeymiş gençlik
11/15/2022 • 5 minutes, 36 seconds
MADDİYATTAN ÇOK DAHA ÖNEMLİDİR İNSANLIK
Aydan Şener… Ülkemizin tescilli güzellerinden… Güzellerinden diyorum, çünkü 1981 yılında aldığı unvanı bu kadar çok hak eden ve güzel olmayı bu kadar başarıyla sürdürebilen az sayıda kişi tanıdım. Güzellik bir insana ancak bu kadar yakışabilir diye düşünüyorum. “Güzellik kime yakışmaz?” dediğinizi duyar gibiyim. Evet, bazı insana yakış - maz. Güzeldir ama donuktur, güzeldir ama buz gibi soğuktur, güzeldir ama elini tutasınız gelmez çünkü ruhuna işlememiştir, gözlerindeki canlılığa yansı - mamıştır ve en önemlisi kalbine bulaşmamıştır. “Fikrimin ince gülü, kalbimin şen bülbülü” şarkısındaki o zarif, o bir görüşte âşık olunan kadın gibidir Aydan Şener.
11/15/2022 • 11 minutes, 43 seconds
Kültürümüzün Sıradışı Üstünlüğü Hoşgörü
Hoşgörü kavramı Anadolu kültürünün en büyük erdemlerinden biridir. Yunus Emre’nin “Yaradılanı hoş gör, yaradandan ötürü.” veya Mevlana’nın “Gel, gel, yine gel, ne olursan ol, yine gel.” sözleri bu coğrafyada doğan, büyüyen, yaşayan herkesin aradan geçen neredeyse 750-800 yıla rağmen zihin haritalarına, paradigmalarına bir daha hiç çıkmamacasına işlenmiştir. Bizler de doğal olarak hayat görüşümüzü inşa ettiğimiz temellerden birini hoşgörü olarak kabul etmişiz. Karşılıklı olduğu ve toplumun tüm katmanları tarafından paylaşıldığı sürece büyük bir üstünlük olan bu vizyonun, toplum içerisinde barış, anlayış, huzur, denge ve refah, güvenlik gibi kazanımları olduğu ulusal tarihimizde kayıtlıdır.
11/15/2022 • 3 minutes, 49 seconds
Kum Koktu
Epikür paradoksunun göbeğinde çırpınıp duruyordu kedi. Sonsuz bir fraktaldan çıkabilmek için umutsuzca çabalamaktaydı. Çoğalıyor, azalıyor, büyüyor, küçülüyor, duvarlarını aşamıyordu. Bütün o hengâmede “Kötülükten kaçış mümkün mü?” diye sorup duruyordu kendi kendine. Nereden çıkmıştı hayatı çekilmez yapan bunca kemlik?
11/15/2022 • 4 minutes, 51 seconds
KRİZALİT
KRİZALİT
11/15/2022 • 53 seconds
Tarafsız İyilik olur mu?
George, arkadaşı Lennie ile 1930’lu yıllarda, Amerika’da çiftliklerde çalışır. Kendine ait küçük bir çiftlikte hayatını sürdüreceği günleri düşler. Bütün hayallerinde Lennie de vardır. Buna mecburdur George. Lennie kendi başına yaşayamaz. Dev cüsseli ve fizik gücü çok yüksek bu adam, zihinsel olarak gelişmemiştir.
11/15/2022 • 9 minutes, 37 seconds
Doktora gelen adam “Hastayım.” der
Doktora gelen adam “Hastayım.”
der, “Hayattan zevk alamıyorum.
Acılar aklıma geliyor, yemek
yiyemiyorum. Çıplaklar hatırıma
geliyor, onlarla birlikte üşüyorum.
11/15/2022 • 1 minute, 11 seconds
B planı ve C seçeneği
Seneler önce buluşmalarını belirli dönemlere sabitlediğimiz bir kadın grubumuz var. Aynı okul mezunları olarak başladık, sonra birinin iş arkadaşı, birinin çocukluktan beri dostu uğradı derken içlerinden bazıları asli ekibe girdi, çember genişledi.
11/15/2022 • 9 minutes, 17 seconds
Yeni bir kültür inşa etmek
Büyük usta Yaşar Kemal şöyle der: “İnsan soyunun meselelerine yabancı kalmış kişi, sanatında usta da olamaz. Yani o hüner dediğimiz küçücük şeyi de gösteremez. Çünkü insanı aşağılatan işlemlere karşı koymayan yürek, küçük yürektir. Küçük yürek ne kadar hünerli olursa olsun, ondan iyi sanat çıkmaz. Çıkamaz. Şu gelmiş geçmiş dünya sanatına bakın, hep kalanlar büyük yürekler, insan soyunu aşağılatanlara karşı koyan yürekler. Bunun dışında belki birkaç kişi var, diyeceksiniz. Ben buna inanamam. Varsa da, insanlar onları bir zaman için yutmuşlardır. Boyaları gözleri kamaştırır. Bir gün yaldızları sıyrılıp gerçek yüzleri ortaya çıkacaktır.”
11/15/2022 • 5 minutes, 33 seconds
YERYÜZÜ YURDUM BENİM
Güzellik dünyayı kurtaracak… Güzellik dünyayı kurtaracak… Güzellik dünyayı kurtaracak… Güzellik dünyayı kurtaracak… Günlerdir dilimin ucunda, kalbimde, beynimde bu tümce dönüp duruyor. Bozuk bir plak gibi. Sözün kaynağına giderken Dostoyevski ile Sait Faik arasında dolaşırken kendi kendime mırıldanıyordum: Evet, elbet, mutlaka, kesinlikle, güzellik dünyayı kurtaracak. İster burada vatanımda olayım ister bu sayfalarda tekrarladığım gibi “yeryüzü yurdum benim” diyerek, dünyanın herhangi bir yerinde olayım, inancım tam: Dünyayı güzellik kurtaracak...
11/15/2022 • 7 minutes, 41 seconds
NİKBİNLİK, BEDBİNLİK
Nitelikli yazarların iyilik kavramı üzerine düşüncelerini derlemek fikri, değerli filantrop dostlarım Ayşen Özyeğin ve Ayla Göksel’den çıktı. Yıllardır yürüttükleri sivil toplum kuruluşu çalışmalarının faydasını sorgulamakla başlamışlardı, değerli yazarlarımızın katılımıyla proje kapsamı genişledi. Binlerce yıldır filozofların, doğa bilimcilerin, antropologların, ilahiyatçıların ve daha pek çok uzmanın incelediği iyilik ve kötülük kavramları üzerine yeni bir söz söyleyebilmek zor.
11/15/2022 • 23 minutes, 43 seconds
Atanın ölümü gazimizin erken kaybı…
Belgesel serüvenimizin ilk zamanları... Yıl 1997... Periyodik olarak portreler anlatmaya başlamışız. Siyah-beyaz görüntüler hâkim gelip geçen 60’ar dakikada... Müthiş arşiv zorluğu var! Karanlıkta önümüzü görmeden yürüyoruz, yine de 40 bölüm geride kalmış! Çok sevdiğim sinema yapımcısı Necip Sarıcı’yla tanışmışız, zaman zaman sahibi olduğu Lale Film’in duvarlarda, depolarda ya da raflardaki külliyatından yararlanıyoruz.
11/15/2022 • 7 minutes, 29 seconds
İyiliği örgütlemek
İyilik ve (karşıtı) kötülük kavramlarının, soyut kavramlar olmayıp, kişisel ve toplumsal nedenleri, kökleri, kaynakları olduğu biliniyor. Sözgelimi, bir işveren, kötü insan olduğu için değil, o nedenle değil, kapitalizmin gereği olarak işçisini sömürmektedir.
11/15/2022 • 4 minutes, 30 seconds
Genç Osman gibi meşhur...
Yok, bu Kayıkçı Kul Mustafa’nın yazdığı “Genç Osman Destanı”ndaki Genç Osman değil… Der demez, ‘nerden biliyorsun o olmadığını?’ dedim yine kendime. Öyle ya nerden biliyorum, belki de odur.
11/15/2022 • 14 minutes, 21 seconds
KASIM ÇİÇEK AÇTI
KASIM ÇİÇEK AÇTI
11/14/2022 • 58 seconds
Hayat Geçer Şiir Kalır - Sennur Sezer
12Haziran 1943’te Eskişehir’de doğan Sezer, okula başlamadan okumayazma öğrenir. Bu nedenle 7 yaşında, ilkokul üçüncü sınıftadır. 1943 yılında, 1959’da maddi imkânsızlıklar nedeniyle İstanbul Kız Lisesi’nin ikinci sınıfından ayrılarak Haliç’teki Taşkızak Tersanesi’nde vasıfsız işçi olarak çalışmaya başlar. Bu tecrübeleri onun, çok erken bir dönemde örgütlü olarak işçi sınıfının bağımsızlık ve emek savaşıyla tanışmasını sağlar. Bu nedenle Sennur Sezer’in şiirini dünya görüşünden ayrı düşünmemek gerekir
10/15/2022 • 5 minutes
Hayat Geçer Şiir Kalır
Dünyayla yaralı, Cemal Süreya’nın Zelda’sı, kadın edebiyatçımızdı Nilgün Marmara… Türk edebiyatının kırılgan ve melankolik şairlerinden Nilgün Marmara, Balkan göçmeni bir ailenin iki kızından biri olarak, 13 Şubat 1958 tarihinde İstanbul’da doğdu. Liseyi Kadıköy Maarif Koleji’nde okudu. Üniversite hayatına İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden başladı ancak siyasi sebeplerle burada devam edemeyip tekrar sınava girdi ve Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünü kazandı. 12 Eylül 1980 Darbesi, Marmara’nın hayatına etki eden dönemlerden biri oldu. Üniversitenin kırmızı salonundaki edebiyat, şiir tartışmaları sona ermiş; yerini gizli ev toplantılarına bırakmıştı.
10/15/2022 • 5 minutes, 47 seconds
Yarısına razı olacaksın
Hiçbir şey olmadan geçiyor günler ya da olan şeyler, onları fark edilir kılacak manalara oturmuyor. “Yaşamak güzel, çok güzel şeydi. En güzel dua buna erişemezdi.” dese de Tanpınar, kendi içine doğru kuyu kazan insan özgür olmakta zorlanıyor. Hem teslim olmalı hem de cesur davranmalı hürriyet için. Yüreğinin derinliklerinde gençlik günlerinden bir parça da olsa aşk kırıntısı kalmalı. Kimsenin halinden tam memnun olmadığı, herkesin bir gün başka bir yere gitmek istediği, henüz tam oluşmamış yerdeyiz. Keşke vatan bu denli cennet gibi olmayaydı. Daha yavan, renksiz bir yerde yaşasaydık da coğrafya omuzlarımıza bu kadar yük vurmayaydı.
10/15/2022 • 3 minutes, 32 seconds
Hayat Yine sahnede!
4. Uluslararası Maltepe Tiyatro Festivali, 6-9 Ekim 2022 tarihlerinde gerçekleştirildi. Maltepe Belediyesi ve Avrasya Tiyatrolar Birliği ortaklığı ile düzenlediğimiz festivalimiz, 11 farklı ülkeden 168 tiyatro sanatçısını bir araya getirdi ve toplam 16 performansı Maltepelilerle buluşturdu. İstanbul Devlet Tiyatrosu’nun yanı sıra; Güney Kıbrıs, Özbekistan, İspanya, Kırgızistan, Türkiye ve Portekiz tiyatrolarının katılımıyla, yalnızca Maltepeliler değil, tüm İstanbullular tarafından yoğun ilgi gördü.
10/15/2022 • 4 minutes, 9 seconds
Gülin
Şişeden büyük bir yudum alıp ağzında çalkaladı, yuttu. Dili kurumuştu konuşmaktan. Neyse ki bitmişti de çıkabilmişti. Yan taraftaki park mı, ne? En çok ayak parmakları ‘eveet’ diye sevindi. Fazla çocuk da yok üstelik. Birkaç küçük kaydırakta, iki minik kız da salıncaktaydı.
10/15/2022 • 6 minutes, 4 seconds
Şiirimizin uzun soluklu adı: Ayten mutlu
Bu çok zor bir soru. Çünkü insanın kendini anlatması zor. Ya ben sandığım kişi değilsem korkusu ve kuşkusu hep içimizdedir. Bir gün gelir hiç yapmayacağınız bir işin, bir eylemin içinde bulursunuz kendinizi, ya da aklınızdan hiç geçmemiş bir tümce ağzınızdan çıkıverir. Ama kendimi bana soranlara şu yanıtı vermek isterim. Beni bana değil, şiirlerime sorun. Çünkü pek çok şiirim hayatımdan, duygularımdan, sevdalarımdan ve duyarlıklarımdan izler taşır. Yine de çocukluğumdan yola çıkıp anılarımı da kurcalayıp bir şeyler söyleyeceksem, şöyle başlamalıyım: Kalabalık bir aile odağında, masalların, menkıbelerin, destansı anlatıların uçkun kanatlarıyla cinlerin cirit attığı avlularda, derin kuyularında zaman zaman çocukluk düşlerinin boğulduğu, yine de paylaşımın...
10/15/2022 • 9 minutes, 18 seconds
MASA
Her anne baba, çocuğunun her şey olmasını ister. Çocuk elindeki kaşığı tencereye vurur, müzisyen olacak sanırlar. Sol ayağıyla topa şöyle gelişigüzel vurur, duvara posteri asılan futbolcu olacağını hayal ederler. Beyaz kâğıda bir çöp adam çizer, “Bir Van Gogh doğuyor!” diye haykırırlar. Bilinen travmadır işte. Her anne baba, kendi olamadığı ne varsa çocuğunun olmasını ister. Ne var ki tüm bu olma savaşlarının çoğu hazin biter. Öyle ya, yoksa dünya dâhilerden geçilmezdi.
10/15/2022 • 4 minutes, 46 seconds
Yabancı
Yüzümde tatlı bir gülümseme olduğunu hissediyorum. O kadar rahat bir uykudayım ki… Bunu fark edebiliyorum. Sanki bir yatağın değil, devasa bir kuş tüyünün üstünde, gökyüzünde süzülüyorum sakin sakin… Gözlerimin açılmaması için yeterli bir neden olan karanlık, kapalı gözlerimi rahatsız eden oldukça kuvvetli bir ışıkla açıldı. Saçı toplu, siyah bir kalem etek ve beyaz bir gömlek giymiş bir kadın; ciddi bir ifade ile “Zaman geldi efendim, hazırlanmalısınız.
10/15/2022 • 3 minutes, 56 seconds
Yarın, yeni bir gün
Ahu Sungur’u on yılı aşkın süredir tanıyorum. Bana göre Türkiye’nin aydınlık, gülümseyen yüzlerinden biri o. Oyunculuğunun yanı sıra Ahu’nun en sevdiğim yanlarından biri aile kavramına, insan haklarına olan inancı ve bu konudaki fikirlerini korkusuzca dile getirmesi. Evet, Ahu’nun hayatındaki en kıymetli kişi, benim de olduğu gibi, biricik oğlu Ege… Ege basketbolcu, 17 yaşında genç bir adam. Ahu’nun Ege’ye olan düşkünlüğünün elbette tüm annelere örnek olması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü annelik kavramı, ülkenin geleceği açısından çok kıymetli. Kadına şiddet uygulayan erkekleri de biz anneler yetiştiriyoruz sonuçta…
10/15/2022 • 14 minutes, 6 seconds
ve sürpriz
Semih’in kıpır kıpır hareketleri çoğalınca ineceğimiz durağa yaklaştığımızı anladım. Eve erken gittiği için annesinin nasıl da sevineceğini anlatıp duruyordu. Mutluyken hep böyle çok konuşurdu. Öğretmenimizin hastalanmasına üzüldük...
10/15/2022 • 4 minutes, 43 seconds
Pandemi ve Edebiyat 1
Salgınların, savaşların ya da başka büyük toplumsal felaketlerin hayatı kuşattığı zamanlarda, yazarın / şairin yaratım süreci öncesinde ve yaratım sürecinde hayatla kurduğu bağ, geçici bir süre için de olsa kopmaya başlar, askıya alınır. Ne kadar haklı nedenlerle olursa olsun, edebiyatçıyla birlikte bütün bir toplum bir kapanmaya doğru gider. Hayatın olağan ve kaotik akışının dışında kalır.
10/15/2022 • 5 minutes, 19 seconds
Ara Güler
Ara Usta ile 70’lerindeyken tanışmıştım. Güler, o günden bugüne fotoğraf çekti hep. 90’ıncı yaşını kutladı. Hatta, Bomontiada’da yaş gününde açılan “Ara Güler Müzesi”nde bir kez daha 90’ıncı yaş mumunu söndürdü. Ödüllere boğulmuş, bu ödülleri koyacak yer bulamamıştı.
10/15/2022 • 3 minutes, 36 seconds
Cumhuriyet’imizin 99. Yılı
Koca bir milletin, şehitlerin ve gazilerin, öksüzlerin ve yetimlerin olağanüstü fedakârlıkları üzerine kurulan Cumhuriyet, geride kimseyi bırakmamaktır. Cumhuriyet için eğitimde feda edilecek birey yoktur, çünkü Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir.
10/15/2022 • 4 minutes, 59 seconds
Prof. Dr. Holzmeister
Nazilerden kaçarak Türkiye’ye sığınmış olan antifaşist bir insandı. Meslek hayatının 27 yılı Türkiye’de geçti. Prof. Dr. Holzmeister, 1961 yılında TBMM’nin yapımını tamamladı. Çankaya Köşkü’nün, TBMM’nin, Güven Park Projesi’nin her yerinde Nazilerin görevden attığı antifaşist, ilerici, demokrat bir mimarın düşüncelerinden, ideallerinden, emeğinden izler vardır.
10/15/2022 • 10 minutes, 44 seconds
Cumhuriyet ve şiir
Cumhuriyet’imizin kuruluşunun yüzüncü yılı yaklaşıyor. Şiirimizin yaşı ise çok daha eskilere uzanır. Şiirin doğuşu ile dilin doğuşu yaklaşık olarak aynı zamanlardadır. Fakat o kadar eskilere gitmeyelim. Cumhuriyet dönemi şiirimizin kaynaklarını sıralamakla yetinelim.
10/15/2022 • 2 minutes, 54 seconds
Bilmediğimiz cumhuriyet tarihi
Başlık yanıltıcı olabilir. Cumhuriyet tarihi bizim için 1923’te başladığı için ilk aklımıza gelen inkılap tarihimiz olacaktır ama bugün dünya tarihindeki ilk cumhuriyeti konu edeceğim için dümeni Doğu Roma’dan antik Roma’ya çeviriyorum;
10/15/2022 • 6 minutes, 29 seconds
Cumhuriyet pazartesi günü ilan edildi
Yıllar önce eski Türkçe bilen bir arkadaşımla Cumhuriyet gazetesi arşivinde Yunus Nadi’nin “Yeni Gün” koleksiyonlarını inceliyorduk. 30 Ekim 1923 tarihli gazetenin sekiz sütuna çektiği manşet şöyleydi: “Kars’ın düşman işgalinden kurtuluşu kutlandı.”
10/15/2022 • 5 minutes, 3 seconds
İzmir'in dağlarında çiçek olan Rukiye
İpek mendil değilsin cebimde gezdireyim” türküsüne inat, seni akıl cebime alıp şehir şehir gezdirdim. Rukiye öyküsünü sevgiyle, gönenerek anlattım.
10/15/2022 • 8 minutes, 9 seconds
Sert ünsüzler
İşte böyle Savaş… O gün bizi arabadan atan bu çember sakallıların nasıl mağdur ilan edilip de iktidara getirildiğini kaçırdım. Destek bulduranların kimler olduğunu ise hatırladım. 90’ların sonunda başlayan “kaynaştırma”, o dönemlerde ünlenen “küçük ünlüler” sayesinde oldu. Kim mi bu “küçük ünlüler”? Yıllarca büyük ünlü uyumunu bozup bozup senin, benim ve Şahap abinin içini deşenler. 90’lar veya 2000’lerin başı… Savaş mı çıktı? Patlatırlar tumturaklı bir arabesk… Çocuklar mı katledildi?
10/15/2022 • 5 minutes, 10 seconds
Uğursuz Bekçi
Güneş batmak üzere, hava yakın kararmaya. Yakın benim gibi kara ve uğursuz olmaya. Ekimin sonuna doğru benim günümü kutlarsanız diye gideceğim birkaç mum yakmaya. Ama gitmeden evvel kolaçan edeceğim etrafı. Gözlerimi sizin göremediklerinize dikeceğim. Mahallenin güvenliğini tehdit eden bir iki fare olursa bulup kafasını ezeceğim. Avcıyım ama elimi bulamadım hiç kana.
10/15/2022 • 2 minutes, 22 seconds
YERYÜZÜ YURDUM BENİM
Devlet adamı ve tarihçi Şakir Paşa’nın oğlu, Robert Kolej, Oxford Üniversitesi mezunu, Latince, Grekçe, İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Almanca ve daha birçok dile egemen olan, babasını öldürme suçuyla tutuklanıp 18 yıl hapse mahkûm edilen, ancak bir süre sonra aftan yararlanıp serbest kalan, yerli ve yabancı dergilere yazarak geçimini sağlayan Cevat Şakir, acaba günün birinde “Halikarnas Balıkçısı” olacağını biliyor muydu? Daha doğrusu, sürgün edilmesine neden olan, o kaderini değiştirecek yazıyı yazmasaydı “Halikarnas Balıkçısı” olur muydu? Bence, elbet olurdu. Halikarnas’ın değilse de Anadolu’nun başka bir köşesinin balıkçısı ya da bahçıvanı olurdu.
10/15/2022 • 8 minutes, 22 seconds
Aydınlık neyin oluyor senin
Attilâ İLHAN 1925’te İzmir’de doğmuş; Cumhuriyet döneminin dramlarını, heyecanlarını yaşamış; hayal kırıklıklarına tanık olmuş; Türk edebiyat ve sanatını şiir, roman, senaryo ve fikirleriyle mavileştirmiş bir sanatçıdır. Babası Muharrem Bedrettin Bey, İstanbul’da Mekteb-i Hukuk’u bitirmiş, İzmir Menemen’de savcılık yapmış bir hukukçudur
10/15/2022 • 5 minutes, 37 seconds
Yaşasın cumhuriyet
Bu yazımda Cumhuriyet'in önemini uzun uzun anlatmak istedim. Ancak, Can Yücel'in bu şiirinin Cumhuriyet'e dair fikirlerimi özetlediğini düşünerek sizlerle paylaşmak istedim. Hepimizin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun.
10/15/2022 • 58 seconds
Topraklı Hayal
Çocukluğumun bazı dönemleri bir Ege köyünde geçti. Çiftçiydi dedem. Bağları vardı. Bağbozumu zamanı gün doğmadan kalkardı tüm köy. Öğlen sıcağına kadar verimli çalışabilmek için. Bir gün öncesinden tüm işçilerin yiyebileceği kadar yemek büyük kazanlarda pişirilir, bostandan domates-salatalık toplanır çuvallanır, odun ateşine konan sacda yufka ekmekler çevrilir, ayran yapılmak üzere yoğurt mayalanırdı. Bu seferberlik hâli koca bir şenlik gibi gelirdi bana.
10/15/2022 • 8 minutes, 28 seconds
Ressam Komet - Şair Komet
Komet de göçtü. Seksen bir yıllık ömrünün ardında sayısız resim, birkaç kitap dolusu şiir bırakarak... Uğrunda türlü cefa yüklenerek sürdürdüğü resim sanatına unutulmaz bir imza nakşederek gitti. Büyülenircesine tutulduğu çocukluk hevesine sadık kalmıştı, ilkokul kitaplarında görüp de tutulduğu resim hevesine. Ama resmin yanında şiire olan tutkusunu yakın arkadaşlarından başka bilen yoktu.
10/15/2022 • 7 minutes, 32 seconds
Ekim Düşünceleri
Akşamın erken çökmesinin insan bakışı üzerinde tuhaf bir tesiri vardır. Yazın yalancı rehavetinin ardından dünyanın bütün yükünü göz bebekleri sırtlar sanki. Gökyüzüyle azalan irtibatın yeni adresi kaldırımlardır artık. Soğuk yavaş yavaş siner buğulu camlara. Yıldızlar hiç var olmamış gibi hayatımızdan çıkıp kaybolur. Şarkılar değişir, kitaplar değişir, filmler değişir, yüzler değişir. Yüzsüz aynı yüzsüzdür, o ayrı. Sıcak günlerin dalkavuk kuyruğu eylül ayı daha ne olduğunu anlamadan geçip gitmiştir. Yakıcı güneşin aklı bile kör etmeye muktedir parlaklığı tükenir, hayatın ve insanların hakiki yüzü yeniden görünür olur. Düzeninden kopamayanlar limanlarına bağlanırken dört mevsimin delileri aynı tas aynı hamam yaşamaya devam eder; biçilen kalıba uymamanın tatlı yalnızlığında kâh gözyaşı kâh kahkahayla serseriliklerinden zerre ödün vermezler.
10/15/2022 • 4 minutes, 41 seconds
Aslında yalnızca yağmurlu bir gündü
Ortaokul birinci sınıfa başladığımda babamdan bana bir bateri almasını istedim. İlkokuldan beri elime ne geçerse (tabure, tepsi, sahan) çalan şarkılara ritim tutmaya bayılırdım. Babam da bana müzikle uğraşmak istiyorsam önce doğru dürüst müzik öğrenmem gerektiğini, sonra istediğim enstrümanı seçmemi önerdi.
10/15/2022 • 6 minutes, 4 seconds
ARKADAŞLIK ŞİİRDİR
ARKADAŞLIK ŞİİRDİR
9/15/2022 • 7 minutes, 33 seconds
HAYAT GEÇER SANAT KALIR
HAYAT GEÇER SANAT KALIR
9/15/2022 • 5 minutes, 49 seconds
Tıkız zaferler uğruna
Son günlerde sıklıkla olduğu gibi uyanır uyanmaz yine alnımı hatıralara çarptım. Hayatta batmaz diye övülen bir transatlantikti sırrım. Buzdağına şiddetle kafa atınca, her fani gibi ziyan olmuş bir ömrün galeyanına kapıldım. Benim genç hayatım ve tahminlerle çok zorlanmadan kurguladığım etrafımı çevreleyen insanların ilk gençlikleri, zihnimdeki derin kılıç yarasının arasında saklanan metrelerce tozlu filmi gün ışığına çıkarıp hiçlik sinemasında oynattı.
9/15/2022 • 4 minutes, 10 seconds
Kayıp Saat
Oysa ne çok severdi okumayı… Gözlerini satırlar üzerinde gezdirirken ormanlık alanda salınan bir uçak gibi keyif alır, bıkmadan, usanmadan büyük bir açlıkla okurdu. Onun için yemek kadar, içmek kadar gerekli bir şeydi kitap. Bundan dolayı her riski almaya değerdi. Her gün babasından gizlice eve getirdiği kitapları sedirin arkasına saklar, üzerine annesinin baba yadigârı çam kakmalı rahlesini koydu mu kimsecikler anlamazdı orada olduklarını. Çünkü babası oldum olası sevmezdi “şeytan icadı” diye yaftaladığı kitapları. Hele bir defasında Şâkirdan’ın yasaklar listesindeki kitabı görünce çileden çıkmış; “Hepimizi kellesinden edecek bu kız.” diye söylenmişti.
9/15/2022 • 13 minutes, 11 seconds
Barış ve savaş
Hayır, 1800’lü yıllarda değiliz! Fransız işgalinin asilzadeler üzerindeki etkisi de değil konumuz. Ve ben Tolstoy’un tırnağı olamam. Ünlü Rus yazar Lev Tolstoy’un “Savaş ve Barış” romanından yola çıkarak bu başlığı uygun gördüm yazıma. Savaş ne çok dönüyor etrafımızda umarsızca… Ne de güzel kullanılıyor insanlar, başka insanlar uğruna… Başka ölümlere ne de çok seviniliyor! Kuzeyimizde, doğumuzda, batımızda, güneyimizde ve daha da uzaklarda kaç çocuk ağlıyor? Ve kaç çocuk daha boğulacak, top mermisinden kaçarken güneşli bir sahilde? O çocuğun suçu mu bu savaş dedikleri?
9/15/2022 • 1 minute, 57 seconds
Sarı Safran
S arı safran bir ova kalmıştı aklında yıllarca. Şimdi rüzgârın kollarında bir rüyada sürüklenir gibiydi. Kıvrılarak giden yol boyu sarının yerini alan bir kahve-kızıl renk cümbüşü tüm görkemiyle kucaklıyordu gözlerini. Elleri geliyordu aklına babasının hep. Kocaman açılmış havada savrulan elleri. Büyük parmakları sonra. Anacığının yüzüne inen, her indiğinde ardı güne bıraktığı morluk. Sarı safran; mordu biraz da. Biri kolunu avuçladığında sürekli irkilmesi bundandı; kimse bilmez. Çok acısa da ses etmezdi ki hiç. Oncacık zamanlarda bile acının büyüklüğü karşısında küçük acıları umursamamayı öğretmişti yaşam.
9/15/2022 • 6 minutes, 33 seconds
Barış Olmasaydı
Barış, sunumunu hazırladı. Son kez gözden geçirdi ve evet, hazırdı! Okula gitmek için sabırsızlanıyordu. Atatürk’ün barışa verdiği önem ile ilgili bir sunum hazırlamıştı. Huzurla yorganının altına girdi. O sırada bir düşünce kapladı zihnini “Ya barış olmasaydı? Ne olurdu o zaman?” Bu düşünce zihnini kurcalarken göz kapakları ağırlaştı ve gözleri yavaş yavaş kapanmaya başladı. Yüksek bir ses duyunca açtı gözlerini, ikinci bir sesle birlikte kapaması bir oldu. Elini kulaklarına götürdü, çınlıyordu ses yüzünden. Seslerin kesildiğinden emin olduktan sonra açtı gözlerini. Kapkaranlık bir odadaydı. Evin her yeri tahtadandı. Dışarıdaki soğuk, aralardaki boşluklardan kolayca geçerek odayı dolduruyordu. Barış, üşüdüğünü hissetti. Bir çığlık duyuldu, bir çocuk çığlığı… Ardından da bir silah sesi… Barış, ayağa kalkıp tahtalarla kapatılmış pencereye doğru yürüdü.
9/15/2022 • 6 minutes, 15 seconds
Vaizler
Vaizler artıyor! Hayatın boşunalığını vaaz eden vaizler. Bize Dostoyevski’nin insanını öldürmemizi salık veriyorlar. İçinde iyiyi ve kötüyü; hatta çokça da kötüyü taşıyan o insanı. Modern Batı’yı, hâlâ daha en az yarım asır geriden takip ediyoruz. Oralarda geçilmiş eşikler, bizde yeni yeni afişe oluyor.
9/15/2022 • 5 minutes, 22 seconds
Nursel Duruel
Nursel Duruel siz öyküler, incelemeler (Cemal Süreya, Şairin Hayatı Şiire Dahil, 1995), “Güvercin Curnatası (Cemal Süreya ile konuşmalar, 1997)” yazdınız, ansiklopedilerde çalıştınız, reklam metni yazarlığı yaptınız. İstanbul Radyosu’nda eşsiz programlar yaptınız. Tiryakisi olduğum TRT2’deki “Okudukça” programında öykü değerlendirmeleriniz bir daha yapılabilir mi, bilmiyorum. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Radyo Televizyonu’nda yönetici olarak çalıştınız (1992). Sizin hakkınızda bilinmeyenleri ya da eklemek istediklerinizi öğrenmek isterim okurlarınızdan biri olarak.
9/15/2022 • 7 minutes, 10 seconds
“ELIMDE SIHIRLI BIR DEĞNEK OLSAYDI ŞIDDETI ‘AŞK’A DÖNÜŞTÜRÜRDÜM.”
Ece Uslu… Severim Ece’yi… Küçük kız kardeşim gibi... Ne dese yanında, arkasında durmak isterim; çoğu zaman dediklerine katılırım… Bir kere İzmirli ve de şehrinin kurtuluş günü olan 9 Eylül doğumlu. Ona kanımın kaynamasının, adını andığımda gülümsememin başlıca nedenlerinden biri bu. Bir de asla yalan söylemeyeceğini, yalan bakmayacağını düşündüğüm yeşil gözleri… Ağaçlara, annesine, babasına, çok sevdiği birine sarılı gibi sarılmasına, oradan aldığı enerjiyi kendine kullandığı yetmezmiş gibi, ihtiyacı olan herkese dağıtmasına…
9/15/2022 • 12 minutes, 46 seconds
Yarışmanın Sonucu
Ben Ece’nin ablasıyım. Gerçek ablası değil de öyle sayılırmışım. Benden küçük ya, o nedenle ablasıymışım onun. Ama okuma yazmayı öğrendi Ece. Çoktan öğrendi, artık ikinci sınıfa bile gidiyor. Hatta iki basamaklı toplama işlemlerini yapabiliyor. Küçük olduğu için, biraz yavaş yapıyor. Bir de, ara sıra bazı ödevlerinde yanlışları çıkıyor. Ben ona yardım etmeliymişim. Öyle dedi annem ama biliyorum, aslında beni buraya Ece’ye yardım edeyim diye getirmedi. Babamla bir yere gideceklermiş, üç-dört saat sonra döneceklermiş, ben evde yalnız kalamazmışım. Büyümüşüm aslında, gerekirse yalnız kalabilirmişim, ama Ece’ye derslerinde yardım etmem daha iyi olurmuş
9/15/2022 • 6 minutes, 50 seconds
Ölüm ve Genelkurmayı
Ölüm bir gece toplantıya
Çağırdı Genelkurmayını
Kıtlığı, depremi
Savaşı, hastalığı...
Dedi, neler oluyor
İnsanların dünyasında?
Ölüm oranı
Gitgide azalmada..
9/15/2022 • 1 minute, 48 seconds
Tarık Akan
Bizim sinemalarımızın en güzel gülümseyen aktörüydü Tarık Abi. Sevgiyle, güllerle, şiirlerle, şarkılarla ve yüreklerimizden fışkıran iyi sözlerle ve tabii ki gözyaşıyla uğurladık onu yıllar önce… Tarık ağabeyin yiğit, onurlu ve emektar geçmişine yakışacak anlarla… Gönlünden geçenlerle… Binbir renkten filminden etkilenen, dik duruşuna saygı duyan, ülkenin dört bir yanından milyonlarca seveni de (eminim ki) en samimisinden sevgi göndererek, anarak selam durmuştu, salon filmlerinin yakışıklı prensine. Memleketten insan portrelerini-manzaralarını en görkemlisinden sinemaya aksettiren büyük aktöre...
9/15/2022 • 10 minutes, 31 seconds
Barışta Herkes Kazanır
Canlılar doğaları gereği rekabetçidir çünkü en iyiyi, en güçlüyü, en uyumluyu seçmeye programlı doğa bir rekabet ortamıdır, fakat işbirliği de yaygındır. Amiplerden fillere kadar çeşitli canlılar, çoğunlukla gruplar halinde yaşarlar, çünkü bunun avantajları vardır. Güvenlik, savunma, saklanma, avlanma, besin bulma, ısınma, yavru bakımı gibi günlük yaşamsal aktivitelerde işbirliği hayatı kolaylaştırır.
9/15/2022 • 5 minutes, 12 seconds
Yolcu
Heykelinden mahrum kalmış kaidenin yanından geçerek güneşin batışına yürüyenlere bakarken üşengeçliğinde azalma yoktu. Sırf bu yüzden turuncunun tonlarına bürünmüş muhteşem gökyüzüne sırtını verdiği bir fotoğrafı olmayacaktı. Omuz silkti. Aklı başka yerlerdeydi. Neden eskimeye yüz tutmuş bir teknenin yelken direğinden gelen ritmik sesi dinliyorum, diye sordu kendine. Neden şimdi? Bir eşek arısı başının üstünde dönüp durmaktaydı. Eşek arısının cüssesi elindeki eriğin yarısı kadardı.
9/15/2022 • 5 minutes, 11 seconds
Yılmaz Güney Vefa Adamı
Hepimiz / Hepiniz Yılmaz Güney’i sinemacı (oyuncu, rejisör, senarist, yönetmen) olarak tanıdık, bildik. Doğru tabii ki. Ama ötesi var. O aslında bir yazar. Nitekim ilk mahkûmiyeti de yazar kimliğinden kaynaklı.
9/15/2022 • 6 minutes, 34 seconds
Bir önsöz ve Türkülerden Şah Dizeler
İlk türküyü ne zaman dinledim, ne zaman anladım, ne zaman söylenen bir türküye eşlik ettim, ne zaman sesime soluğuma bakmadan türkü söylemeye başladım, bilmek mümkün değil. Her şey sonsuz bir bozkırda başladı, sadece bunu söyleyebilirim.
9/15/2022 • 7 minutes, 11 seconds
12 Eylül'ü Sevelim!
12 Eylül askeri darbesi biz solcular tarafından hiçbir zaman takdir edilmedi. Hep eleştirildi, yerildi, protesto edildi: Faşist askeri darbe denildi. İşkenceci paşalar denildi. Darbe lideri Kenan Evren’in “Asmayalım da besleyelim mi?” cümlesiyle tavana vuran bir öldürme edebiyatının baş tacı edildiği dönem olduğu söylendi.
9/15/2022 • 3 minutes, 26 seconds
Çalıntı bir yolculuk
Kim bilir kimindi, neler görüp neler geçirmişti. Bir önemi var mıydı? Yoktu. İzinsiz de olsa el değiştirmişti. Önce bahçesine çıkardı, yeniden elden geçirdi. Zincirini yağladı, gidonunu parlattı. Hatta umuyorum rengini de değiştirmiştir, çünkü çocukluğumdan beri o sarı tonundan pek hoşlanmam. Şöyle söylemeliyim o halde, rengini bile değiştirdi. Sepetini biz de sonradan takmıştık ama olsun onu da değiştirdi.
9/15/2022 • 2 minutes, 42 seconds
ATLAS
Mehmet Güreli: “Atlet Komple” Ortaköy Meydanı’nda 1988 yılbaşı gecesinde şarkı söylüyor Güreli, başında fötrü elinde gitarıyla. Siyah-beyaz bir fotoğraf, Cumhuriyet’te yayımlanmış 2 Ocak 1988’de. O geceyi değil ama Ayşe Tütüncü, Ümit Kıvanç, Bülent Somay, Timuçin Gürer, Saruhan Erim, Tahsin Ünüvar’dan oluşan Mozaik grubunu hatırlıyorum. Arnavutköy’de sahilde şimdi belediyenin sosyal tesisleri olan Kedi’de çalarlardı, dinlemeye giderdim. Mehmet Güreli de aynı yerde Kömür adlı grubuyla çalardı. Orda ve daha sonra Beyoğlu’nda da dinleyecektim onu.
9/15/2022 • 16 minutes, 5 seconds
BOB JOHN JEREMY
Eylülü hep sararmış yapraklar, yer yer kapayan güneş, sepya tonlarla eşleriz. Güz başlangıcı… Oysa beyaz olmalıydı rengi zira barışa adanmıştır.
9/15/2022 • 7 minutes, 24 seconds
Kurtuluşun bitmeyen baharı
İ zmir’in kurtuluşunun yıldönümünün olduğu eylül ayı (dergimizin çıktığı bu ay), Cumhuriyet’in kuruluşuna uzanan ekim ayı, aslında topyekûn bir sonbahar, ulusal kurtuluşun ve devrimin baharıdır. Kuşkusuz ilk müjde ilkbaharda 19 Mayıs’ta verilmiştir. “1919 senesi Mayıs’ının 19. günü Samsun›a çıktım.” Nutuk eserine Mustafa Kemal Atatürk bu sözlerle baslar.
9/15/2022 • 3 minutes, 32 seconds
Barışın hafızları
Homeros, hiçbirine değil, yalnızca hafıza tanrıçası Mnemosyn’e yalvararak başlar: “Söyle tanrıçam! Aşil’in öfkesini söyle!” Ardından felaketi özetler: “Acı üstüne acıyı o kahredici öfke getirdi, nice delikanlıyı canlı canlı attı Hades’e, gövdelerini yem yaptı kurda kuşa.”
9/15/2022 • 8 minutes, 25 seconds
Barış ne zaman?
Şiddetin şiddeti doğurduğu, yeryüzünün her zamankinden daha çok kanadığı ve can çekiştiği günümüzde, her üç saniyede bir çocuk ölüyor. Silahlı ya da silahsız çatışmalardan, açlıktan, yokluktan, yoksulluktan ölüyor. Barış ne zaman mı?
9/15/2022 • 4 minutes, 31 seconds
Kötü haber iyi haberi kovar mı?
Uzun yıllarını yurtdışında geçirmiş bir gazeteci dostum, “Burada neden bütün haberler kötü ve olumsuz?” diye sordu. Ben de güldüm.
9/15/2022 • 4 minutes, 10 seconds
Savaş ve Barışın Tanrıları
Barış gibi makbul bir mefhumun ne menem bir tanrı ya da tanrıça olduğunu hiç merak ettiniz mi? En iyi bildiğimiz Greko-Romen panteonunun en genç ve güzel tanrıçalarından İrini ellerinde bolluk boynuzu (cornucopia), meşale, mısır, kadüsa veya asa taşıdığı için onu diğer tanrıçalardan ayırt edebiliriz.
9/15/2022 • 7 minutes, 15 seconds
KIBRIS TÜRK KÜLTÜR DÜNYASININ ÖNEMLİ BİR İSMİ: İsmail Bozkurt
Kıbrıs Türk kültür hayatına ve elbette siyasi tarihine de önemli katkıları olan İsmail Bozkurt, 1940 yılında şimdi Güney Kıbrıs sınırları içerisinde kalan Türk ve Rum karma nüfuslu, sonradan Boğaziçi adını alan Aytotro köyünde dünyaya gelir. Aytotro’nun en belirgin özelliklerinden bir 1920’lerden itibaren sosyal, kültürel ve sportif etkinlikleri organize eden bir derneğin olması ve bu derneğin çatısı altında canlı bir tiyatro ve futbol geleneğinin olmasıdır. İsmail Bozkurt, 18 yaşında bu derneğin başkanlığını üstlenir. Örgütçülüğü o tarihlere dayanır.
9/2/2022 • 12 minutes, 41 seconds
İnsan deniz, deniz insan
Denizlerimizin çokluğuna rağmen deniz temasını işleyen türkülerimiz pek azdır. Onların da büyük bölümü ya denizin kıyısında yer tutar ya daha ikinci mısrada karayla, karadaki unsurlarla bağlantıya geçer; bazen bir çeşmeyle bazen düz ovayla, dağla, bayırla. Sözün kısası ayağı yere basar, güvenli alana çekilir türküler. Aynı insanlar gibi.
8/15/2022 • 6 minutes
Edebiyat ve ...
Edebiyat bize her zaman daha iyi bir dünyayı işaret eder. Yoksa yazmazdık. Bunu, ya yaşadığımız dünyanın acımasızlığını daha da ağırlaştırarak yapar ya da insanın özgürlüğünü odağına alan bir geleceği ruhumuzun en derinlerine işleyerek.
8/15/2022 • 6 minutes, 1 second
YAZDAN UMUDUMUZ
Yaşar Kemal’in ilk öykü kitabı “Sarı Sıcak”taki “Beyaz Pantolon” öyküsü, “Çok sıcak vardı. Mustafa çocuk tere batmıştı.” cümleleriyle başlar. Köşker kalfası Mustafa, yırtık bir ayakkabıyı dikmektedir. Tere batmıştır. O anda dışarıda kalın yapraklı incir ağacının koyu gölgesinde dili bir karış dışarda bir köpek upuzun serilmiş uyuklamaktadır. Yaşar Kemal, öyküyü sinematografik bi
8/15/2022 • 6 minutes, 51 seconds
F. M. DostoyevskiA. G. Dostoyevskaya’ya
Türkçede ilk kez yayımlanacak Dostoyevski kitabından bir yaprak “İstasyon Dergisi”’ne yazmam için Maltepe Belediyesi`nin kıymetli Başkanı Ali Kılıç Beyefendi’nin davetine Fyodor Mihayloviç Dostoyevski-Anna Grigoryevna Dostoyevskaya arasında mektuplaşmalardan biriyle karşılık vermemin yerinde olacağını düşündüm.
8/15/2022 • 7 minutes, 13 seconds
O gazetecilik abidesidir!
Türkiye, Uğur Mumcu’nun adını 1970’lerden itibaren duydu, tanıdı, sevdi ve bir daha da hiç unutmadı. O yüzden 1993’te Ankara’da katledilmesinden bu yana 30 yıl geçmesine karşın Uğur Mumcu kitapları, yazıları, televizyon ve panellerde yaptığı konuşmalarıyla yaşamaya devam ediyor. Onun yıllar önce öngörüp uyardığı bütün gelişmeler Türkiye’de birer birer gerçekleşti.
8/15/2022 • 6 minutes, 1 second
Irmaktan Saydam Hafızaya
Hep var mıydı? Yoksa doğmuş muydu? Ben bilmiyorum, bilene rastlamadığım için de hayal gücüme bırakıyorum. Orada tamamlıyorum öncesini ve geleceğini orada kuruyorum. Kendi kelimelerimden merhamet bekliyorum. Bana kalırsa manzarasını kıskanan genç bir kadındı. Elinde hiçbir şeyi yoktu, ormandan dışlanmış ve de yalnız kalmıştı. Beğenilmemişti, avutulmamıştı, ırmağın berrak yüzeyiyle su idi yakın arkadaşı.
8/15/2022 • 3 minutes, 27 seconds
Boşluk
Boşluk
8/15/2022 • 53 seconds
Yazzz... Çınnn!
Yaz çınlıyor, ben sana demedim mi, yaz demedim mi, çınnnn! Yaz çınlar, kulak dediğin eski yazların deniz kabuklarından bir müze canım kardeşim, gelir, çınlar, duyarsın, ama kulağınla, için duymaz, o duymazsa da gör bu nice duymaktır?
8/15/2022 • 10 minutes, 24 seconds
ASUMAN
Asuman’la erişte kesiyorduk. Olay orada kopmuş meğer benden ötürü. Asuman bizim komşu, 20 senedir. Aslında benden tam 20 yaş büyük ama teyze, abla vs. demiyorum. Senelerdir bekâr, dul aslında ama dul kelimesi hiç kimseye yakışmadığı gibi ona da yakışmadığından; bekâr. Neşeli olmasına ramak kalmış bir insan. Hep yapılması gerekeni yapar, her işi de en iyi yapar.
8/15/2022 • 8 minutes, 9 seconds
Gölcük ya da Kaynaktan Beslenmek
Tek tanrılı dinlere kaynaklık etmiş kutsal kitaplar, dört nehirden söz eder. Bu dört nehirden ikisi var ki çok önemli uygarlıklara hem kaynaklık hem de ev sahipliği yapmaları açısından kayda değerdir. Dicle ile Fırat bir oldu mu, dağlar da, ovalar da önlerinde selama durur. İkisinin araya aldığı bölge çağlar boyu “Mezopotamya” olarak ünlendi. Bu bölgenin, “Yukarı Hilâl” ya da “Bereketli Hilâl” olarak da adlandırıldığı bilinir. Her dönemde bir dolu önemli işe mührünü basmış Mezopotamya ve bu iki nehir. Bazen bacı, kardeş olmuşlar. Çoğu kez de iki sevgili: Dicle ve Fırat...
8/15/2022 • 6 minutes, 10 seconds
Bir Yol Hikayesi
Bugüne kadar birçok yol hikâyesi okudum, dinledim. Hepsi de birbirinden ilginç, komik ve hüzünlüydü. Kimisi ayrılıkları kimisi de kavuşmaları anlatıyor; benimkinde ne ayrılık ne kavuşma ne de hüzün var. Benim hikâyemin merkezinde insanlık var. Almanya, Stuttgart’a bale ve modern dans çalışmalarına katılan kızım Aycan’ı bir sonraki workshop çalışmasının olduğu İtalya’nın Torino şehrine, Zürih üzerinden götürmek için ailecek mütevazı ufak arabamızla yola çıktık
8/15/2022 • 2 minutes, 18 seconds
Köksüzleri Yazarken
Bir yere kültürel, mekânsal, toplumsal olarak ait olmak ve bu aitlik sırasında sizin kök saldığınız yeri etkilemeniz, yerin de sizi etkilemesi… Karşılıklı bir etkileşim… Bu kök daha sonra da genişleyerek bir toplumsal ilişkiler ormanı yaratacaktır. Örneğin dedeniz ile anneannenizin gittiği bir sinemaya sizin çocuğunuzu götürmeniz, onun da belki ilk aşkını götürmesi…
8/15/2022 • 6 minutes, 26 seconds
Dışı Cenk Taşkan içi Majak Toşikyan
“ Cenk Taşkan” Türkiye müzik dünyasının gelmiş geçmiş en önemli bestecilerindendir. İstanbullu Majak’ı herkes tanır, ama ismini kimse bilmez. Türkiye onu “Cenk Taşkan” olarak tanımıştı. Cenk Taşkan, Türkiye pop müzik dünyası için 400 kadar şarkı besteledi. Cenk Taşkan olmadan Türkiye pop müzik dünyası düşünülemez.
8/15/2022 • 10 minutes, 40 seconds
Yaz, kokular, anılar ve ayrılıklar mevsimi
“ Sanki kapı çalınıp çocukluk arkadaşınız yıllar sonra tekrar çıkagelmiş gibi… Unuttuğunuz bir anıyı bulmak gibi… Çok eskide kalmış, yıllar sonra yeniden duyduğunuz anda geçmiş bir zamanı size taşıyan bir şarkı gibi… Dağ yollarında kaybolduktan sonra birdenbire bir dönemeçte denizle karşılaşmak gibi… Yaz… bitmesini hiç istemediğim eşsiz anlar ve hiçbir şeyin, hiç kimsenin sonsuza dek benimle kalmayacağını anladığım ayrılıklar mevsimi…” Bu satırlar 2014 yılında yayımlanan “Yaz” adlı romanımdan.
8/15/2022 • 5 minutes, 31 seconds
YAZ/IN Mitosu
Kış, Yunancada “yiyip bitiren” anlamına gelen boralarıyla yıkıyorsa, Yaz, kızgın ateşiyle yakar. Gölgelere davetiye çıkarır. Çünkü her aydınlığın bir karanlığı vardır. Gecesiz gündüz, cehennemsiz bir cennet eksik kalır.
8/15/2022 • 7 minutes, 42 seconds
Rodos ile Cenk
Güzel kırmızı sakalları mı boyunu daha uzun gösteriyordu o akşamüstü yoksa giydiği keten bej takımın içinde daha mı göz kamaştırıcıydı Cenk? İkisi de söylenebilirdi, “o insanı insana bağlayan güvenci” anlatan başka şeyler de. Ne tuhaf, o kendi içinde kaybolmuştu ama aşkın varlığı onu daha dik tutuyor, daha çok gösteriyordu. Sanki bir film setindeydi, esas oğlan oydu, o yüzden böyle giyinmişti. Esas kızsa Rodos. Ve her şey film icabıydı sanki. Başrollerde Rodos ile Cenk vardı, yardımcı rollerdeyse eskiden çalıştığı banka yayınevinden, Kadıköy mekânlarından ve sıklıkla meyhanelerde, biracılarda buluştukları arkadaşları, küçük İskender, Orhan Alkaya, Turgay Kantürk, Engin Turgut, Haydar Ergülen ve başka şairler... Rodos’u uğurlamak için toplanmışlardı, küçük İskender’in “belki yalnızca siz ikiniz şiirdiniz, biz geride kalanlar hikâye” diye yazdığı o yakınlığın son töreni. Cenk’in belki de ömründe ilk ve son kez giydiği o keten takım elbisenin de o ‘iki şiir’de bir anlamı vardı elbette.
8/15/2022 • 7 minutes, 31 seconds
İKİ KUMRU
İKİ KUMRU
8/15/2022 • 1 minute, 47 seconds
Son Tren
Günlerden cuma. Uzun zamandır kendi başıma dışarı çıkıp uzun bir seyahate çıkmamıştım. Nedir, ne değildir, birçok şeyi unuttum. Aslında pek unutmak da denemez, kısacası hatıralarımda silik bir anı olarak kalıyor. Bu geç dışarı çıkmalar kendimi inanılmaz bir boşluğa itmeme sebep oluyor. Aslında tam olarak nereye gideceğim de belli değil. Tahta bavulumu tozlu raflardan çıkardıktan sonra güzel havanın azizliğine kendimi bıraktım. Hava nereden baksan 25 derece var ya da yok. Akşama doğru yağmur yağacak diyorlar ama ben zaten mümkün mertebede akşama buralarda olamayacağım. Tüm tahminlerim akşamı başka yerde geçirmem üzerine. Ama baksanıza tahminler bile bazen tam olarak tutmuyor. Üzerimdeki ceketi gören havanın bu kadar sıcak olduğunu bilmez. Her gördüğümüze ne kadar çok inanıyorsak.
8/15/2022 • 9 minutes, 57 seconds
SÜREYYA PAŞA
Şehirleri şehir yapan, kimliklerine kavuşmalarını sağlayan özel isimler vardır. Bazen hayır için bazen adı yaşasın diye imzalarını atarlar o şehre ya da semte... Bu imza, kimi zaman bir hastane, bazen köprü, bazen bir plaj olur.
8/15/2022 • 4 minutes
Hayat bir psikoloji sonuçta
İçimden söyleniyorum; ‘yaz bitse de kalksak!’ -Efendim? Nereye kalksak? Dışımdan söylemişim. Hay allah! -Yan masa daha mı temiz? Oraya mı kalksak dedim? -Yok güzel burası, gerek yok. Etlere başlıyorum ben. Eşim Ömer.
8/15/2022 • 5 minutes, 41 seconds
YERYÜZÜ YURDUM BENİM
Dilimde bir tekerleme… Yapıştı dilime ve de gönlüme bir türlü kurtulamıyorum: “Yazsaydın, yazmazdım… Yazmadın yazıyorum: Bütün yazım sana yazmakla geçti!” Haldun Taner miydi bunu yazan? Emin değilim, bilmiyorum.
8/15/2022 • 9 minutes, 21 seconds
Hafızamdaki gedikte cereyan eden kederli rüzgâr
Hatırlamak çocukluktan itibaren bağlandığım, benzersiz ve büyülü bir eylemdi benim için. Geçmişi mekânlarıyla, olayların akışıyla, günü, saati ve mevsimiyle, hava sıcaklığıyla, kalabalık oluşu ya da ıssızlığıyla, kıyafetleriyle, modasıyla, hatta ruh halleriyle ve yüz ifadeleriyle hatırlıyordum. Hayat geçiyor, değişen hislerin tortusu birikiyor ve ben sesleri, sonsuzlukta yok olan cümleleri, zamanın ruhunu ve hissiyatını, geçmişin ekonomisini ve siyasetini bir türlü unutamıyordum.
8/15/2022 • 3 minutes, 57 seconds
Garaj
Yenikapı İstasyonu’ndan çıkıp Cerrahpaşa’ya doğru giderseniz, küçük bir zaman tünelinden geçersiniz. Benim son demlerine yetiştiğim Topkapı Garajı zamanları. 80’lerin ortası, hatırlıyorum: Ahmet Abi ile Silivri’den Pendik taraflarındaki evimize dönüyoruz. Ama öyle Silivri’den bin Pendik’te in, mümkün değil. O zamanlar tüm yollar Topkapı’ya çıkardı. Burası hem memleketin hem de İstanbul’un dört bir yanına insan naklinin merkeziydi.
8/15/2022 • 5 minutes, 10 seconds
Sezer Ateş Ayvaz
Sezer Ateş Ayvaz, edebiyat dünyasına şiirle başlayıp öyküde karar kılanlardan biri olmuştur. Sosyolog ve “Kadınlara Yönelik Periyodikler (1928-1938)” konulu tezle yüksek lisans, “Türk Romanında Değişen Bir Paradigma: Politik Roman” konulu tezle doktora yapmıştır.
8/15/2022 • 8 minutes, 27 seconds
“Kadın olmak mı? Sanırım en az beş çocuk doğurmaktan geçiyor bu ülkede”
Ağustosta ben havanın sıcaklığını değil, sohbetin, ilişkinin, güler yüzün, samimi - yetin sıcaklığını hissediyorum, ne mutlu ki bana. Çünkü bu ayki konuğum çok özel ve güzel bir kadın. Sanat dünyasında bir kenara koyduğum, arkadaş diye biriktirdiklerimden biri, sevgili Meltem Cumbul. Yolculuğumuza başlarken her zamanki gibi yine penceremizi olabildiğince indiriyoruz. Çünkü bu - lutların üstünde yolculuğumuz, sohbetimiz olacak. Buna inanıyorum.
8/15/2022 • 11 minutes, 34 seconds
Mevsimlerin Sırrı
Mitolojilerin en açık ve en dünyevi olanları Yunan ve Roma mitolojileridir. Roma’dakiler, Yunan mitolojisinin bazen basit bazen karmaşık kopyası, yeni yaşam biçimlerine uyarlanmış devamı gibidir. Ama ikisi de bugüne kadar Batı kültürünün demirbaşları olagelmişlerdir. Tanrı ve tanrıça karakterleri, hikâyeleri, meselleri bugünde de anlamlıdırlar. Evrenin varoluş öyküsü, göğün ve yerin taşıdığı sırlar, varlıkların oluş ve dönüşüm süreçleri, mevsimlerin döngüsel nedenleri mitlerin asıl konularıdır.
8/15/2022 • 6 minutes, 59 seconds
YAZ
Mevsimler içinde şiir bakımından en verimli olanının güz olduğu düşünülebilir. Yine güz mevsiminin en hüzün verici mevsim olduğunu düşünmek akla yatkındır. Yağmur mevsimidir çünkü. Yaz bitmiş, iç mekânlara, evlere çekilme günleri başlamıştır. İçe kapanma mevsimidir… Diyeceksiniz ki kış da öyledir. Tam öyle değil.
8/15/2022 • 2 minutes, 28 seconds
FERHANGİ HÜZÜN... FERHANGİ ERKEN ÖLÜM...
Ağustos ayında, geçen yıl kaybettik Ferhan Şensoy’u... Tabii ki çok erken kaybettik ve acımız taze… Seyircilerinin, dostlarının, evlatlarının, tanıdıklarının ve sevenlerinin acısı çok taze... Ben, kaybettiğimizi öğrendiğim 2021 Ağustos sabahında çok üzülmüştüm. Üzgünüm yine. Öğreteceği çok ders vardı tiyatrocu adaylarına, gülümsetecek, düşündürtecek çok oyun vardı.
8/15/2022 • 12 minutes, 37 seconds
Yaz mevsiminin büyüsü
Yaz mevsimi en sıcak mevsimdir; hava, toprak ve su ısınır, sıcaklık farkları azalır, yağışlar düşer ve en uzun gündüzler olur. En sıcak günler, kuzey yarımkürede 21 Haziran ile 22 Eylül arasında, güney yarımkürede ise 22 Aralık ile 21 Mart arasında yaşanır. En uzun tatil dönemi de yazda olunca, yaz ayları yıl boyu heyecanla beklediğimiz aylar olur. Herkes kendine göre aylar öncesinden planlar, programlar, rezervasyonlar yapar, hayaller kurar ve heyecanla sayılı günlerin geçmesini bekler.
8/15/2022 • 2 minutes, 51 seconds
Hatırlamıyorum
Havayı, var gücümle çektim içime. İki elimle yüzümü kapattım. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Arda, annesinin beni yalnız bırakması gerektiği uyarılarına aldırış etmeden koşa koşa geldi yanıma. Kocaman sarıldı önce. Sarıldığında bütün kederlerim kaybolmuş gibiydi, içimdeki o sıkıntı yok olmuştu sanki. Beni sakinleştirmek ister gibi sırtımı sıvazladı ve “Hatırladın mı anneanne?” dedi. “Hatırladın mı?”.
7/29/2022 • 3 minutes, 33 seconds
Analog bir mumya
Kış geceleri soba sönüp herkes uyuduğunda, yorgan altında kısa dalga radyo kurcalarken Ümmü Gülsüm'e tutulan, daha da iflah olmayan çocuktum. Kadranın ağır ve yumuşak döngüsüyle sarhoş olunan, bakmaktan çok işitmeye kıymet verilen rüyalarda uyurdum.
7/28/2022 • 4 minutes, 5 seconds
Adam ve Fare
Uzun zaman önce, hasta bir gezegendeki yozlaşmış bir ülkede, küçük tatlı bir evin derinlerdeki büyük bodrumunda genç bir adam vardı. Her şeyden bıkmış ve de usanmış, hiçbir şeyden –bilhassa adalet sisteminden- umudu kalmamış ve bu bozuk düzeni yok etmeye ant içmiş genç bir adam.
7/28/2022 • 9 minutes, 5 seconds
TEVFİK SONGÜN Girne Mahallesi
1959, Şanlıurfa, Siverek doğumluyum. Emekli sınıf öğretmeniyim. Çeşitli illerde görev yaptıktan sonra mahallemizde bulunan Nezahat Aslan Ekşioğlu İlkokulu’ndan emekli oldum. 2 dönemdir Girne Mahallesi Muhtarı olarak görev yapmaktayım. Girne Mahallesi, 1995 yılında Zümrütevler Mahallesi’nden ayrılarak kurulmuştur.
7/28/2022 • 6 minutes, 1 second
Sabriye
Hayat sanki buralarda bir yerlerde kalmalıydı.’ diye geçirdi içinden. Eğilip tezgâhtaki kilime elini sürdü. Rehber “Gidiyoruz!” diye bağırana kadar da öylece kaldı. Sabriye’nin hayatı tam ortadan ikiye ayrılıyordu. Bu kazadan sonra da hiç umudunu kaybetmedi. Bastonuyla umudu hep ellerindeydi. Çocukluğunun kilimli odalarında dolandı durdu ne zaman dara düşse göğsü. Hep mutlu hep huzurluydu o odalar çünkü. İnsan yaş aldıkça asıl olana yaslamak ister ya sırtını. Şimdi altmış sekiz yaşında yollara düşmesi de bu yüzdendi.
7/28/2022 • 7 minutes, 11 seconds
Yeni kitap yeni heyecan
Bir edebiyatçı için, bir yazar için en heyecan verici an nedir? Kitabının basıldığı ve matbaanın kokusu üzerindeyken kitabın eline geçtiği o an… Her şeyi bırakıp ona bakmak, baştan sona onu okumak istersin.
7/28/2022 • 3 minutes, 1 second
Doğa Sporlarının Dönüştürücü Etkisi
20 yaşında, Bilkent Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde okurken, dağcılık ve doğa sporlarıyla tanışmıştım. Okul yıllarında yoğun biçimde dağcılık, mağaracılık, yamaç paraşütü, aletli dalış, bisiklet gibi sporlarla ilgilenmiştim. Dağcılık ve diğer doğa sporlarıyla tanıştıktan sonraki 4 yılımı kendimi tanıdığım ve yeteneklerimi, sınırlarımı, kapasitemi iyice öğrendiğim, yaşamdan ne beklediğimi, ne yapmak istediğimi bulmaya çalıştığım bir dönem olarak görüyorum. Bu dolu dolu geçen 4 yıl, üniversite sonrası hayatımı nasıl çizmek istediğime ve önümdeki ilk yılları nasıl geçirmek istediğime de karar vermemi sağlamıştı. Hayatın götüreceği yere değil kendi istediğim yere gidecektim...
7/28/2022 • 6 minutes, 8 seconds
Edebiyatımızın Kendine Özgü Yaşayan Değerlerinden İnci Asal
İnci Başkan’ım, PEN Yazarlar Derneği’nde sizinle bir dönem birlikte çalıştık. Sizi yakından tanımaktan büyük bir onur duydum ve her fırsatta dile getiririm. Kırk yılı aşkın yazı serüveninde inadınızı toplumsal olaylar karşısındaki ince duyarlılığınızla her zaman gösterdiniz. Bunu kenardan izleyerek değil bizatihi içinde yer alarak yaptınız. Bunları yansıttığınız kitaplarınız ilgiyle okundu. Her ne kadar sessiz görünseniz de bence yeraltı suları gibi derinlerden çağlayanlardasınız. İç dünya ile yazılarınızdaki dış dünya arasındaki iletişiminizi sorsam neler söylersiniz?
7/28/2022 • 4 minutes, 54 seconds
O Ölmez ki...
Türk Sineması’nın demirbaşıydı… Dünyada daha Superman, Batman, Sylvester Stallone, Arnold Schwarzenegger yokken bizim Battalgazi’miz, Malkoçoğlu’muz ve hatta Dünyayı Kurtaran Adam’ımız vardı. Müjde Ar’ın deyimi ile Amerikalılar Cüneyt Arkın’ı geç keşfetti yani…
7/28/2022 • 10 minutes, 11 seconds
Salıncak Vakti
Düşü en uzak olan birkaç fikre kurulmuş kalın iplerle. Kesilmiş, yontulmuş kısa boylu ihtiyarın elinde. Ayakları kesiyor yerden, ne kum savuruyor ne de duraklıyor sallanırken. Üzerinde yaşasın diye imkânsız olarak düşlenen, sıfatlar da değişiyor halkanın sonu yaklaşırken.
7/28/2022 • 2 minutes, 31 seconds
Kalbin ve alevin içinden
Ben de unutmadım, (milyonlarcamız gibi) o, alçakların ve kalleşlerin canlarımızı yaktığı geceyi… 2 Temmuz 1993’ü… Unutmadım... Aklımda… Kalacak… Hep... Oysa ne güzel ve aydınlık başlamıştı PİR SULTAN ŞENLİKLERİ ve o gün...
7/28/2022 • 11 minutes, 2 seconds
ORUÇ ARIOBA
HAYAT GEÇER SANAT KALIR
7/28/2022 • 5 minutes, 15 seconds
DUYGU ASENA
HAYAT GEÇER SANAT KALIR
7/28/2022 • 5 minutes, 26 seconds
AFİFE JALE
HAYAT GEÇER SANAT KALIR
7/28/2022 • 5 minutes, 10 seconds
Dil Sürgünü
Dil Sürgünü
7/28/2022 • 1 minute, 13 seconds
Işığın Biriktiği Yer: Şükran Kurdakul
1984’te yayımladığı “Ökselerin Yöresinde” kitabında böyle diyor, Şükran Kurdakul. Hüzün ve karamsarlık da bir insanlık durumudur ve umut kadar, öfke ve direnç kadar yakışır insanın yüreğine. Kurdakul’un yaşamını ve kendisini birazcık tanıyanlar, onun, ışığının biriktiği yerlere geldiğine katılacaklardır, ama çekimin bittiğine, hızın kesildiğine, saatin durduğuna elbette katılmayacaklardır. Çekim bitmedi. On sekizindeki pek çok gençten kesinlikle daha hızlı. Ve saat, durmak ne demek, aynı şaşmazlık ve içtenlikle şiiri ve insan onuruna yaraşır bir yaşamı vurup duruyor yetmiş yıldır
7/28/2022 • 13 minutes, 14 seconds
ARKADAŞLIK ŞİİRDİR
Fransızca dersinden en yüksek notu almışlar, böylece Gül Hoca’nın gözüne girmişlerdi. Acaba esmer güzeli, Latin bir havası olan hoca, onların aşkını fark etmiş miydi? Öyle ya, arkadaşları yeni yaygınlaşan İngilizceye, işlerine yarayacak Almancaya, pek harıl harıl olmasa da çalışırlarken, onlar başka dersleri (ve dertleri) yokmuş gibi Fransızca çalışıyorlardı, beraber ve ayrı ayrı.
7/28/2022 • 6 minutes, 34 seconds
Bir Kadının Kronolojisi
Genç kadın, sahnenin bir tarafından girip yürümeye başlar. Üzerine düşen spot ışığı, yeni mezun olduğu günlerini aydınlatmaktadır. Sadece öğrenciliği değildir geçmişte kalan; ailesiyle, özellikle de babasıyla ilişkisi dönüşmektedir. Sahnenin diğer tarafına doğru yürümeye devam eder. Hâlâ bir çiçekli kızdır o.
7/28/2022 • 3 minutes, 47 seconds
Perileri Öldürmek
Virginia Woolf, kadın yazarların kendilerine ait bir odaya sahip olmadan, yani kendilerine ayıracak zamansal ve mekânsal özgürlükleri olmadığı için edebiyat dünyasında minör rol oynadıklarını yazdığında yıl 1929’du. Yıllar sonra Ursula K. LeGuin, Woolf’a hınzırca muhalefet ederek Harriet Beecher Stowe gibi kölelikten gelme kadınların bile kalabalık mutfak masalarında üretebildiğini, yazar olabilmek için illa da bir odaya gerek olmadığını söylemişti.
7/28/2022 • 6 minutes, 36 seconds
Potpori plaklardan kasetlere
Anadolu Rock müziğinin en ateşli yılları olan 1970’lerde ve sonrasında çok severek dinlediğim şarkıcıların bazılarını portre olarak, bazılarını uzun uzadıya yazıyorum yazmasına da, hepsini tek tek yazmama olanak yok. Bu nedenle de bazılarını kısacık yazılarla anmaya çalışıyorum, elbette hiçbiri unutulmasın! Göz hakkı diye bir şey vardır ya, bence o göz hatırı diye de yorumlanmalı, oradan yola çıkarak söz hatırı, kulak hatırı da gündeme gelmeli. Dinledik, birlikte söyledik, kendi başımıza söyleyegeldik! Gönül telimizi titreten sesleri için bin teşekkür hepsine!
7/28/2022 • 13 minutes, 46 seconds
YAZ AYLARINDA SEVDiKLERiMDEN ÂŞK TARiFLERi...
Gelin şu temmuz ayında değişik bir şey yapalım. Bugüne dek meslek gereği insanlara çok soru sordum... Nice röportajda söz dönüp dolaşıp hep aşk konusuna geldi... İşte çok sevdiğim kimi yazarların aşk tarifi
7/28/2022 • 3 minutes, 34 seconds
Orhan Kemal ve İstanbul
Çukurova’da 1930’lu yıllarda Adana Toros Spor futbol takımında başlayan dostluk, babam Servet Ersal ve Orhan Kemal’in sonraki yıllar çok sık olmasa da İstanbul’da devam eden görüşmeleri, evimizde yapılan sohbetlerde anlatılan anılar, günümüzde baba dostlarından kalan gelenek, evlatları olarak benimle Işık Öğütçü arasında devam ediyor.
7/28/2022 • 1 minute, 9 seconds
Mültecinin Şiiri
SERKAN ÖNGEL
7/28/2022 • 1 minute
Leyla Erbil'de başkaldırı
Leylâ Erbil’in hemen bütün yapıtlarının ilk sayfasında şu cümle vardır: “Bu kitap hiçbir yarışmaya katılmamıştır.” Edebi yaşamı boyunca tanınmak için yapıtlarından başka bir araca tenezzül etmeyen, edebi olmayan hiçbir yola başvurmayan, bu tutumlarına aşırı titizlik gösteren bir yazar karakteridir. Hiçbir ödül jürisine yapıtını sunmadı, hiçbir yarışmaya katılmadı, hiçbir eleştirmenin, hiçbir editörün iktidarına tenezzül etmedi. Çünkü hepsinde açık ya da gizli bir iktidar algılıyor; iktidar çarkını, kötülüğün potansiyel kaynağı olarak görüyordu. Ayrıca ve önemle şu da var; bir kadın yazar olarak gizli, açık, ikincil konum dayatmalarını teşhir etmekten hiçbir zaman çekinmedi.
7/28/2022 • 7 minutes, 6 seconds
Türkiye’nin, Almanya’nın ve bilim dünyasının onuru
Ordinaryüs Prof. Dr. Onur Güntürkün Almanya’nın, Türkiye’nin, dünyanın onuru ve insanlığı aydınlatan bir güneştir. Halen Bochum Ruhr Üniversitesi Biopsikoloji Kürsüsü Başkanı’dır. Onur Güntürkün aynı zamanda Alman Milli Bilimler Akademisi Psikoloji Bölümü Başkanı ve Alman Bilimsel Araştırma Kurumu yöneticilerinden biridir.
7/28/2022 • 14 minutes, 8 seconds
Yaratma Dürtüsü
Günlük konuşma diline girmiş olsa da sanatsal üretim konusunda “yaratma” sözcüğü bana fazlaca kendini beğenmişlik gibi görünüyor. Sanat yapılan mı, yaratılan mı bir şeydir? Sanatla zanaat arasındaki fark nedir? Sanatsal üretimin herhangi bir başka tür üretimden farkı nedir? Mayakovski en etkili şiirlerinden birinde “şair işçidir” diyorduysa da, bu metaforu “şair aynı zamanda da işçidir” diye okumak bana daha doğru görünüyor...
7/28/2022 • 3 minutes, 27 seconds
Sessiz ve karanlık
Yıllar önce DOT tarafından sahnelen ve Yüzleşme Tiyatrosu’nun önemli örneklerinden biri olan Sansürcü (The Censor) oyununun yazarı Anthony Nielson onu asıl alakadar edenin – oyunun da odaklandığı gibi - kişinin kendine uyguladığı sansür olduğunu söyler ve fikrini aşağıda tırnak içine alınmış cümlelerle ifade eder...
7/28/2022 • 7 minutes, 6 seconds
Temmuz Ağırlığı
Denize bakan kayalıklarda dört kadın... Çocuklukları, gençlikleri burada geçmişti, çoğu Egeli memur gibi onların da aileleri buradan yazlık almıştı 90’larda. Kasabanın her yerinde anıları vardı, her buluştuklarında geçmiş anıları yâd eder, kimine güler, kimine hüzünlenir ve üzerine mutlaka yenilerini eklerdiler.
7/28/2022 • 8 minutes, 24 seconds
Unutma Irmağı
Hekimden azade insanın da kendine yazageldiği bir dermandır; unutmak. Bir trajediyi unutmak, bir küçük sözü… Yahut bedeninden sökülüp alınan bir parçanın yokluğunu…
7/28/2022 • 3 minutes, 12 seconds
Lev Tolstoy
Eserleriyle dünya edebiyatında unutulmaz izler bırakan ünlü Rus yazar Lev Tolstoy’un pek bilinmeyen özelliklerinden biri de, Türkiye ile yakın ilişkiler içinde olması ve eserlerinin Türk edebiyatını etkilemesi. Buradan yola çıkarak, ünlü yazar ve Türkiye arasında karşılıklı etkileşimin olduğunu da söyleyebiliriz.
7/28/2022 • 4 minutes, 50 seconds
Romanlar, benim zaman makinem
Cazseverler, Marsalis Kardeşler’i iyi bilir. Trompetçi Wynton ve saksofoncu Brandford yine ünlü bir caz piyanisti olan Ellis Marsalis’in çocukları…
7/28/2022 • 5 minutes, 9 seconds
Temmuz Çiçek Açtı
Temmuz Çiçek Açtı
7/28/2022 • 1 minute, 11 seconds
Kötüler üşengeç olur
Yoksulluktan ve geçim derdinden bahsedelim arkadaşlar. Çekinmeyin, ayıp değil, utanmayın. “Beyaz yakalı” diye bir sıfat icat edildiyse de gerçekte tıpkı babanız gibi işçi olduğunuzu unutmayın. Yürek gerektiren her işi bir başkası yapsın istiyorsunuz. Kızgın hamaset döktüğünüz kalıplarla alçıdan kahramanlar yaratıyorsunuz. Çok şey bekliyorsunuz sonra kalbiniz kırılıyor. Bayılıyorsunuz kâr amaçlı bir hayattan iyilikler devşirmeye çalışan süfli laflara. Bir sürü insan biriktirdim, diyorsunuz gururla.
6/15/2022 • 3 minutes, 51 seconds
‘Düşlerin parlayıp söndüğü yerde...’
Radyodan yükselen sese eşlik ediyordu Demir. Acelesi vardı bugün aslında. Ankaray’la mı, arabayla mı karar veremeyip, günün sonunu düşünerek arabasına atlamıştı. Açtığı rastgele bir kanaldan uyarıyordu spiker “Yer yer yağmur geçişleri olabilir.” diye. Yetişmesi gereken semineri düşününce epeyce beklediği ışıklarda yeşil yanar yanmaz hızla gaza bastı.
6/15/2022 • 8 minutes, 13 seconds
Çınar Mahallesi ve Ayşem Möröy
Merhaba. Hem kendinizden hem de Çınar Mahallesi ’nden bize bahseder misiniz? AYŞEM MÖRÖY: Merhabalar. Ben Ayşem Möröy. Çınar Mahallesi muhtarıyım. 10 Mayıs 1958 günü İzmir’de doğdum. Arnavut ve Selanik göçmeni bir ailenin evladıyım. Kendim de 2 çocuk annesiyim. Yaklaşık 20 yıldır Çınar Mahallesi Muhtarı olarak görev yapmaktayım. Aktif olarak sosyal sorumluluk projelerinde görev almakta, 10’dan fazla toplumsal dernekte aktif olarak çalışmalar yürütmekteyim.
6/15/2022 • 7 minutes, 15 seconds
Say ki Ahmed Arif'in Şehrindesin
Has şiirin büyük ustası Ahmed Arif, otuz küsur yıl olmuş aramızdan ayrılalı. Yaşıyor olsaydı 95’inde olacaktı. İnsan, ömrünün bu denli az bir kısmını bu denli bağlısı olduğu şehirde geçirir de bunca soylu dizeler dizer mi şehrine dair? Dizer elbette. İşte, sanki kanıtıdır Ahmed Arif.
6/15/2022 • 6 minutes, 59 seconds
Çocuk
FULYA ÇIKARAN
6/15/2022 • 56 seconds
Dem Bu Demmiş
Sil sil temizlenmez dinine yandığım. Beş dakikalık iş canım dedi bir de dümbük, ağzını yaya yaya. Bitirir öyle çıkarsın. Fazla mesai de yazmaz kesin. Yarım saat oldu ortasına zor vardım hâlbuki. Koca koca harfler! Şu K de ne imansız çıktı be; ov ov arınmaz. Üzeri silme sinek boku. Rıza da bi çala bez sürmezmiş demek ki şunlara. Tuvaletler, koridorlar yetmezmiş gibi, Rıza gidince bir de salonlar kaldı üstüme.
6/15/2022 • 8 minutes, 42 seconds
Doğamız ve çevremiz can çekişiyor
Türkiye’nin çevre ve doğa bilinci karnesi genelde pek başarılı sayılmazdı. Yakın zamanlara dek bazı belediyeler çöplerini doğrudan yemyeşil ormanın içindeki can suyu derelere dökerdi. Damperli çöp kamyonu yamacın kıyısına kadar rahatça yanaşıp yamaçtan aşağıya çöpleri dökebilsin diye beton çöp dökme platformları vardı. Bugün bile herhangi bir etkinlikten sonra geride bıraktığımız çöp miktarı akıl almazdır. Pikniğe, doğaya götürdüğümüz yiyecek içeceğin boş ambalajını bile geri getirme zahmetine katlanmayız, arkamızda bir çöp dağı bırakırız.
6/15/2022 • 3 minutes, 53 seconds
Basıp geldiğiniz yollarda benim yüzüm serili
Çocukluğumun sesiydi. Elma bahçelerinin sesiydi. Buğday tarlalarından gökyüzüne ağardı. Annemin gözyaşıydı. Anneannemin, radyoda Zeki Müren’i dinledikten sonra, on üç yaşındaki bana dönüp, “hadi Neşet’in ‘dane dane benleri var yüzünde’sini bir oku” dediği buğulu, pürüzlü hançeremdi. Babamın rakı bardağındaki bütün zamanlardan kurtulmuş zamanlardı. Sesinin vardığı yerlere varan bir şiir yazayım diye elli yıla yakın bir zamandır çırpındığım ustamdı.
6/15/2022 • 5 minutes, 26 seconds
KARANLIKLARDAN IŞIĞA DOĞRU ÇIKACAĞIZ
Bir yaz gününde bu kez yol arkadaşım, sevgili Nur Sürer. Hava elbette çok sıcak ve güzel. Serinlemek için pencereyi açtık. Püfür püfür esen rüzgâr o kadar iyi geldi ki ikimize de… Doğa rengârenk gökkuşağı ile sarıp sarmalıyor bizi. 17 yaşından bu yana yani tam 50 yıldır onu sinemada ve ekranda hep “Helal sana!” diye izliyoruz. Oyunculuğu, aldığı ödüller ve her geçen gün sevenlerinin sayısı ile belli.
6/15/2022 • 11 minutes, 16 seconds
Livaneli'nin Atatürk'ü
68 Kuşağı’nın en yakın öncüsü olan bizim 60’lı yıllar kuşağımız üç temel değere sahiptir: Hümanizm, Yurtseverlik, Sosyalizm. Hümanizmi çok erken yaşlarda hem kendi ülkemizin (Reşat Nuri Güntekin, Sabahattin Ali, Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Sait Faik vb.) hem başka dillerin ve ülkelerin (Steinbeck, Istrati, Exupery, Gide, Dostoyevski,Gorki, Şolohov, Hemingway vb.) yazarlarının yapıtlarından öğrendik.
6/15/2022 • 3 minutes, 25 seconds
Yaratıcı mütevazi ve dürüst
Ülkemizin yetiştirdiği değerli orkestra şeflerinden Rengim Gökmen, Zülfü Livaneli’nin hem eski dostu hem çalışma arkadaşı. Rengim Hoca’ya pandemi sonrası yoğunlaşan programında, konserler ve projeler arasında Livaneli’yi ve birlikte hazırladıkları projeyi sorduk, tıpkı orkestra şefliğindeki gibi keyifli sohbetiyle anlattı yakın dostunu ve onun kendine özgü ‘notalarını’...
6/15/2022 • 4 minutes, 27 seconds
Dost... Abi yarısı... Yol Arkadaşı...
İstanbul-Moskova uçağındayım. Bu satırları 10.000 feet yüksekte başlıyorum yazmaya. On yılların abisi Zülfü Livaneli’ni anlat dedi dostlar. “İstasyon’da, kapağımızda Livaneli dosyası var.” diye eklediler. En zoru, dostu yazmak, en streslisi, abi yarısını anlatmak, en dikkat edilmesi gereken, 55 yıla varan efsanevi zamanları hatırlatmak, en özenilesi de çokça sevgi köprüsü kurduğum bir yol arkadaşını, yoldaşı anlatmak… Evet…
6/15/2022 • 12 minutes, 42 seconds
CAHİT BERKAY: Zülfü Livaneli'nin Müziği Üzerine
Zülfü, yetmişlerden bugünlere kadar kuşaktan kuşağa besteleri ve müziği çokça dinlenmiş, çokça sevilmiş; pek çok eseri düşünen, duyarlı ve vicdanlı kesimlerin ezber ettiği, marş haline getirdiği, çok değerli bir edebiyat ve müzik adamıdır. Pek çok müzisyen ve bizler onun bestelerine hayran olduk. Bestelerini hayranlıkla dinledik, hatta gıpta ettik, kıskanmadan.
6/15/2022 • 2 minutes, 38 seconds
Livaneli Edebiyatı
Büyük bir kültür insanı olan Zülfü Livaneli, ülkeyi ve dünyayı sarsan romanlarıyla adından söz ettirirken, onun romanları kapsamlı bir incelemeyi de hak ediyor. Hem bu denli yaygınlaşmak hem de edebi niteliği yüksek eserler ortaya koymak, bu coğrafyada çok da kolay iş değil. Hemen verilebilecek Yaşar Kemal, Sait Faik, Orhan Kemal örnekleri tam bir kıyaslama içermiyor çünkü Livaneli, entelektüel birikimin giderek gerilediği, eğitim sisteminin çöktüğü ve kültür dünyamızın çölleştiği bir iklimde bu çıtayı ve yaygınlığı sürdürebiliyor.
6/15/2022 • 6 minutes, 10 seconds
ATLAS
Edebiyatın cumhurbaşkanı Doğan Hızlan, müziğin cumhurbaşkanı Zülfü Livaneli. Parlamenter rejimin cumhurbaşkanı ama yönetmekten çok yolgösteren. Sayılan, sevilen ve tarafsız olmasa da, partilerüstü olan. Böyle yazmakla acaba ben de bir aday önermiş ya da adayımı açıklamış mı oluyorum? Niyetim bu değildi ama olsa şahane olmaz mı? Olur. Keşke. Tüm çok ünlüler gibi tartışmalı.
6/15/2022 • 7 minutes, 31 seconds
Alıntılarla Haziran karşılaşması
Okullar kapanır haziranda, tüm okul hayatımız boyunca haziran yolu gözledik hepimiz. Güzel bir karne gelip de salondaki gümüşlük içerisinde yerini almışsa, bir hayali gerçek edecek demektir anne-baba. Bu bir bisiklet de olabilir, arzulanan bir kitap, çizgi roman ya da fırfırlı elbise, lastik bir pabuç, en yenisinden. Ya da iyi bir ortalama gelmişse üniversitede, hakkımız olur arkadaşlarla baş başa birkaç günlük tatil.
6/15/2022 • 7 minutes, 33 seconds
Umudu Kesme Yurdundan
Söylenen sözlerin anlamı elbette öncelikle içeriğinden kaynaklanıyor. Ama “anlam yaratmak” bu kadar basit bir mesele değil. Sözün nerede söylendiği, ne üzerine, ne zaman söylendiği gibi etkenler de var. Kuşkusuz, nasıl söylendiği de anlam yaratmanın en önemli unsurlarından biri. Bazı kavramlar söz konusu olduğunda ise, sözün anlamı, içerikten sonra, belki de en çok kim tarafından söylediğine göre oluşuyor
6/15/2022 • 11 minutes, 2 seconds
Bir 'Kemal ' insan: Zülfü Livaneli
Hepimiz Chopin, Mozart, Beethoven, Çaykovski, Vivaldi, Ravel, Brahms ve daha birçok ünlü müzisyenden birinin bir eserini en azından ıslıkla çalmışızdır. Yüzlerce yıldan bu yana özellikle klasik müzik tutkunlarını adeta esir alan dev çalışmalar bugün rock-pop tarzında da yorumlanıyor ki; kaç yüz yıla daha taşınacak kim bilir.
6/15/2022 • 5 minutes, 13 seconds
İlkokul 3’üncü sınıftayız
İlkokul 3’üncü sınıftayız. Resim dersinde hocamız, sınıf arkadaşımız Yavuz'un babasını ressam olduğu için davet etmişti. Uzun boylu babacan güler yüzüyle, tahtaya tebeşirle çizdiği resimlerle tüm sınıfı kucaklamıştı giderken. Hepimize ev ödevi verip haftaya geleceğini söyledi, hiç aklımdan çıkmıyor kapıldığım heyecan. Mahallemizin kedisi Arapiço’yu dosya kâğıdının üzerine defalarca çizdim; simsiyah bir kedi… Elime geçen boya ile boyadım ve okula götürdüm.
6/15/2022 • 1 minute, 58 seconds
Nur İpek
Nur İpek… Zihnimi zorlamaya başladım. Kim bu kadın? Derin düşüncelere dalmışken yoğun bir güneş ışığı aldı gözümü; bembeyaz bir ışık, kâğıtta yazılanları okunamayacak hâle getirdi. O sırada yanımdaki uzun boylu kız, etrafta heyecanla koşuşturan ufaklığa seslendi: “Arda, perdeyi kapatır mısın anneciğim?” Arda… Torunumun adı Arda,
6/15/2022 • 1 minute, 46 seconds
Nâzım Hikmet hala 19 yaşında
Şudur Nâzım’da 19 yaşın hikmeti: Yolculuğu 1 Ocak 1921’de Sirkeci’den kalkan Yeni Dünya adlı vapurla başlamış, 30 Eylül 1921’de Batum’a varmıştı. Yeni bir dünya umuduyla başlayan Sovyet devrimine katıldığında 19 yaşındaydı. Dünyayı değiştirmek için yakılan devrim ateşi delikanlı Nâzım’ın yüreğinde ölene kadar sönmedi. O dönemdeki arkadaşları da Nâzım’ın 19 yaşında “doğduğuna” tanıklık ederler (Vâlâ Nurettin ve Şevket Süreyya Aydemir, “Nâzım buluğ çağında doğmuş gibidir.” derler).
6/15/2022 • 6 minutes, 37 seconds
Cornelius Bishoff Yaşar Kemal'i çevirmedi Almancada yeniden yarattı
Uluslararası Yaşar Kemal Sempozyumu 6/7 Mayıs 2022 günlerinde Köln’de WDR salonlarında yapıldı. Sempozyum Sevgili Osman Okkan yönetiminde Türkiye Almanya Kültür Forumu ile Yaşar Kemal Vakfı Başkanı Ayşe Semiha Baban tarafından düzenlemişti. Sempozyum, “Tehdit Altında Bir Doğa ve Kültür Bahçesi” başlığını taşıyordu
6/15/2022 • 14 minutes, 44 seconds
Renkleri Çalan Bahçe Cücesi
Günün rengi sarı. Ellerinde flüt var bahçe cücesinin. Sıcaklığa kavuşuyor gri yağmur bulutları, rüzgârı da kendine saklıyor gecesi. Otlar çoktan seyir pozunda dikelmiş boylu boyunca çevrede, kurumuş yaşlanmış. Mor yapraklar ölmüş, geriye bir avuç çalı kalmış. Çıyanlar sarmış tepeleri baştan aşağıya. Su değse de zaman zaman toprağa, keskin bir nişancı var gökyüzünün alnında. O da sarı. O da kurumuş yanmaktan.
6/15/2022 • 3 minutes, 1 second
Anlam ve ahengin koruyucusu
“ Futbol hayata fena halde benzer.” 2000 yapımı Serdar Akar filmi “Dar Alanda Kısa Paslaşmalar”la hayatımıza giren, artık klişeleşmiş bu sözü çok sever ve doğruluğuna inanırım. Futbola düşkünlüğümü, tuttuğum takıma gönül vermişliğimi beni yakından tanıyanlar bilir. Kalecilik yapmış Albert Camus misali ters köşeden gelecek topları bekler, öğrenecek yeni şeyler ararım. Zaman zaman, aynı yukarıda bahsi geçen filmdeki “Hacı” karakteri gibi hayatın farklı parçalarını futbola benzetirim.
6/15/2022 • 6 minutes, 5 seconds
Şarkı söyleme zamanı
Neye yetişeceğimizi şaşırdık artık. Tepki gösterme yorgunuyuz epeydir. Çünkü tepki olmazsa her şey aynı kalacak, hak yerini bulmayacak. Yani ne kadar tepki, o kadar adalet bölümündeyiz yaşamımızın. Dolayısıyla bağırmalı, çağırmalı hatta bazen klavyeden sallamalı bir hayat yaşıyoruz maaile.
6/15/2022 • 7 minutes, 48 seconds
Mülteci
Kalktı ve yürüdü. Hâlâ da devam ediyor. Durmaksızın. O yürümeyi seçerken, diğerleri dört ayak üzerinde durmayı veya sürünmeyi yeğledi. Asırlar, asırlardır yürüyeduruyor. Her şeyin dünyasını ‘benim dünyam’ yaptı. Bir kutuptan diğerine yürüyerek kat etti. Kıtalara böldü; ülkelere, illere, ilçelere, sokaklara böldü dünyasını. Okyanuslarına isim verdi.
6/15/2022 • 5 minutes, 30 seconds
Tarihin İlk Şairi
İddialı bir başlık, farkındayım. Fakat bunu ben değil belgeler, daha doğrusu taşlar söylüyor. Tarihin ilk şairi M.Ö. 2285- 2250 yıllarında yaşamış bir kadın. Adı: Enheduanna. Sümerce “En”; Başrahip ya da Başrahibe anlamına geliyor. “Hedu” ise gurur kaynağı.
6/15/2022 • 9 minutes, 37 seconds
Dünyanın çivisi çıktı mı sahiden?
İki yılı geçen bir pandemi felaketi yaşadık. Bir dünya savaşındaki kadar insan öldü. Aşı bulunmasa belki çok daha fazla insan ölecek ve hâlâ büyük bir korku içinde yaşıyor olacaktık.
6/15/2022 • 4 minutes, 24 seconds
Çocuk
FULYA ÇIKARAN
5/10/2022 • 44 seconds
Beyaz bir toros geldi
Erzincan’ın Mercan İstasyonu’nda trenden indiğimde sabah saatleriydi. Yaklaşık otuz saat önce Haydarpaşa Garı’nda başlayıp iki gecemi alan bu uzun yolculuğun ağırlığı hâlâ omuzlarımda, tanıştığım insanların yüzleri bütün canlılığıyla gözlerimin önümdeydi. Sahi, kimi Eskişehir’de, kimi Ankara’da, kimi Sivas’ta inmiş; kimi Erzurum’a, Kars’a doğru yol almaya devam etmiş o insanlara neden bir gece boyunca kendimi, meramımı anlatmaya çalışmıştım? Yıldızlı bir gökyüzünün altında ve kurak bozkırlarda kıvrıla kıvrıla ilerleyen bir Doğu Ekspresi trenin numarasız kompartımanında; saçları sakalları birbirine girmiş, yeleği sırtında eprimiş, filtresiz sigaradan bıyığı sararmış, ağır iş yapmaktan elleri çatlamış bu insanlar, neden onların hasmıymışım gibi hep birden, ağız birliği etmişçesine bana yüklenmişlerdi.
5/10/2022 • 16 minutes, 47 seconds
Rüya tamirleri köşesi
Acayip rüyalar görüyordum. Hikâyeyi ve kişileri bir türlü toparlayamıyordum. Hepsi tam donmamış jöle gibi yarı akışkan kafamda çalkalanıyordu. Derin dalmak, kedi gibi kalkmak, rüyaları hatırlamak zordu bu şehirde, çok zordu. Gece yarısı -sanki hüzünlü bir robottum- uyandım.
5/10/2022 • 3 minutes, 41 seconds
Anneler Günü Kutlu olsun
Öncelikle bu konuya değindiğiniz için size teşekkür ediyorum. Biz dernekte her zaman birlik ve beraberliği anlatıyoruz. Yalnız kaldığımız zamansa çocuklarımızın hatırasıyla ayakta durabiliyoruz. Her annemizin evinde bir köşe vardır. Çocuklarımıza ait ne varsa müze gibi bir köşeye koymuşuz. Onların resimleriyle bazen ağlıyor, bazen onlarla konuşuyoruz. Allah kimseye evlat acısı vermesin. Bakıyoruz her gün kaç evlat gencecik yaşında trafik kazasında, hastalanarak veya türlü sebeplerle ölüyor, çok üzülüyoruz fakat bizim acımız daha farklıdır.
5/10/2022 • 7 minutes, 30 seconds
Nilgün
Huzursuzca kıpırdandı masada. Başını gelen sese çevirdi. İçerden çıkan iki adam da Can Bey’in müşterileriydi. Kotayı dolduramazsa arabanın taksitini nasıl yatıracağı konusunda hiçbir fikri yoktu bu ay. Fena halde canı sıkkındı. Gözlüklerinin ardından kıskançlıkla baktı adamlara. Elindeki dosyadan liste kâğıdını istemsizce çıkarıp, bir kez daha göz gezdirmek için masaya koydu.
5/10/2022 • 4 minutes, 37 seconds
Sevgi Özel
Türk Dil Kurumu (TDK) kapatıldığında ve sonrasında İstanbul’dan pek güzel öneriler aldım, Angaramı bırakamadım. Kitapta yazdım, beni İstanbul’a çağıranlardan biri Ankara’da tanıştığım sevgili arkadaşım Erdal Öz’dü.
5/10/2022 • 7 minutes, 11 seconds
Annelik - Doğanın dişiye ödülü Kendisi Armağanı
Annelik ve anne - yavru ilişkisi özellikle memelilerde ve tüm sosyal hayvanlarda türün devamlılığı için yaşamsaldır. Annenin varlığı, yavru için her şeyden önemlidir. Yavrunun normal fiziksel ve ruhsal gelişimi için anne bakımına ve sık dokunulmaya ihtiyacı vardır. Özellikle memelilerde doğum sonrası dönemde, örneğin kemirgenlerde doğumdan sonraki ilk hafta veya insanlarda yıllarca annenin bakımı, dokunması, temizlemesi...
5/10/2022 • 5 minutes, 2 seconds
Yeni Bir Ev
Sonra gittiler. Giderken de epey söylendiler. “Az eşya var.” demişim de, aman ne kadar çok eşyam varmış da, bu fiyata bu iş olmazmış da... Önce çerçeveleri asmam gerek. Nerede bu çekiç, çivi? Bir evin senin olması için duvarında senin astığın şeyler olmalı. Kolilerden bir kaçını rastgele seçtim. Çıkan banyo malzemelerini yerine götürdüm, sonraki kutuyu ambalaj bandını çekiştirerek açtım. Çiviler kutunun altına doğru dağılmıştı, çekici bulamadım. Avucumu açtım, elimin iki tarafında izi kalmış eski bir yaraya baktım. Çiviyi o izlere denk getirerek elimle duvara bastırdım, bastırdım.
5/10/2022 • 3 minutes, 42 seconds
Keşkelerle Dolu Bir Yaşam, O Bir Gerçek Hanımefendi
Vagonumun bugünkü konuğu, belki fiziksel olarak yanımda değil ama onu tanıdığım ilk andan itibaren kalbimin en güzel yerinde. Sinemamızın efsanesi: Belgin Doruk…
5/10/2022 • 12 minutes, 45 seconds
Seherler uyanır bülbül zarından
Şiir dünyaya yaklaşmanın adı mıdır, öyle mi? Sanırım şiirin iki temel işlevi var; bizi hem dünyanın içinde tutar, hem de aynı anda dünyanın dışına çıkarır. Biz, dünyanın içinde tutması üzerinden gidelim. Dünyaya yaklaşmanın, ona katılmanın, varoluşunu tamamlamanın, dünyayı dönüştürmenin, geçmişi bilmenin, içinde yaşamayacağımız zamanlardan pay edinmenin... Saymak uzar gider, adıdır tabii ki şiir. Hem şairin, hem okurun sandığından daha derinlikli bir varoluş halidir.
5/10/2022 • 4 minutes, 57 seconds
İstanbul'da bayramlar, büyüklere dev salıncaklar
Osmanlı’da bayramlar dayanışmanın, birlikteliğin, paylaşmanın yaşandığı, sadece toplumu ayakta tutan değil; aidiyet duygusunun, sahiplenmenin, hemşeriliğin öne çıktığı zamanlardı. Aidiyet duygusu, sahiplenme olmadığında, şehirli yaşadığı şehre sevgi ve saygı duymadığında ne olur? Rant ortaya çıkar, şehir korunamaz, hoyratlığın, vurdumduymazlığın elinde yavaş yavaş yağmalanır, maddi ve manevi değerler yok olur. Bayramlar Osmanlı’da manevi ve çok önemli bir gelenek olmasının yanı sıra, toplumun ruh sağlığına da hizmet eden bir işleve sahip olmuş hep.
5/10/2022 • 6 minutes, 19 seconds
Gençlik ve Atatürk
Başı çatlayacak gibiydi, çok ağrıyordu. Bu acıyı, kollarında ve bacaklarında da fazlasıyla hissediyordu Barış. Ağrıyan başını ovuşturmak için elini alnına götürecekken fark etti elindeki yarayı. Yerdeydi… Düşmüştü ama bunun farkında bile değildi. Doğrulmakta zorlandı. Etraf çok sessizdi. Ne onu gören biri, ne de ona elini uzatan biri vardı… Barış, bunları düşünürken üstüne bir gölge düştü.
5/10/2022 • 8 minutes, 22 seconds
HAYAT GEÇER SANAT KALIR
Yaşam, farklı yolları önümüze çıkaran ve o yeni yolda hayallerimizi, umutlarımızı ve beklentilerimizi değiştiren her anı meşakkatli bir yolculuktur. Her yeni yolculuk, düşlerimizin, inançlarımızın üstüne bazen çizgi çeker. Bedri Koraman için de böyle oldu. Babıali’ye ayak bastığı o günden itibaren güzel bir gelecek yolu açılsa da, Bafra’dan yola çıkan hayaller çizgilerinde kayboldu…
5/10/2022 • 7 minutes, 22 seconds
Hayalperestin Neşesi
İnsanlığın toplumsal kabullere sıkı sıkıya tutunduğu yer çekimli dünyamızda, ayakları yerden kesilmiş bir hayalperestin hayatı mücadeleden ibarettir. Hatta kolektif benliğin bireyi zapturapt altına alma heveslisi normları, ölümünden sonra dahi onun peşini bırakmaz; kasvetli ritüelleriyle neşesini çalıp kendine benzetmek, karmaşık ruhunu sıradanlaştırmak için hazırlıklıdır.
5/10/2022 • 5 minutes, 32 seconds
Genç Olmak
Genç olmanın yaşla ilgili olduğunda kuşku yok. Yaş ise en genel anlamıyla bedenimizin yaşı demektir. Bu konuda yapılabilecek fazla bir şey yoktur. Zaman hükmünü yürütecek, geçmekte olan zamanla birlikte iç organlar işlevlerini yerine getirmede güçsüzleşecek, yaşlılık dış görünümde de kendini gösterecektir…
5/10/2022 • 3 minutes, 56 seconds
Atatürk Samsun'a “Direniş başlatması” için gönderilmedi
Atatürk Samsun’a, Mondros’a uygun olarak, dağıtılmamış orduları dağıtması, halkın elindeki silahları toplaması, şuralara son vererek yer yer başlayan direnişleri önlemesi için gönderildi. 19 Mayıs 2022; Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkıp Milli Mücadele›yi örgütlemeye başlamasının 103. yıl dönümü. Bugün, “Atatürk’ü Anadolu’ya Padişah Vahdettin gönderdi!” diyerek Milli Mücadele›den Padişah Vahdettin’e “pay” çıkarmaya çalışanların tarihi yalanlarına cevap vereceğim.
5/10/2022 • 12 minutes, 53 seconds
Salyangozlar Zamanı
Modern insan fildişinden kentlerinde kendisinden başka canlılara da hayat tanıması gerektiğini kabul ediyor, yavaş yavaş. Ama bu lütuf, şimdilik kediler ve köpekler için gösteriliyor daha çok. Oysa her yerine beton döktüğü toprakta yine de doğa direniyor ve ötekiler de varlık kavgasına tutuşuyor.
5/10/2022 • 4 minutes, 43 seconds
Bir Rüya İle Gelip Geceme Soluğunu Üfleyip Kalbime Kendini Hatırlatma Yine
Nereye koyduğumu çoktan unuttuğum... Sakladığım yeri hatırlamamak için bir daha... Bin yıldır gün ışığından uzakta, zifiri karanlıkta tuttuğum... Derinde, içimdeki en derin yerde gömüp, gizlediğim...
5/10/2022 • 2 minutes, 28 seconds
YUDUMİS
YUDUMİS
5/10/2022 • 1 minute, 9 seconds
HAYALBAZ
Şehirler büyüyor, birbirinin aynısı binalar yükseliyor. Fransız balkon aldatmacasıyla camların önüne metalik borular koyuyorlar. Balkonda yemek yeme, kahve içerken gözleri ufka dikme keyfi uzak bir hayatta kalıyor. Dar sokaklarda binalar, duvarlara bakıyor, camlara gölge eden ağaçlar her gün azalıyor.
5/10/2022 • 9 minutes, 23 seconds
Politik Baharın Neşeli Gençleri
Türkiye’de 1960’ların ilk yarısından itibaren göreceli de olsa bir “politik bahar” yaşanıyordu. 1961’de kurulan Türkiye İşçi Partisi (TİP) aleni olarak sosyalizmi savunuyor, emekçiler için “iktidarın” mümkün olduğunu anlatıyordu.
5/10/2022 • 4 minutes, 2 seconds
Mücadelenin Ak Çınarı
Her ne kadar dinlene dinlene dediyse de soluksuz yürüdü mücadele yollarını… Büyük bir mücadeleye direngenliğin, boyun eğmezliğin güzelliğini kattı.
5/10/2022 • 7 minutes, 2 seconds
Yalnız geçmiş diğer bir gecenin sabahında
Yalnız geçmiş diğer bir gecenin sabahında
5/10/2022 • 1 minute, 8 seconds
Yokuş Yukarı Koşmak
Aynanın karşısında. Güneş dolu bir evde, karanlık bir odada. Yeryüzüne doğmak, gökyüzüne uçmak; yeryüzünde yaşarken gökyüzünde var olmak. Baktım, gördüm.
5/10/2022 • 3 minutes, 55 seconds
Yeni Türkü Akımın'ın öncüsü Violet Parra
Şili’de, San Carlos kenti girişinde bir tabelada şu yazılıdır: “San Carlos: Violeta Parra’nın beşiği.” Şili başkentine epey uzak bu And Dağları kenti, topraklarından dünyaya açılan müzisyeniyle gururlanmaktadır. Nasıl gururlanmasın; hemen her dilde söylenen o şarkıyı Violeta Parra bestelemiştir: Gracias a la vida! (Hayat sana şükürler olsun!)
5/10/2022 • 7 minutes, 46 seconds
Atlas
“ Arkadaş”la tanıdık. Bazı tanışıklıklar araya giren zamana, onca şeye, aldanışa, çöküşe, hayal kırıklığına karşın hiç eskimez, aksine şarap gibi derler ya, yıllar geçtikçe olgunlaşır, sağlamlaşır, hiçbiri değilse bile unutulmaz olur. Melike Demirağ’ı Yılmaz Güney’in “Arkadaş”ındaki o umarsız duruşu ve ne kedere, ne sevince, galiba yalnızca özleme benzeyen sesiyle ve o duygunun tınısıyla görüp, duyup, tanıyıp sevdiğimizde vakitlerden de sahiden ‘arkadaşlık’ vaktiydi. Bizim de mahalle, semt, okul arkadaşlığından sınıf arkadaşlığına, yoldaşlığa geçme arzumuzun yaştan çok coşkuyla ölçüldüğü zamanlar.
5/10/2022 • 12 minutes, 40 seconds
Halkbilim atlasından notlar
Yaşar Kemal bir konuşmasında “Ben masalların çocuklar için olduğunu kente geldiğim zaman öğrendim.” demişti. İnce bir eleştirel dokunuş var bu sözde. Çünkü masallar, destanlar, halk hikâyeleri, maniler, cönklerin içerdiği şiirler, atasözleri herkesindi geçmiş zamanlarda. Aslında bugün de öyledir bana kalırsa. Halk kültürünün kapsamı elbette çok geniştir; halkoyunları, yöresel motifler gibi yaşanmış ve yaşanmakta olan her şey bu sınıflama içindedir. Folklordür bu: sözün kıymetli olduğu kültür hazinesi.
5/10/2022 • 7 minutes, 3 seconds
Günaydın
Sevgili Hayat… “Eksildi ömrümüzden kim bilir kaçıncı gün...” diyor şarkıda. Azalıyor musun sessizce her gün ışığına uyandığımda? Usulca tükeniyor musun vardığım yollar gibi. Eski dostum, üzülme. Giderken ardında bıraktıkların yatağını bulan su gibi ezberimde…
5/10/2022 • 6 minutes, 26 seconds
Bizden biri gibiydi Rüstem İbrahimbeyov
Her ne kadar 1969’dan itibaren kendi sektöründe isim yapmış olsa da Rüstem İbrahimbeyov adını ilk kez 1995 yılında dikkate almıştım.
5/10/2022 • 5 minutes, 50 seconds
İskender'i Yazmak
Nasıl başlayacağımı bilmiyorum. O benim arkadaşımdı. Rock meftunu arkadaşım, şair arkadaşım, sözde kocam. Babamla tanıştırdığımda, “Merak etmeyin, kızınıza benden zarar gelmez.” diyerek evlilik teklifini büyük bir Shakespeare oyuncusu edasıyla yapmıştı. Ondan sonraki yirmi küsur yıl boyunca birbirimize “karıcığım”, “kocacığım” diye hitap ettik.
5/10/2022 • 3 minutes, 52 seconds
YERYÜZÜ YURDUM BENİM
Ah ne çok çocuk söyledi bu sözcükleri… Ne çok çocuk bu sözcükleri söyleyebilmek için didindi durdu… “Annem” diyebilmek için ne çok çocuk yanıp tutuştu… Her mayıs, anneler günü geldi mi, “annem” diye seslenememiş çocukları düşünürüm ben… Bir de, bir de… Kendimi hüzne kaptırmamak için, hemen annelerin annesini getiririm gözlerimin önüne. Mustafa Kemal’in, Atatürk’ümün annesini, Zübeyde Hanım’ı… Başında beyaz yemenisi, gözünde o incecik çerçeveli gözlükleriyle, Zübeyde Hanım’ın simgeleşmiş, ikonlaşmış yüzü gelir yerleşir yüreğime… Ne müthiş bir yaşam öyküsü var Zübeyde Hanım’ın. Bugüne dek neden romanı yazılmadı, çok şaşarım…
5/10/2022 • 7 minutes, 28 seconds
Çok yıllar önce bir mayıs sabahı
Ne çok zaman geçmiş. O yıl yaz erken gelmişti. Cağaloğlu’ndaki küçük yazıhaneye gittiğim gün yokuşu çıkarken sıcaktan bunalmıştım. Yine bir mayıs günüydü.
5/10/2022 • 4 minutes, 45 seconds
Beyaz
Beyaz
4/13/2022 • 1 minute, 17 seconds
Romani Tarihi ve Mitleri
Hepimizin iç içe yaşadığı, iyi günlerimizi paylaştığımız Romanların dinleri ve mitolojileriyle ilgili ne az şey biliyoruz, hiç düşündünüz mü? Dünyanın dört bir tarafında gezgin ve göçebe yaşamlarıyla ilgili onlarca kitaba ve filme ilham vermiş bu kadim halkı ya aşağılarız ya da eğlence mevzu bahis olunca kemanlarından, sazcılarından istifade ederiz ama onlara dair merakımız ne kadar yüzeysel ve kıttır. Buradan yola çıkarak bu ay sizlerle Romani tarihinden, mitolojisinden ve ritüellerinden bahsederek komşularımız, memleketlilerimiz, rengimizle ilgili bazı bilgiler paylaşacağım.
4/13/2022 • 9 minutes, 8 seconds
Daima
Sen, esas âlemi seçeli 6 yıl oldu ve hiçbir cümle gittiğinde bize kalan boşluğu anlatamadı... “Müzikte boşluğun karşılığı sessizlik... Kreşendo sessizlikten geçer, Seslerin en yüksek noktaya doğru yükseleceğini sessizlikle anlatabiliriz ve sessizlik doğru kullanılmalıdır.” derdin.
4/13/2022 • 3 minutes, 44 seconds
Bir Soğuk Yel Eser Güneş Toplanmadan Evvel
Bir güvercin konmuştu, 20 Şubat 1937’de güneşin hep kol gezdiği güneş gibi bir kente, Gaziantep’e. ALLABEN Deresi gümüş gümüş akmıştı “Ülkü” denilen bir ülkeye. Gün ile beraber bir güneş toplayıcısıydı doğan. Şanslıydı. Kitap kurdu bir ailenin ferdiydi. Onların evinde en sevilen eylemin adı; okuma ve yazmaydı.
4/13/2022 • 5 minutes, 35 seconds
Kolera Günlerinde Aşk
Gabriel García Márquez, 17 Nisan 2014’te aramızdan ayrıldı. Büyük romancının aramızdan ayrılışından önce kaleme aldığım bir yazıyı hatırladım. Güncelliğini koruduğunu düşündüğüm satırları aynen aktarıyorum
4/13/2022 • 3 minutes, 22 seconds
POTPORİ Gülden Karaböcek - Hümeyra
Gülden: Sesi üzümden! Alfabetik sıraya değil, ses sırasına göre Gülden’den önce Neşe var, Karaböcek. İki kızkardeş, Neşe abla. Ses sırası deyişime bakmayın, yaş sırası dememek için bunu buldum. Şahane sesleriyle şakıma hususunda ikisinin de üstüne yok, hangisinin daha yüksek olduğuna karar vermeninse hiç mümkünü yok. Belki Neşe, adını da katarak daha coşkulu, çınlayan nağmelerle ruhumuzu sarıyor, Gülden’se kara gözleriyle söyler gibi derdi derunumuza değiyor, zülfü perişan ediyor.
4/13/2022 • 12 minutes, 3 seconds
Hasanoğlan ve Hasan Ali yücel günlerim
Köy enstitülerinin kapatılmasından sonra 1954’te, mevcut konumlarıyla ilköğretim okullarına dönüştürüldü bu eğitim kurumları. Ben de bunlardan birinde, Hasanoğlan’da parasız yatılı olarak okudum. Bizim okuduğumuz dönemde (1958-1964) ve hatta 1970’lere kadar, enstitülerdeki eğitim-öğretimin bir kısmı eskisi gibi sürdürüldü.
4/13/2022 • 6 minutes, 54 seconds
Nisan Zamanı
Bütün kışı artık yağan karla bile kavga edecek duruma gelip, büyük bir umutsuzluk ve yorgunluk ile geçirdim. Gökyüzünden düşen ne varsa sanki asfalta değil de benim iki başı mamur omuzlarıma yuvalandı. Ancak değişken ruh halime ve gündelik yaşamın zorluklarına rağmen mutlu yaşama duyulan susuzluk, benlik konseyimde liderliği ele aldı. Hayat değişmeliydi artık, ılık bir nisan akşamı kokusunda. Kaldı ki son birkaç gündür güneşi gördüm göreli keyfim şiir tadında.
4/13/2022 • 7 minutes, 7 seconds
Kaçış Noktası
Çok ses var. Küçük bir bedene, yaklaşan sıcak günlere reva görülemeyecek türden sesler. Karmaşa var. Birkaç küçük numarayla canlanacak olan oyunlar, can çekişiyor nefes alırken. Küçük kız koşuyor. Yeni arkadaşlar arıyor, günbatımına yakın. Kimsecikler yok. Çok ses var. Usludan usuldan geliyor da hâlbuki bahar. Kış şımardı bu sene, kalkmadı yerinden. Çocuklar da özledi sıcak günleri. Papatyalar açıyor yukarıdaki tepeden, içine içine kapanan gökyüzüne karşı
4/13/2022 • 3 minutes, 13 seconds
YERYÜZÜ YURDUM BENİM
Nisan ayı geldi mi çocuk yaşlarda, başlardı içim, yüreğim pır pır etmeye… Kolay mı, yakında 23 Nisan olacak ve ben kürsüye çıkıp, avaz avaz haykırarak şiir okuyacaktım… Haydi gelin, sizi 8-9 yaşıma götürüyorum: İzmir’e…
4/13/2022 • 8 minutes, 19 seconds
N'aber Dörtgöz Yılları
Geçenlerde Cem Karaca’nın da bestelerini çalacağımız bir konsere hazırlanırken 70’li yılların ünlü müzik dergisi “Hey”de yayımlanmış bir röportajını okudum. İzmir Adnan Saygun sahnesinde opera sanat çımız Tevfik Rodos’la birlikte Barış Manço, Tanju Okan ve Cem Karaca’nın şarkılarını seslendirdik.
4/13/2022 • 4 minutes, 59 seconds
Surlar Yüksekti
Derler ki; “Mart; ayların Çingene’sidir.” Gerçekten öyle midir? Geçtiğimiz marta bakarsak bence de öyledir… Aynı güne hem kar yağdı hem güneş açtı. Sabah baharlı, akşam kışlı aralarda yaz ve kasvet vardı geçtiğimiz martta. Biraz karıştık, çokça şaşırdık. Ne giydiğimizi kabul etti hava ne de buluşmaları önemsedi. Mart ayının sanki duygusu vardı. Hiddetli, sevinçli, umutlu, hayalli, hüzünlü, gerçekli…
4/13/2022 • 6 minutes, 1 second
Kavanozdaki insan
İstanbul, İstanbul akşamı gibi; ıhlamur çiçekleri patladı patlayacak, balkonlar semaverlerin saltanatına hazırlanıyor. Şehrin tutarsız gözlerinde manalar değişiyor. Loş vapur kamaralarında çımacılar uyuyor. Radyoda eski, yazlık şarkılar çalıyor. Burnuma hindistancevizi aromalı güneş yağı kokuyor. Beyaz yakalılar sahilde haşlanmış mısır satıyor. Çocuklar koridora havlu sermiş, güneşleniyor.
4/13/2022 • 4 minutes, 12 seconds
Şehr-i ramazan Yardımlaşma Ayıdır
Bu yıl, güzel başlangıçlar yılı. İşte baharın başlangıcıyla, nisan ayıyla birlikte geldi bu kez ramazan ayı, ne güzel oldu. İman edenler, inananlar orucunu tutacak, ibadetine yönelecek, “fani” dünyadan geçip giderken ne yaptığına, ne ettiğine kendince bir daha bakacak.
4/13/2022 • 6 minutes, 52 seconds
KUBİLAY ERDELİKARA
Dersu Yavuz Altun’un Genel Sanat Yönetmeni olduğu, başarılı oyuncu Emre Karayel’in yönetim kadrosunda bulunduğu sahnede, Tiyatro Yeniden’in tüm tiyatro çalışmaları da Sahne Cumhuriyet›te seyirciyle buluşacak
4/13/2022 • 4 minutes, 34 seconds
İstanbul güneşli deniz hafif dalgalı
Aras içerden bağırdı; “Kolay kazanılmış bir mutluluk mu, seni büyüten bir acı mı?” Funda bir an için cep telefonunda daldığı oyundan doğrulup gülümsedi. Yüksek sesle; “Beni büyüten acı tabii ki. Nereden çıktı ki bu soru şimdi?”
4/13/2022 • 5 minutes, 41 seconds
Alper Akçam
Tıbbiyeli yazarlarımızdansın. Öykü, roman, deneme yazarısın. Çok çalışkan ve hayatın her alanına el atanlardansın ve ben bu huyunu çok sevenlerdenim. Seni ben uzun anlatmayayım diye, sözü sana bırakayım. Bilmediğimiz Alper Akçam için neler söylersin? Kuşkusuz özel yaşamında birçok kimsenin bilmediği fırtınalar kopan biriyim de, edebiyatçı olarak, yaşam biçimi olarak yazdığıyla yaşadığını birbirine harman etmeyi, kurgusunun ipuçlarını yaşamın içinden çıkarmayı ve tarihe, olaylara saygılı kalmayı seven bir yazarım…
4/13/2022 • 8 minutes, 15 seconds
OEV
Şiir
4/13/2022 • 1 minute, 11 seconds
Kendi
Kalın kırmızı perdelerin arasından süzülerek odada rahatsız edici gölgeler oluşturan sokak lambasının sarı ışığı, ter içinde olmasına rağmen bir ölünün soğukluğuna sahip iri vücudunda haşere gibi süzülüyordu. Dizlerinin iç kısımlarından gelen komutla, bütün bedeni bir kuklanın dansını andıran seri hareketlerle yukarı doğru çekiliyor ve sonrasında tekrar yatağa düşüyordu. Odadaki altı gözlü çekmeceyi mesken tutmuş tahta kurdu ailesi, çıkarımlar yapılabilmesi mümkün olan bir dil konuşuyorlardı. Ellerini yumruk yaparak çenesinin altında birleştirdi.
4/13/2022 • 7 minutes, 46 seconds
Sağlık için spor ve hareket gerekir
Muhibbi takma adıyla 400 yıl geçmişten, Zigetvar Kalesi fethedilirken hasta yatağından bize seslenen, Avrupalıların Süleyman The Magnificent (Muhteşem Süleyman) dedikleri, 46 yıl padişah olan Kanûnî Sultan Süleyman, insan toplulukları için kudretli bir devlete sahip olmanın değerini yüceltirken, insanın sağlıklı olmasının da dünyanın en değerli gücü olduğunu söylemiş bizlere.
4/13/2022 • 3 minutes, 51 seconds
İzler
Hareket değil, hareketsizlik uyandırdı. Neredeyim, neredeyiz? Başımın camda bıraktığı yağlı izden tiksindim. Ne kadar yıkanırsam yıkanayım… Kurtulamadığım iz. Camdan ötesi bulanık... Muavin elinde oda spreyi “fıs fıs” diye yanımızdan seğirtti. Hepimizden nefret ediyor olmalı ki haklı. Yolun karşısında kumaş pantolonlu zayıf adam, elindeki canlı tavuğu koltukaltına sıkıştırdı.
4/13/2022 • 5 minutes, 4 seconds
Yazmak Bir duygu değil, Yazmak bir eylem
Mart ayının son günleri minik minik papatyalar baharın gelişini müjdelerken, bahar dalları pembe-beyaz yaşamımıza gülümsemeler katarken, “Kar biteli kaç gün oldu?” diye düşündüm… Ne kadar değişken bir yaşam… Tren sanki bu kez her yere gidiyor. Düne, bugüne, yarına… Memleketimin her bir köşesine…
4/13/2022 • 11 minutes, 46 seconds
Ne bir eksik Ne bir fazla
1 Mayıs 1976, 7 yaşındayım. Babam, Ereğli Demir-Çelik Fabrikası’nda… Yasaklı bayramlar zamanıydı; giyinip bayramlıklarımı elimde pamuk helva, babamın omuzlarında bayram kutlamaya gitmişiz. Her şey çok güzel giderken birden toz duman, gündüz vakti dünyam karardı, polisten yediğim ilk jopla yıldızlar geçti gözlerimden.
4/13/2022 • 2 minutes, 50 seconds
Yılmaz sadece güney midir?
Bizim tuhaf ve bahtsız ülkemizde, nedense işleriyle topluma mal olmuş şahsiyetlerin büyük çoğunluğu öldükten sonra daha çok anılır, üzerine konuşulur. Bu durum başka ülkelerde böyle midir? Hiç bilmiyorum.
4/13/2022 • 6 minutes, 3 seconds
Ali Ekber Çiçek'in Kazdağları...
TÜRKÜLERİN EVRENSEL SESİ… Kayıtlar, kasetler, plaklar... İşte hepsi orada duruyor. Bir de yüreklere kazınmış saz ve sözler... Yani, gürül gürül bir sesi, en vurgunundan saza dokunuşları ve gönül nağmelerini kaydedip, hapsedip ve saklayıp başka diyarlardaki yüreklere ulaştıracak her ne varsa; arşivlerde, üniversite tezlerinde, başucumuzda bir hazine gibi bize bakıyor. Deyişler, nefesler, devriyeler, övgüler, ağıtlar, taşlamalar ve destanlar…
4/13/2022 • 16 minutes, 34 seconds
Yaşar Kemal ve Neşet Ertaş
Yaşar Kemal soğumaz, sönmez.* Yoksul insanların, mazlum insanların, gölgesiz insanların; gündelik hayat içerisinde ancak bir can sıkıntısı olarak hayatımıza değen insanların yenik hayatlarından nasıl bir destan çıkabileceğini dünyaya öğreten bir söz tanrısıyla, bir yazı büyücüsüyle, hayatımızın kocaman bir yankısıyla karşı karşıyayız. Ağzımızdan çıkan her söz birden mucizeye dönüyor. Bu mucize taşlara kanat takıyor, sesimize boncuklar diziyor, göklerin kanatlarını.
4/13/2022 • 7 minutes, 4 seconds
MUSTAFA KEMAL’İN ÇOCUKLUĞUYLA ARKADAŞ OLMAK
Salih, duyduklarını heyecanla tekrarlamaya başladı: “Yani Salih Bozok, Atatürk’ün çocukluk arkadaşıymış. Sonra yâveri olmuş. Hep Atatürk’ün yanındaymış, onu hiç yalnız bırakmamış; öyle mi anne?”
4/13/2022 • 7 minutes, 44 seconds
SU'DA CAN BULAN RENKLER
Nâzım Hikmet’in yolu bir gün Fransa’ya düşer. Tabii ki, sanatıyla, ünü yaşadığı toprakların çok çok ötesine geçen Picasso’yu da görmek ister büyük usta. Tıpkı Fransa’da yaşayan birçok kültür insanını görmek istediği gibi... Picasso’ya bir mektup yazar ve mektubunda şu cümleleri kaleme alır...
4/13/2022 • 1 minute, 19 seconds
Yarım Kalmış bir roman
Başrollerini Meg Ryan ve Tom Hanks’in paylaştığı “You Have Got Mail” (1998) filminde Ryan’ın canlandırdığı Kathleen Kelly karakteri, gizemli mektup arkadaşına Jane Austen’a duyduğu sevgiyi dile getiren bir e-posta gönderir.
4/13/2022 • 6 minutes, 37 seconds
Biz İnsanız
Gazete binalarının topluca Cağaloğlu’nda olduğu “Babıali gazeteciliğinin” son dönemlerinde (1990’ların başı), Milliyet gazetesinin haber müdürü Zeki Sözer’in odasında genel yayın yönetmeni Doğan Heper ile birlikte çay sohbetine çağrılmıştım. Aslında bunun bir “iş daveti” olduğunu tahmin etmek hiç de zor değildi. Hal hatırdan sonra Doğan Heper, kısa yoldan beni neden çağırdıklarını açıkladı: “Bize bir Çingene röportajı yap!”
4/13/2022 • 6 minutes, 22 seconds
Naviler ve Romanlar...
James Cameron’ın “Avatar”ını görmediyseniz, görmelisiniz derim. Büyük paralar harcanarak yapılan “süperprodüksiyon”lar benim için pek ilginç değildir. Nitekim aynı yönetmenin bu tür filmlerinden “Titanik”e hayran kaldığımı söyleyemem.
4/13/2022 • 4 minutes, 20 seconds
HAYAT GEÇER SANAT KALIR
HAYAT GEÇER SANAT KALIR
4/13/2022 • 4 minutes, 49 seconds
Lâl
Elmayı ısırdığından beri Âdem, kendi yazgısını yazmanın kavgasında insan. Yazılmış olanı, küçük bir ısırıkla sildi attı çünkü. Atıldığı yeryüzünden yine göğe bakıyor ama. Eğmiyor başını.
4/13/2022 • 5 minutes, 14 seconds
Takvimden Azade
Onlarca yıl evvelden bir arkadaşla karşılaştım, İstiklal›de. Biraz birlikte yürüdük, o zamanlardan tanıdığımız kimler kaldı diye söyleşe söyleşe. Nasıl olduğunu anlamadan Mandabatmaz’da bulduk kendimizi, iki okkalı kahveyle, eski günlerdeki gibi.
4/13/2022 • 6 minutes, 18 seconds
NİSAN ÇİÇEK AÇTI
NİSAN ÇİÇEK AÇTI
4/12/2022 • 1 minute, 5 seconds
Atlas
En hafif tanımıyla, öncü, daha sıkı tanımlar da var kuşkusuz, psychedelic rock müziğe dek varan. Türkiye’de “Rock’ın Babası” desem bundan en az üç şey anlaşılır, ilki 70’lerde çoğu müzisyen Anadolu Rock adıyla kaynağa, halk müziğinin verimlerine yönelmişken ve hemen hepsi de bunu ‘modernize’ ya da ‘aranje’ ederken, o belki de müziğiyle olduğu kadar tavrı, giyimi kuşamı, zamana “aykırılığı”yla farklı bir baba olmuştur. Böyle de baba olur muymuş türünden!
3/16/2022 • 15 minutes, 56 seconds
Sinemanın "Olgaç"ı
HAYAT GEÇER SANAT KALIR
3/16/2022 • 5 minutes, 59 seconds
Sami Saydal
1 Mayıs 1955’te, Çakırbağ’da doğdum. Çocukluğumdan bugüne kadar KüçükyalıAydınevler sakiniyim. İş insanıyım; müteahhit ve sanayiciyim. Doğru Yol Partisi Kartal-Maltepe ilçe teşkilat başkanlığı yaptım. Dört dönemdir muhtarım, 13 yıldır Maltepe Muhtarlar Dernek Başkanlığı görevindeyim. İstanbul Muhtarlar Federasyonu kurucusu başkanvekili, Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu kurucusu yöneticisiyim. Maltepe Esnaf Kredi Kefalet Kooperatifi Başkanvekilliği, İstanbul Çankırı Vakfı Başkanlığı beş yıl, şimdi onursal başkan olarak daha birçok STK’de yöneticilik yaptım
3/15/2022 • 4 minutes, 18 seconds
BEKLEME ODASI
HATİCE ASLAN
3/15/2022 • 7 minutes, 37 seconds
Sensiz şehirde kar
Sabah, Gebze treni uykumdan geçti. Düşlerimde hâlâ bekârdım. Bomboş bir kompartımanda uyandım. Tazeliğimi bir fincan bayat kahvenin insafına bıraktım. Pencereden, gece boyu ağlayan sokağa baktım. Aynı çirkin manzara her gün başka sözler söylüyor. Duvar kirli beyaz badana, doğramalar havai mavi, alnımda bir bandana. Kedi yumurtanın sarısını sevmiyor. Tesisat eski, tazyik az; sanki damlalıkla duş aldım. “Daracık Sokaklar”ı dinledim;
3/15/2022 • 4 minutes, 17 seconds
Nasıl bilirdiniz?
Yığılan bellek saldırısından sağ çıktın. Yara almaktan korkmaman sayesinde öfkeni yitirdin. Zaten kullanmazdın. Biraz fazla suskunsun, lakin o da kabul edilir. Neler olmazla başladın. Sorgun geldiğin yerde yeniden deneyecek. Delecek kevgire yeni kapılar. Kaygılar kayıp içinden derin kaplara dolacak. Taşmak için yanan demliğe inat bağıra çağıra gelecek gülümseyen. Bir kez kestin. Testin değişti artık.
3/15/2022 • 2 minutes, 10 seconds
Kambur
“ Kış kapıda.” dedi Leyla... Sanki bilmediği bir dilde konuşmuş gibi baktı ona. Şaşırmıştı. Odanın bir duvarını boydan boya kaplayan pencereye doğru çevirdi bakışlarını. Perdesi sonuna kadar açık olan camdan, ne kadar süredir izlediğini bilmediği manzarasına yeniden baktı; her şey az öncekiyle aynıydı. Bulutlar birbiri ardına sürükleniyor, bir yerlere doğru yol alıyorlardı. Güneş arsızdı. Önünü kapatan bulutlara rağmen, yerinde durmayıp direniyor, bulduğu her boşluktan geçip, zayıf da olsa ışıldıyordu.
3/15/2022 • 11 minutes, 24 seconds
Sebiha
Kömürlük niyetine yapılan bu küçük merdiven altı, doğalgaz döşeneli ve soba iptal edileli beri depo olarak kullanılıyordu. Babasının yıllarca biriktirdiği gazete arşivi, annesinin dergileri, plastik kova, leğen, eski ayakkabılar, kullanılmayan giysiler, ahşap yapıştırıcıları....
3/15/2022 • 7 minutes, 53 seconds
Türkiye sol tarihinin yazıcısı: Turhan Feyizoğlu
Sevgili Turhan, sen ülkemiz sol hareketin tarihiyle ilgili çok emek veren, araştırmacı yazarlarımızdan birisin. Hayat hikâyen her yerde yazıyor, isteyenler oralardan bulup okuyabilirler ama ben okurlarımız adına bilinmeyen yanlarından söyleyeceklerini merak ediyorum?
3/15/2022 • 7 minutes, 57 seconds
Dünya Tiyatrolar Gündünüz Kutlu Olsun
4.02.2022, bugün “Sevgililer Günü”. İstanbul Havalimanı’nda, pasaport kontrolü sonrası bir bankta tek başıma oturuyorum. Dünyanın dört bir tarafına dağılacak yolcular heyecan içinde koşturuyorlar. Ben soğukkanlı ve görev bilinci içerisinde biletime bakıyorum: İstanbul/Mykolaiv! Zor ve mutlu bir gün benim adıma…
3/15/2022 • 6 minutes, 46 seconds
Edebiyat ve Keşif
Edebiyat pek çoklarına göre insanda empatinin gelişmesinde büyük rol oynamıştır. “Farklı hayat tecrübelerinin estetik bir dille aktarıldığı edebi metinler okurlarını sosyal, duygusal açıdan besler ve geliştirirken onların düşünce dünyalarını da zenginleştirir.” Edebiyat eşliğinde başkalarının hayatları ile kendi hayatı arasında bağ kuran, farklı dünyaları keşfederken insanı, dolayısıyla kendisini de daha iyi tanıyan okur; anlayış ve vicdan çıtasını yükseltecektir.
3/15/2022 • 3 minutes, 16 seconds
Hayat aslında bu değil mi?
Mart, hem baharı hem kışı içinde barındır… Hem umuttur hem hüzün... Hem tomurcuktur hem de vurgun yemiş bahar dalları... Hem özgürlüktür hem de bağımlılık. Özdemir Asaf’ın dediği gibi “Ama ben en çok şeyi, en kısa zamanda sana söyledim. Yalnız sana...” kıvamında bir zaman dilimidir benim için. Bir de mart, kadındır…
3/15/2022 • 18 minutes, 6 seconds
Emek mücadelesinden yaşam mücadelesine
Boynundaki kolyenin taşlarına dokunması ve onlarla oynaması uzun sürdü. Bu eylem aklına yıllardan kalan bir cümleyi havaya, toprağa, suya düşen cemre gibi düşürdü. “Aşk tek heceli ama uzun boylu bir sözcüktür.” Kadın ve aşk, kadın ve şiir, kadın ve edebiyat uzadı da uzadı.
3/15/2022 • 7 minutes, 12 seconds
Ahh Güzel İstanbul...
Yeşilçam’ın büyük oyuncusu” demek bence sade kalır Sadri Usta için… Evrensel değerde bir oyuncuydu. Tanıdım... Çok sevdiğim, yakın dostum, abi yarısı Yavuz Özkan’ın çektiği “Yengeç Sepeti” setinde tanıştım Sadri Bey’le... Etkilenmemek mümkün değildi sahiden. Yine bir başka büyük oyuncu, eşi Çolpan Hanım da çok değer verdiğim, çokça sohbet ettiğim dostlardandı. Oğulları Kerem de arkadaşım. Ve yazı ve belgesel hayatımı etkileyen büyük kaptan Attilâ İlhan da Çolpan Hanım’ın abisi olunca ve düşünsenize her biriyle hatıralarınız varsa... Daha ne olsun? Kerem’in çok şanslı olduğunu düşünürüm. Çok kimse yerinde olmak isterdi.
3/15/2022 • 7 minutes, 48 seconds
Kemal Özer'in Şiiri
Benim Kemal Özer’den okuduğum ilk şiir “Ağıt” (Gül Yordamı), ilk kitap “Kavganın Yüreği”dir. Ağıt şiirini, şiirin şairden ayrı olarak, okur tarafından farklı algılanmasının olağan, hatta gerekli ve kaçınılmaz olduğunun anlatıldığı bir yazıda okumuştum: “Annem mi bir kadın/ geciken bir kadın gece yatısına/ ölüm kendini göstereli babamın saçlarından...
3/15/2022 • 7 minutes, 52 seconds
Mevzu Hepten Karışık...
Yine geç uyandım, dün gece makul bir saatte yatmıştım oysaki. Mevsim geçişlerinde ne kadar uyursam uyuyayım az geliyor. Kederden ve endişeden yorgun bedenimin ihtiyacı değil, yani uykunun kucağında kök salmam. Hem güneş var gökyüzünde, ne güzel bir sabah, iyi bir kahvaltı ile daha da neşeli geçecek gün belli ki (Dışarıda 30 santim kar var ve buzdolabı bomboş)
3/15/2022 • 7 minutes, 26 seconds
18 Mart Çanakkale Zaferi
Dünya tarihinin sayfalarına “ÇANAKKALE GEÇİLMEZ” diye yazdırdılar. “Geldikleri gibi gittiler!” Acı, hüzün, direnç ve kurtuluşa uzanan zaferin ilk adımları 1914’te Birinci Dünya Savaşı’nda atılmış, topyekûn bir seferberlik başlamış
3/15/2022 • 6 minutes, 34 seconds
Döneminde değer görmeyen yazar
Ne oldu? Sıra bana mı geldi? Herkes hâlâ aynı yerde. Bu insanlar, ne kadar farklı giyinmiş. Sıra bana gelmediyse ben neden uyandım, kim uyandırdı beni? Karşımdaki adam, benimle konuşuyordu. Adamın yüzüne dikkatlice baktım. Ben, onu tanıyordum. O, William Shakespeare! “Siz, Shakespeare’siniz!” dedim heyecanla ayağa kalkarak. Adam şaşırmıştı ama bozuntuya vermeden “Merhaba, beni tanıdığınızı bilmiyordum. Ama ben, yine de kendimi tanıtayım size. Ben, William Shakespeare.” dedi elini uzatarak.
3/15/2022 • 6 minutes, 42 seconds
kadın hayatın yarısıdır
Atatürk der ki; “İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan oluşur. Kabil midir bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki bir cismin yarısı toprağa bağlı kaldıkça, öteki yarısı göklere yükselebilsin?
3/15/2022 • 3 minutes, 10 seconds
Hayallerimizin oğlu
Bu, kırık ve incecik Bir veda havasıdır. Tutuşan ellerimden Parmak uçlarına değen sıcaklık, İncinen bir hayatın yarasıdır... Hoşça kal canımın içi, Hoşça kal...
3/15/2022 • 3 minutes, 46 seconds
Dişi üstündür
Cinsel birleşme öncesinde dişi ateşböceğinin en çok ışık saçan erkek ateşböceğini aradığını öğrendiğimde, doğanın bu minicik yaratığın dişisine bahşettiği seçicilik özelliğine hem şaşırmış hem hayran kalmıştım.
3/15/2022 • 4 minutes, 48 seconds
Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale
1873’te İstanbul’da doğdu, Mehmed Âkif ERSOY. Türk milletinin ölüm kalım savaşı olan İstiklal Savaşı’nın önderi Mustafa Kemal’in doğmasına yıllar vardı; fakat aynı milletin “İstiklal Marşı”nı yazacak olan Asım’ın Nesli’nden bir şair hazırlanıyordu, o büyük cenge cenk başlamadan önce. Kökleri İPEK’e dayanıyordu.
3/15/2022 • 10 minutes, 18 seconds
AYÇA ÖZLEM TOHMA
Şiir
3/15/2022 • 1 minute
Kemik
Karşı evin balkonunda bir karga. Çöpten bulduğu irice kemiği didikliyor. Gagasını kemiğin deliğine sokup, iliği emmeye çalışıyor.
3/15/2022 • 5 minutes, 32 seconds
Aşık yoksa saz ve mutluluk da yok
Hayat Geçer Sanat Kalır
3/15/2022 • 5 minutes, 37 seconds
Ingeborg Bachmann'ın Yangını
Okırgınlığın taşıdıkları, bir odada yankılanıyordu. Söylenebilenlerle... Suçlu kelimelerle... Onların da içinde söylenmemiş, gizlenmiş ve görünmemiş olanlar var mıydı gerçekten? Nasıl bir odaydı karşımızdaki? Nereye hangi hayaletlerinizi sığdırabiliyordunuz? “Belli bir an vardı çocukluğumda.
3/15/2022 • 8 minutes, 17 seconds
Dünya Kadınlar Günü İçin Bir Yazı
İnsan duygularının yoğunlaşarak tutkuya dönüştüğü, gitar, ölüm ve şiir kenti Granada’da, nefes kesici güzellikteki Elhamra sarayı... İnsan elinin binbir hünerini sergileyen oymalar, süsler, kakmalar arasında, mahrem bir cennet gibi uzanan, akla ziyan Elhamra bahçeleri...
3/15/2022 • 3 minutes, 24 seconds
Siyah mücevherlerin yeşil gerdanı
Yakınlarda tuz kokusu var. Bugün de inanıyorum ki dalgaların şen şarkısıyla sonlanacak günüm. Son saate varana kadar kuşlar da katılacak gökyüzünde sahne alan orkestraya. Huzuru içimde taşıyorum. “Zeytin Ağacı” diyorlar adıma da. Yalan konuşmayı bilmem, aldıklarımı da geri veririm fazlasıyla.
3/15/2022 • 1 minute, 35 seconds
Ölü ve diri mitler
Mitoslar, gece göklerinin çok parıldayan, yol gösterici, ilham uyandırıcı yıldızları gibidirler. Bir gün kadim zeytinlerin nereden geldiğini merak ettiğinizde Athena’nın armağanı; ağlayan bir kayanın esrarını araladığınızda, kahrolmuş bir annenin kibrinin cezasını bulursunuz. İnsanların hayatı anlamlandırmak için yazdığı hikâyeler bize en temel sorularımızı ve sorunlarımız karşısında ne kadar korkulu ve savunmasız olduğumuzu gösterir. Yaradılış mitlerinin işlevi, hayatı ve ölümü anlamlandırma çabasından ibarettir. Kadın ve erkeğin dünya yüzündeki varoluşları gibi...
3/15/2022 • 8 minutes, 23 seconds
Vivaldi’nin Dört Mevsim’i veyahut Uğur
“ Bir kişiye yapılan haksızlık, tüm topluma karşı işlenmiş bir suçtur. Susanlar da bu insanlık suçlarına katılmış olur.”
2/28/2022 • 6 minutes, 13 seconds
Organik, Alternatif, Sürdürülebilir yemek
Yıllar önce, üniversite yıllarımda bir süre Avusturya’nın Salzburg kentinde kalmıştım. Öğrenci bütçesiyle ancak küçük yerlerde pizza, sandviç gibi şeyler yiyebiliyorduk.
2/28/2022 • 4 minutes, 9 seconds
Hayat Geçer Sanat Kalır
“ Ben… Şimdi… Doğduğumda Vahdettin padişahtı hâlâ varım. Bugüne kadar yaşadım. Bin türlü karışık işin içinde de oldum; gazete yazılarından tutun da, mimarlar odası görevlerine kadar… Baştan aşağı karmakarışık işler yaptım. Ama deseniz ki: Bir daha dünyaya gelsen ne yaparsın?
2/28/2022 • 4 minutes, 54 seconds
Gelecek hep bu an
Her şey gibi hayatın da bir sonu olduğunu ve eninde sonunda bir sokaktan içeri girip insan içine karışmak zorunda olduğumu göz ardı ederek, zihnimde gerçekliğini tartıştığım kaldırımda yürüyorum.
2/28/2022 • 3 minutes, 39 seconds
Hülya
-Yaraladım ayrılırken onu ben. Görüşmez
benimle asla!
-Aa yazık! Duygusal bir adamsa demek. Ayrılık
acısı geçince yarası da geçer barışır, barışır.
-Kız yok! Yaraladım bildiğin. İmzamı attım.
Ciddiyim!
-Nasıl? Ciddi misin sen? Yuh!
2/28/2022 • 7 minutes, 5 seconds
Sezai Karakoç
Ortadoğu’nun en büyük ırmakları arasında yer alan, Türkiye’de doğup Irak’a doğru akan, oradan da Basra Körfezi’ne dökülen güzel isimli Dicle’nin kıyısında, Diyarbakır’ın madeni bol Ergani’sinde bir çocuk doğar, adını “Sezai” koyarlar. Adı kaderi olur; sezer durur hayatı boyunca, öyle bir sezmektir ki bu, bazı şairler için söylenen “başka diyarların sesi” olur o da.
2/28/2022 • 3 minutes, 53 seconds
“UMUDUN KARDELENI” OLARAK HER DAIM KARLAR ARASINDAN BOY VEREN BIR YAZAR: Öner Yağcı
Öner Yağcı, ülkemiz okurları için bilinen bir isimdir. Ben bu söyleşileri yaparken bilinenlerin tekrarından öte, hayat hikâyemizde bazen söylemekten geri durduğumuz, anlatmadığımız gizli çekmecelerimizde her daim bir şeyler olur. Böyle olması da kaçınılmaz bir gerçektir yaşanmışlıklardan sonra acının dilinde sessizliğe bürünen anıların indinde.
2/28/2022 • 8 minutes, 16 seconds
O Sinemaya, sinema ona çık yakıştı
Olcay’ı ilk orada görmüştüm ve sonra bana “Bu kadın mutlaka bu filmden ödül alacak.” demişti. “Sen niye ödül almıyorsun, niye illaki karşındakinin ödül alması seni daha çok ilgilendiriyor?” diye sorduğumda “Kızım bize ödül vermezler.” diye cevap vermişti.
2/28/2022 • 13 minutes, 7 seconds
Hikaye avcıları
Kurmaca yazımı bir çeşit hikâye avcılığıdır. Bu avcılığı kendi duyular evrenimizden ve birikimimizden yola çıkarak yaparız.
2/28/2022 • 5 minutes, 7 seconds
Metin Göktepe ve Fadime Ana
Evrensel gazetesinde 8 Ocak 1996 günü sabah toplantısında haberler için görev dağıtımı yapılırken Metin Göktepe “bu haberi mutlaka ben izlemeliyim” diye atılmıştı.
2/28/2022 • 4 minutes, 59 seconds
Hatırlamıyorum
Hatırlamıyorum… Ne bebekliğimi, ne çocukluğumu, ne gençliğimi… Gerçi kaç kişi bebekliğini hatırlar ki! Garip olan benim hiçbir şey hatırlamıyor olmam… Tek hatırladığım… Tek hatırladığım…
2/28/2022 • 2 minutes, 10 seconds
Bir demet ıhlamur çiçeği
Salondaki kasvetli ve ağır mobilyaların tam ortasında duran tablası mermer sehpanın altına, oyun bahanesiyle girip sümüğümü sürdüğüm günlerdi. Henüz babama motosiklet çarpmamış ve sırtı kapitone, yaz günü bile bir sonbahar gününü anımsatan koltuğumuzun arkasında Duygu’yu kıstırıp öperken anneme yakalanmamıştım. Duygu yan komşumuzun kızıydı. Bizim eve göre çok daha modern dizayn edilmiş evleri hep çok ilgimi çekerdi. Onların evinde pek az oynardık annesi çalıştığı için.
2/28/2022 • 12 minutes, 32 seconds
İnci sancı mahsulüdür ve bazen en iyi çıkış yolu içinden geçmektir...
Bir yıl önce toprağı hiç mahsul vermeyen yoksul çiftçi, perişan halde ellerini açmış ve Tanrı’ya yalvarmış: “Rabbim, çoluk çocuk perişanız… Ne olur bu sene yağmur yağdır, rüzgâr estir, güneş açtır… Açtır ki buğdaylarım başak olsun… Açtır ki ekmek yüzü görmeyen çocuklarımın karnı doysun… Açtır ki borcumu, harcımı ödeyeyim…
2/28/2022 • 4 minutes, 8 seconds
Küçük bir hayat
Aylarca işsiz kaldıktan sonra nihayet bir iş bulmuştu. Ama bir maaşı yoktu. Yüzde hesabıyla çalışıyordu çünkü. Sattığı maldan prim alıyordu. Yeni bir çağ başlamıştı.
2/28/2022 • 7 minutes, 26 seconds
Albert Camus'dan Şilili Taksici Pablo'ya
Yüzden fazla ülkeyi görünce anladım ki futbol ve edebiyat iç içe geçince ortaya çarpıcı manzaralar çıkıyor... Çok uyumlu bir ikili... Futbol ve edebiyat... Aklıma hemen Albert Camus geliyor... Yazının efendisinin futbolla dansı.
2/28/2022 • 4 minutes, 18 seconds
"Pir" Sözünde Saklı...
Ona sorduğumda dalıp gitti uzaklara. Edilmiş kelamlardan yola çıksak dedim, hafifçe kafasını sallayarak kabul etmedi. Horasan’dan Yemen’e düşelim peşine, bulalım izini dedim, olmaz dedi. Banaz’da görürüz oraya gidelim dedim, zor dedi.
2/28/2022 • 9 minutes, 18 seconds
Kestane Kokusu
Çocukluğumun hatırladığım ilk zamanlarında (3-4 yaşlarımdan itibaren hatırlıyorum bu arada) televizyon yayınları henüz siyah beyaz idi. İlk renkli yayın sanırım bir yılbaşı akşamındaydı ve sonraları ara ara renkli yayınlar çıkardı tüplü ve üzeri dantelli televizyonlarda.
2/28/2022 • 7 minutes, 46 seconds
Retorik
İletişimin, kendini gerçekleştirmenin ve ifade etmenin aracıdır dil. Bütün sorunların ve bütün önemli paylaşımların, hatta bütün eylemlerin temelinde dil vardır.
2/28/2022 • 6 minutes, 19 seconds
Cemal Süreya ve "üvercinka" şiiri üzerine
Cemal Süreya’nın bende en çok iz bırakan şiirlerinin başında, içinde olduğu kitaba da adını veren “Üvercinka” gelir. Üvercinka ne demek? Bunun bir önemi yok. O bir imgedir. Yenilikçi, taze, canlı bir imge. İçinde “güvercin”i barındırıyor.
2/28/2022 • 9 minutes, 20 seconds
Cemal Süreya Yoksunluğu
Edebi ortamda bugün kimin eksikliği duyuluyor diye sorulsa, çok sayıda insanın ilk aklına gelen hiç kuşkusuz Cemal Süreya olacaktır. O ne yazsa sanat ortamı az çok dalgalanır, düşünüşte ve duyuşta bir meltem eserdi.
2/28/2022 • 9 minutes, 51 seconds
Konuşuyorum
Susuyorum!
Konuşacak bir şey yok
Senle alakalı olmadıkça.
Oysa;
Ağaçlar,
Ağaçları kucaklayan kızı hatırlatır.
Konuşurum.
Kuşlarsa,
Onlara günaydın diyen kızı.
Yine konuşurum.
Simit, çay, vapur
Hep bir şeyler hatırlatır.
Ben konuşurum
2/28/2022 • 59 seconds
Edip Akbayram: Yanık Coşküsü
Sesini yeni yeni duymaya başlamıştık, Selda ile aynı zamanlarda olabilir, TRT’de de duyduğumu sanıyorum onu. Askeri darbe dönemlerinde bile, özerkliğini koruyamasa da, halkın radyo-televizyonu ve sesi olduğunu unutmayan, şimdiyse ‘sahibinin sesi’ neyse o olan bir kurumdan.
2/28/2022 • 11 minutes, 4 seconds
Orada bir Galaksi var uzakta
Az gidip uz gittiğimiz günler masallarda kaldı. Dünyada ayak basılmadık, canına okunmadık yer bırakmadık. Öyle ki, bağırsağımızda götürdüğümüz mikropla, teknemizin omurgasına yapışan yosunla, gemimizin dip ambarına dadanan kemirgenle Antarktika’nın bile defterini dürdük. İnsanlık böyle marifetlidir.
2/28/2022 • 5 minutes, 33 seconds
Lüferin hayat ve edebiyatla imtihanı
Küçük balıklar bizi içimizdeki çok derin bir denize götürmüştü. O derinliği inşa eden neydi? Yaşadıklarımız elbet. Belki de yaşayamadıklarımız. Kaybettiklerimizden kazandıklarımız da mı diyelim?
2/28/2022 • 7 minutes, 45 seconds
YERYÜZÜ YURDUM BENIM
Eyyyy Koca Nâzım Hikmet! 120 yaşındasın! Daha binlerce yıl yaşayasın! Biliyor musun, aynen senin dediğin gibi olacak. Hani bir mektubunda kalbinin kızıl saçlı bacısı Piraye’ye yazmıştın ya: “Ben kendimin, her namuslu insan gibi yurtsever ve halkını sever olduğunu bildikten, bu hususta vicdanım rahatken, birkaç münferit yalan kusmuşlar umurumda değil. 20 sene sonra, 50 sene sonra, birçoğunun adını bile unutacak Türk milleti… Hâlbuki bu millet var oldukça, yeryüzünde Türkçem konuşuldukça, ben bu dilin ve bu halkın en namuslu şiirlerini yazmış insan olarak yaşayacağım. Sen üzülme.”
2/28/2022 • 7 minutes, 9 seconds
Tanpınar'ın Huzursuzluğu
Ah, kendime ve Paris’e bu kadar geç kalmasaydım.” diye hayıflanmıştı, elli iki yaşında nihayet Paris’e gidebildiğinde. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın da (23 Haziran 1901 - 24 Ocak 1962), kuşağının da kâbesiydi, Paris. Sanat, edebiyat ve düşünce adına yeni ne varsa bu kentten başladığına inanırlardı. Paris, dünyanın kültür başkentiydi.
2/28/2022 • 6 minutes, 55 seconds
Ocak
Mahalleye geçen ocakta bir mekân açıldı, adı; “Ocak”. Ocak ayı anlamına da geliyor olabilirdi ama içeride büyük masanın yanında ışıklı bir tabela var. Büyük beyaz harflerle önce “ocağın” yazıyor, sonra yazı önce yeşil “sönsün” sonra kırmızı “yansın” oluyor.
2/28/2022 • 8 minutes, 37 seconds
Ekmek
seyreldi başımdakiler
ortası bulanık
kalanı tamamlanmamış
şimdi tam şurası desem
ekmek bayat
benim sevmem için
bunca zahmet
huzurlu olmam için
gökyüzünün onayı gerekiyor
2/28/2022 • 57 seconds
Hayrettin Karaca'nin ardından
Sosyal girişimcilik; çözümün bir parçası olarak, yaşadığımız topraklardaki toplumu ilgilendiren sorunlara sahip çıkmaktır. Nitekim ben de bir sosyal girişimciyim, AKUT da birinci sınıf bir sosyal girişimcilik projesi. Peter Drucker; “Sosyal girişimciler toplumun performans kapasitesini değiştirirler.” der.
2/28/2022 • 5 minutes, 18 seconds
Bilge Bir Aydın: Onat Kutlar
Onat Kutlar, kuşkusuz kültür hayatımızın maruf simalarından biridir. Yalnızca ödüllü filmlerin senaryolarına attığı imzalarla veya kurucusu olduğu “Sinematek” ile değil, kaleme aldığı şiir, öykü ve denemeleriyle de adını edebiyat ve sinema tarihimize yazdırmıştır.
2/28/2022 • 6 minutes, 43 seconds
Bellek, Şiir, Fotoğraf
Bellek… İnsanın bilme, unutma ve anımsama yetisi. İnsanın, farkında olarak yaşama ayrıcalığı. Beş duyumuzla algıladığımız her şeyi kaydettiğimiz bir özel alan. Yaşadığımız her şeyi; zamanı, olayları, doğayı, toplumsal olguları, geçmişe ve geleceğe taşıdığımız, üç boyutlu hale getirdiğimiz, aralarında ilişkiler kurduğumuz, karşılaştırmalar ve değerlendirmeler yaptığımız, böylece kendimizi ve dünyayı anladığımız, çoğalttığımız bir bilgi ve bilinç hali… Yaşamayı biyolojik ihtiyaçlar ve zorunluluklar alanından çıkarıp, etik, estetik, ideolojik, dinsel ve felsefi bir değerler silsilesine doğru taşıyan yetisi insanın. Bize hayal kurma, haz alma, acı duyma, sevinçten korkuya kadar pek çok heyecanı yaşama imkânı veren; bizi bedensel varlığımızın ötesine geçiren; estetik yaşantılar tasarlama ayrıcalığı veren, kısaca varlığımızı insan kılan bir büyülü özelliğimiz… Erken söylenmiş bir sonuç cümlesi sayılmazsa, ödülü ve cezası insanın.
2/28/2022 • 9 minutes, 6 seconds
Adaş Olmak
Gazeteler ve TV kanalları aralık ayında şu haberi verdiler; “Son dakika: İstanbul Boğazı Ahmet Telli adlı tankerde yaşanan arıza sebebiyle gemi trafiğine kapatıldı. Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’ne bağlı kurtarma ekipleri müdahale için bölgeye gönderildi.”
2/28/2022 • 6 minutes, 9 seconds
İskele Alabanda
Tam yirmi sene oldu limandan ayrılalı. Kaptanın heyecanlı, şimdikinden genç hevesiyle yardımcılarına haykırışı aklımdan çıkmıyor; “Sancak Alabanda!” Ve limandan gövdesini ayırmış gemimizin bodoslaması ufkun sağına…
2/28/2022 • 8 minutes, 27 seconds
Virginia Woolf'la Söyleşmek
Sen, Virginia Woolf, bize neler yazdın, neler söyledin… Kitaplarında, konuşmalarında, derlediğin yazılarında, elimize yol haritamızı çizmek için yollar, kavşaklar, dönemeçler gösterdin. Bizden önceki kuşaklar da biz de, bizden sonraki kuşaklar da sözlerini kulaklarına küpe edecekler. Biliyorum ki, 20. yüzyılın en önemli yazarlarındansın
2/28/2022 • 6 minutes, 24 seconds
Grandiyöz Kukla
Bir kaçış rotası çiziyorum. Şimdiki zamanın haritasında, geleceğin yüklerinin geçmişinkilerden hafif olduğu diyarlar arıyorum. Rengârenk bir bisikletim olsaydı -ya da belki mavi- ve onu sürmeyi öğrenebilseydim, daracık patikalar dahi işimi görebilirdi. Gürültüyle sesin birbirinden ayırt edilebildiği, bir arada olmakla kalabalığın aynı şey olduğu, acayipliklerin sevildiği bir yere çevirirdim yönümü. Yolumu kaybetmek, kusurdan öte alışkanlığımdır. Bir kediden meraklı oluşumdan ya da en iyi öykülerin hiç bilmediğim yolların sonunda saklanmasından böyleyimdir belki, bilemiyorum. Durmadan kaybolmaktayım.
2/15/2022 • 5 minutes, 54 seconds
Cem Karaca'nın Bakırköy'ü
İstanbul’da doğup büyüdüysen, Bakırköy ve Yeşilköylüysen, bir de deniz kültürü, iyot kokusu, balık merakıyla iç içeysen yaş aldıkça peşinden ayrılmazsın, peşine düşersin, kubbeli, mavi bir limanın; İstanbul’un. Cem Karaca, bu tarife tıpatıp uyardı. Nereye gitse şehrini, isyanlarını, çocukluğunu, meraklarını ve kültürünü götürürdü… Karaca’nın yakın dostu Taner Öngür, Karaca’nın tutkusuna dair harika bir hikâye anlatır...
2/15/2022 • 8 minutes, 40 seconds
Yaşar Kemal'in Çiçeği
Kimi insanlar vardır ki onlar hep sizin özbeöz canevinizdendirler; evinize, mekânınıza, yerinize-yurdunuza, şehrinize gel(e)meseler de, bilirsiniz ki aslında hep sizinle birliktedirler! İşte büyük usta Yaşar Kemal, benim için böyle bir adamdı. Mehmed Uzun’un hastalığı (2007) ve ölümü (2008) sonrası defin günü ...
2/15/2022 • 8 minutes, 40 seconds
Çek İpini
Cam kokusu vardı havada. Öyle soğuk. Soğuk da kokar mıymış hiç? Kokuyordu işte bal gibi. Her an kırılmaya hazır ama bir o kadar sağlam cam gibi, evet evet cam gibi. Parlak, cazip ve umarsız. Buradaki asıl soru cam kokar mıymış hiç? Gülüyorum elbet kendime. Cam kokusuydu, bal soğuğuydu derken saçmalamamın ardındaki olay aslında çok üşümemdi. Gerçekten üşüyordum ve olay yerine en yakın battaniye, hipotermi geçirmemi sağlayacak kadar uzaktaydı. Önce bütün cesaretimi toplayıp odanın ısısını mı artırsam, diye düşündüm. Çünkü kombi daha yakındı.
2/15/2022 • 7 minutes, 34 seconds
Sel Suyu
Sel Suyu
2/15/2022 • 1 minute, 12 seconds
BiR YAKINMA USTASI: Cahit Külebi
Bize önce, “Kamyonlar kavun taşır ve ben/ Boyuna onu düşünürdüm” dizelerini ezberletti. Sivas Lisesi’ni 1936’da bitiren, kumaşını türkülerin ve masalların dokuduğu genç adamın, okumak için geldiği İstanbul’da büyük kentle karşılaşmasının ilk verimidir o güzelim İstanbul şiiri... “Ayrı su, ayrı hava, ayrı toprak/ Sonra âlem değişiverdi.” Hemen arkasından, yaklaşık altmış yıldır şiiri bilen bilmeyen herkesin ezbere bildiği birkaç şiirden birisi olan “Hikâye” ile bize yalnızlığımızı duyumsattı. “Senin dudakların pembe/ Ellerin beyaz/ Al tut ellerimi bebek/ Tut biraz.”
2/15/2022 • 11 minutes
Umudun Sesine Yolculuk
İnsanın kendi kendisini karantinaya alması ne tuhaf. Zaten hastalığın getirdiği bir yorgunluk, hiçbir şeyden keyif alamama hali varken, odana kapanıp tüm rutinlerinden uzaklaşmak daha zor geliyor. Hayat koşturmacası, kendimize ayırdığımız vaktin kısıtlı olması derken uzun zamandır yapmadığım bir şey yaptım.
2/15/2022 • 10 minutes, 34 seconds
YERYÜZÜ YURDUM BENİM
İçlerinde susturamadıkları bir ses vardı… Tezer, Furuğ, Sylvia ve Nilgün… Onlar hiç karşılaşmadılar. Birbirlerini hiç görmediler, birbirleriyle konuşmadılar… Aynı uçaklara, aynı trenlere binip birlikte yolculuklara çıkmadılar… Randevulaşıp sinemaya, tiyatroya, ya da konserlere gitmediler… Aynı masa çevresinde çay üzerine çay içip, sigaralarını tüttürmediler, kahve fincanlarında birbirlerinin geleceğini görmeye çalışmadılar… Farklı zamanlarda, farklı coğrafyalarda, farklı kültürlerde doğdular, yaşadılar, yarattılar ve öldüler. Ama öyle ya da böyle, bence bu dördünün de bir “ruh kardeşliği” vardı…
2/15/2022 • 16 minutes, 27 seconds
Yeşil Fener
Limana uzanmış, yeşil ışığın uzun kolları. İmkânsız gibi bir hali var, ona sarılmanın. Ne de güzel saçılmış oysaki dört bir yana. Birisi var kafasını karıştırdığı, selam söylüyor kaptana. Takip edip durdu gece boyunca o destansı gemiyi. Bir kayboluş var bu hikâyenin kalbinde. Çalkalanıyor kanı dalgaların, ileri geri denizlerde. Kırmızının zarif ellerinden tutuyor, dümenin sahibi. Dümen de kayboluyor gecenin karanlığında. Gece mum gibi kaptanın şatafatlı limanlarında. Süslenmiş incilerle maviliğin her bir teli. Mumlar aynası gökyüzünün. Isıtıyor karanlığı sıcak, mavi avuçlarında.
2/15/2022 • 3 minutes, 10 seconds
Yürüyen Köşk
Güneş parlıyor gökyüzünde, yalnızca birkaç bulut var. Hep Güneş’in ve benim çok iyi bir ikili olduğumuzu söylüyorlar; ne yalan söyleyeyim, ben de severim Güneş’i… Bugün, 21 Ağustos… Neden bilmiyorum ama yaz aylarını pek severim, özellikle bu mevsimde bol bol yeşil renk giyinirim. Uzun bir zamandır Yalova’dayım. Buranın en sevdiğim şeyi de masmavi denizi… Derin derin izlerim her gün ve neredeyse günün her saati… Her gün onlarca gemi, vapur geçer buradan. Mesela bu yat, hani üstünde “Ertuğrul Yatı” yazıyor ya, Bursa’ya gidiyor olmalı… Bir dakika, bu rıhtıma mı yanaşıyorlar? Sanırım kısa bir mola vermek istediler. En öndeki, Güneş’in altında altın sarısı saçları parlayan… O, “Atatürk” mü yoksa! Rıhtıma gelenler hep ondan bahsediyor.
2/15/2022 • 4 minutes, 5 seconds
Aşk, hep aşk, sadece aşk
Dağlarla, doğayla, gökyüzüyle ve denizlerle tanıştığım ve kendimi onların kardeşi olarak görmeye başladığım yirmilerimin başındaki en atılgan çağlarımdan bu yana hayatımı; insanoğlunun doğuştan sahip olduğu algılarıyla hissedebileceği en yüksek duygu olan aşk üzerine kurmuş olduğumu, ancak otuzlarımda kelimelerle ifade edebilecek olgunluğa eriştiğimi görmüştüm. Aslında ilk günlerden itibaren hep benzer duygularla, müthiş bir tutku ve bastırılamaz bir coşkuyla aklımı ve bedenimi oradan oraya savuruyordum, ancak adını şimdiki gibi koyup tanımlayamıyordum.
2/15/2022 • 5 minutes, 30 seconds
Pandemide ben, biz, hepimiz
Ahh pandemi, pandemi... Nasıl başlasam bilemedim… O kadar zor bir sürecin içindeyiz ki bizler, çocuklarımız büyüyünce olup bitenleri anlattığımızda inanmayacaklar. Maskeden nefes alamamamız mı, sürekli elimizi yıkamamız mı? Evet, bu önlemler bir anda hayatımızın parçası oldu. Ama her şey sağlığımız için. Kolonya, dezenfektan…
2/15/2022 • 2 minutes, 20 seconds
Şubat Matematiği
Ne bitmez sevgililer günüymüş arkadaş, bütün şubat kırmızı kalplerle geçiyor. Oysa bazen insan sevgilisizliği de kutlamak istiyor. Yıpratıcı, zorlayıcı, çok kurallı, dayatmalı kısacası toksik bir ilişkiden sonra o kırmızı kalplerle bezeli şubata “alayınıza isyan” diye başkaldırmak istiyor. Böyle dönemlerde biteviye özgür kadın arkadaşlar insana iyi gelir. Herkesin kutlamasını anlattığı ve ekseriyetle beklentilerinin karşılanmadığından bahsettiği sohbetlerden yorulunca Nurhan’ı aradım.
2/15/2022 • 9 minutes, 13 seconds
HAYAT GEÇER SANAT KALIR
HAYAT GEÇER SANAT KALIR
2/15/2022 • 7 minutes, 53 seconds
HAYAT GEÇER ŞİİR KALIR
HAYAT GEÇER ŞİİR KALIR
2/15/2022 • 5 minutes, 45 seconds
Öyle bir yerdeyiz ki
Öyle bir yerde, Sivas’ta, 1927’de doğdu Hasan Hüseyin KORKMAZGİL. Kıpır kıpır, soluk soluğa gitti 1942’de parasız yatılı Niğde Ortaokulu’na. Adana Erkek Lisesi’ni 1948’de bitirdi. Adım adım, kulaç kulaç ilerleyecek Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü’nden 1950’de mezun olacaktı. Yay gibiydi; coşkulu ve öfkeli… Nehirler boyunca gitti. Öğretmenlikten siyasi eylemleri gerekçesiyle atıldı, yetmedi tutuklandı ve hüküm giydi. Amacı koşmak değil denize varmaktı. Nehirler gibi zor, çetin ve umutluydu.
2/15/2022 • 6 minutes, 26 seconds
Aşk, Sanat, Hayat
Sanat, en güzel anlatıcı ve aktarıcı… Edebiyatla, müzikle, sanat dalları ile aşk dilsizlere dil olur. Kaç gönül kıpırdamaz Cemal Süreya’nın aşk şiirindeki: “Şimdi sen kalkıp gidiyorsun./ Git/ Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar./ Gitsinler./ Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin.” Sanatçının hevesle başlayan, tutkuyla süren, aşka dönüşen eseri kalıcı oluyor.
2/15/2022 • 6 minutes, 43 seconds
Aşkolsun
Yunus Emre “Aşk gelicek cümle eksikler bitecek” demişti. Bu sözden aşkın, insanın kendini tümlemesi (gerçekleştirmesi) için bir olanak olduğunu anlıyoruz. Öyledir; kendisinden başlayan bir aşk ile yeryüzünü aşklaştırmanın ilk adımı aşktır insan için. Öyleyken, insanın varoluşu o kadar girifttir ki; kendisiyle, öteki’yle, başkasıyla, daha uzaktakiyle, hatta doğayla kurduğu ilişki, çatışma-uzlaşma-çatışma zemininde sürüp gider. Şöyle de söylenebilir...
2/15/2022 • 7 minutes, 54 seconds
Külkedisi dönerken biz kartopu onadık
Sahip olduğumuz en değerli şey, zaman. En hunharca harcadığımız şey de yine zaman. Kendimi hep zamanı sorgularken yakalıyorum. Ve her defasında yeni bir milat koyuyorum: “Tamam, artık zamanı daha fazla duyumsayacağım. Her anını iliklerimde hissedeceğim. Avuçlarımda tutacağım, sımsıkı.” Sonra… Parmaklarım gevşiyor. Uçup gidiyor zaman ellerimden. Tüm sözlerim boşlukta asılı kalıyor. Kendimi, yine günlük hayhuya kaptırıp gitmiş buluyorum.
2/15/2022 • 4 minutes, 57 seconds
Nâzım Okulu'ndan Sabahattin Ali
Nâzım Hikmet, mahpushanedeyken adı sanı konmamış, binası, kürsüsü, hocası olmayan ama katılımcıları giderek çoğalan bir sanat okulu kurmuştu. Tasarlanmış, örgütlenmiş değildi bu okul; arı için petek nasılsa öyle var olmuştu. Nâzım’ın devrimci gayretinin kendiliğinden meyvesi. Bu okulun kadrosuna, eserlerine, işlevine bakınca, “modern Türk edebiyatı hapishanede kuruldu” demek hiç de abartılı olmayacaktır
2/15/2022 • 7 minutes, 11 seconds
Atlas
Cem Karaca’yla Barış Manço’yu, Fikret Kızılok’la Bülent Ortaçgil’i beraber hatırlar gibi, Metin Ersoy’la Salim Dündar’ı da unutmadan, Coşkun Demir ve Ersan Erdura da beraber geliyor aklıma, İskender Doğan da var, unutulmaz “Kan ve Gül”ün şarkıcısı, onu bu iki ada yakın buluyorum bulmasına da, yine de ayrı yer etmiş zihnimde. Dev-Genç zamanları. Tüm devrimcileri halkın Dev-Genç diye gördüğü, sevdiği genç ve güzel zamanlar.
2/15/2022 • 16 minutes
Palamudun Eskilere Karışan Hikâyesi
Efsane midir değil midir, bilemem. Ama bir hikâye vardır ki bana pek dokunaklı gelir. Şehrin duygu tarihini de anlattığı için mi? İhtimaldir. Rivayet olunur ki bir zamanlar, balık avlanma yasağının bittiği günlerde, Boğaz’ın Karadeniz’e açılan ucunda bazı balıkçılar ilk gelecek palamutları beklermiş. Bir balığın yolunu gözlemek... Sadece lezzeti için mi? Sanmıyorum. İlk palamutlar yeterince yağlı, dolayısıyla da lezzetli değildir zaten. Değildir ama bekleyiş de bekleyiştir neticede. O balıkçılara sanki bir miras devredilmiştir. Hem de yüzyıllar öncesinden. Yeterince farkına varmasalar da. Belki de asıl önemlisi mirası böyle taşımalarıdır. Herhangi bir balık değildir, bize çok eski çağlardan bile göz kırpar neticede palamut. Bizans sikkelerini
2/15/2022 • 7 minutes, 48 seconds
İyi saatte olsunlar
Eskiden saatler ne önemliydi. Bugün hâlâ pek çok kentin simgesi gibi bir saat kulesi vardır. Eskiden bunların hepsi çalışırdı. İnsanlar bu saatlere bakarak işlerini ayarlardı. Saat kulesi önünde mutlaka bir fotoğraf çektirilirdi
2/15/2022 • 4 minutes, 57 seconds
Yaşar kemal Şiiri
Romancılar da şairler de kâğıt üzerine cümleler, kelimeler yazarlar ama yaptıkları iş arasında niteliksel bir fark vardır. Yani roman ile şiir arasındaki fark, birinin uzun ötekinin kısa ya da birinin kafiyesiz birinin kafiyeli oluşu gibi niceliksel bir alanla sınırlanamaz. Romancı anlatır, şair ise sezdirir. Bir şair için her dize, dünyaya ve insana ait bir sırrın açıklanış halidir.
2/15/2022 • 3 minutes, 18 seconds
Birileri var dışarıda!
Bu sözler bugün yüzümde küçük tebessüm oluştursa da, o tebessümün bedelini 4 asır öncesi öder, şair Nefi. Babasını da yerer, sultanını da. Neden paylamasın sadrazamı? Onu da yerer hicve zorla tövbe ettirilmiş diliyle. Göz olanı görür, kulaklar doğruyu işitir, ruh karanlığa itilirse dil neden dursun, o da söylenir. Bazıları çok bile yaşamış der şair için, bazıları yazık olmuş... Kimi özler şairi doğruya aç kaldığı için, kimi anmaz adını o doğruyu sakladığı için. Kesin bir şey var ki dilinin kesileceğini, yağlı urgana gerileceğini veya ansızın ciğerini deşecek bir kılıç olduğunu bilse de sözün sonunda geri durmadı Nefi.
2/15/2022 • 6 minutes, 58 seconds
Ankara Rüzgarı...
Fotoğraf 1985 yılına ait olmalı. Ankara’da bir çatı katı. Duvarları, şairlerin kendi el yazılarıyla yazdığı şiirlerle kaplı bir evdi. Çok yıllar sonra evin bulunduğu sokağa yolum düştüğünde, yerine çok katlı otopark yaptıklarını gördüm. Binanın yıkımına başlandığı günlerde, evde kalan bazı eşyaları almaya giden arkadaşımıza, evi yıkan işçilerin sordukları soru enteresandır...
2/15/2022 • 6 minutes, 34 seconds
Tren Musikisi
“Hfz. kökünden gelen hafıza ‘saklayan, muhafaza eden şey veya kadın’ sözcüğünden alıntıdır.”1 Hfz. hem saklama, koruma anlamına gelir, hem de ezberleme. Neden özellikle kadın? Kadın saklamayı, korumayı daha iyi mi bilir?
2/15/2022 • 5 minutes, 47 seconds
Yeşil Fener
Limana uzanmış, yeşil ışığın uzun kolları. İmkânsız gibi bir hali var, ona sarılmanın. Ne de güzel saçılmış oysaki dört bir yana. Birisi var kafasını karıştırdığı, selam söylüyor kaptana. Takip edip durdu gece boyunca o destansı gemiyi. Bir kayboluş var bu hikâyenin kalbinde. Çalkalanıyor kanı dalgaların, ileri geri denizlerde. Kırmızının zarif ellerinden tutuyor, dümenin sahibi. Dümen de kayboluyor gecenin karanlığında. Gece mum gibi kaptanın şatafatlı limanlarında. Süslenmiş incilerle maviliğin her bir teli. Mumlar aynası gökyüzünün. Isıtıyor karanlığı sıcak, mavi avuçlarında
2/15/2022 • 3 minutes, 10 seconds
Nasıl Bilirdiniz
Nasıl Bilirdiniz
2/15/2022 • 2 minutes, 9 seconds
“Sayın seyirciler”
Bu kadar insan severse insan, yaşamaya bağlanmanın bir haddi hududu olmazsa, sona yaklaşıldığında nasıl yakıştırırsın ki kendine ölümü? Sanki günler bir tek onun için geçiyor, zamanın gaspının mağduru yalnız o, sadece o göçecek vakti geldiğinde, kederlenecek bütün bunlara öfkeli bir çaresizlikle. Orta yerinden çatlayacak; bölünerek çoğalacak kendi kendine. Cinayet ve taassubu yeniden icat edecek; ta ki bu fikrisabit onu mahvedene dek. Yaşlandıkça, bir şeyleri ömür boyu beklemek mümkünmüş gibi gelecek sonra.
2/15/2022 • 3 minutes, 56 seconds
Dilek
Koşarak çıktı merdivenleri. İçi içine sığmıyordu. Sanki kaynayan bir çaydanlık vardı, tam kalbinin ortasında. Âşık olmuştu. Daha önce de lisedeyken olmuştu ama hiç içinden söylemek gelmemiş, kendine bile itiraf etmesi aylar sürmüştü. Bu başkaydı. Herkese söylemek, deliler gibi bağırmak istiyordu. Hiç tanımadığı bu çocukla üç ay yemekhanede bakışıp durmuşlardı. Tolga ile sonunda kalabalık bir masada tanıştırılmışlardı. Yanakları kıpkırmızı “Ben Dilek.” demiş, masadan kalkana kadar da her şeyi bahane edip gözlerinin içine bakıp durmuştu Tolga’nın. Çok âşıktı. Beş dakikada bir sırıtmasının nedeni buydu.
2/15/2022 • 6 minutes, 38 seconds
Prof. Mehmet Zaman Saçlıoğlu
İnsanın kendini tanıması ve anlatması çok zordur sanırım. Kimse kendisini net göremez çünkü. Ayna da yetersiz kalır bu konuda. Ama şöyle kabaca nelere önem verdiğimi düşünecek olursam, belki biraz yaklaşırım kendime. En başta adalet duygusu geliyor galiba. Sonra vicdanlı olmak.
2/15/2022 • 7 minutes, 20 seconds
Bir umut şiiri…
Bir umut şiiri…
Seher yeli çık dağlara
Güneş topla benim için
Haber ilet dört diyara
Güneş topla benim için
2/15/2022 • 4 minutes, 58 seconds
Bizim Peron
Adım Turgut Pala. 1974 İstanbul Altıntepe Mahallesi doğumluyum. Aslen Kastamonuluyum. Evliyim ve bir erkek, bir kız çocuğu babasıyım. Muhtar olmama vesile olan benden önceki rahmetli muhtarımız Dilaver Doğan abimizin azasıydım. 1 Kasım 2017’de muhtarımızın vefatı sonrası Kaymakamlık tarafından atanarak bir buçuk yıl vekaleten muhtarlık yaptım.
2/15/2022 • 3 minutes, 33 seconds
Vagonumda Bir Gezen
Düşünsenize sahnede 7- 8 yaşlarında bir çocuk… Hevesli mi hevesli, heyecanı onu izleyen herkese geçiyor… İçimden sahneye çıkıp onu kucaklamak, sımsıkı sarılmak istiyorum. Tatlı, muzip ve cin gibi bakışlarıyla onu sevmemek ne mümkün…
2/15/2022 • 6 minutes, 56 seconds
İklim değişir Akdeniz olur...
Bir mini minnacık kadın… Ve fakat sesiyle, sözüyle, nefesiyle bu coğrafyanın bütün çocuklarına, bütün acılarına şarkılar yapmış bir koca yürek Sezen… Yeri gelir 17’sinde darağacında asılan Erdal Eren’e ağıtlar yakar… Yeri gelir “Cumartesi Anneleri”nin feryadına nefes olur… Bu topraklarda nerede bir yürek sızlasa… Bu coğrafyada nerede bir haksızlık varsa… Dermanını muhakkak bir Sezen şarkısında bulur…
2/15/2022 • 5 minutes, 9 seconds
Fatma Girik
“ Hannover Türk Toplumu” adlı örgüt adına Halit Ayaroğlu, 1990’ların ilk yarısında beni Almanya’ya davet ederken bir de müjde vermişti: -Fatma Girik ile birlikte geleceksiniz! Hannover’de çeşitli etkinlikler yapılacaktı. Fatma Girik ile birlikte panelde konuşma yapacaktık. Benim bir de imza günüm olacaktı
Hüseyin’den olma, Fadime’den doğma, 1330 tevellüt Nazım’ın kısaltılmış hayat hikâyesi veya daha yeni kelimelerle yaşam öyküsüdür. Nazım’ın doğum günü belli değildir. Kafa kâğıdındaki boş hane, nüfus memuru tarafından ortalama bir hesapla sonradan doldurulmuş, “1 Temmuz” olmuştur.
2/15/2022 • 12 minutes, 24 seconds
Gece mi gündüz mü?
Evvel zaman içinde, köyün birinde melun mu melun bir çoban yaşarmış. İnsan demez, hayvan demez her bir mahlûkata eziyet edermiş. Kötülüğü yüzüne yansır, çirkinliğinin ünü dağlar ovalar aşarmış. İnsanlar cani ruhundan korkar, yanına bile yaklaşmazmış. Karakola düşermiş çoban; bir şekilde çıkar, zulme kaldığı yerden devam edermiş. Köylüden dayak yermiş çoban, çıkar ahaliye eziyete devam edermiş. İnsanlar neylesin, “elleşmeyelim de çoluğa çocuğa tebelleş olmasın” derlermiş.
2/15/2022 • 4 minutes, 32 seconds
Benim Cumhuriyet Bayramım
Ben, bayrağım dalgalanırken, İstiklal Marşı hep bir ağızdan söylenirken, Kurtuluş Savaşı ve devrim ilkeleri yüceltilirken, Mustafa Kemal Atatürk özlemim ağır bastığında gözyaşlarını tutamayan kuşaktandım. Çünkü ne güçlüklerden ne olanaksızlıklardan sonra, eşsiz bir bağımsızlık savaşı verdikten sonra, Cumhuriyet “mucizesinin” nasıl gerçekleştiğinin bilincindeyim.
12/7/2021 • 4 minutes, 58 seconds
Ekşi Günler
Faili meçhul fikirlerin uçuştuğu, bütün kederlere intihar süsü verilmiş bir devirdi, bin dokuz yüz doksanlar. İstanbul’da kendi Rönesans’ını arzulayan, mütevazı bir bohem hayatı yaşanırdı. Bu hayatı eşsiz bir estetik hissi sarmalardı. Hâletiruhiyem, isli kandillerle titrek mahyalara yazılırdı. Göz göze geldiğim herkes, sanki beni tanırdı. Yüreğim, tekir ağı gergili salaş meyhane tavanlarından, kurutulmuş iskorpitler ve çelimsiz denizyıldızlarıyla birlikte sarkardı. Fanilere vurulduğumda, Boğaz’ın kıyısında oturup şilepleri sayardım. Hangi ses, hangi Şirketi Hayriye vapurunun, uskurunun dönüşünden tanırdım. Herkes hiddetle kabaran denizden çekinirken, ben çöldeki vahadan korkardım. Doğuluydum Batı’daydım. Batılıydım Doğu’daydım.
12/7/2021 • 3 minutes, 46 seconds
Çukurova Bereketi Üzerinde Yaşayan İnce Ruhlu Yazar: Çetin Yigenoğlu
Bendeki Çetin Yiğenoğlu; üretken, hep toplum için bir şeyler yapmaya çalışan, didinip duran çelebi bir Çukurovalı insandır. İsterseniz siz anlatabilir misiniz, Çetin Yiğenoğlu kimdir?
12/7/2021 • 7 minutes, 47 seconds
Hasibe
Elinde çikolatası, siyah pantolon ve ceketi, beyaz gömleği, topuklularıyla girip dükkâna, en köşedeki koltuğa doğru ilerledi. Tam Hasibe’nin yanından geçerken “Bana bir orta kahve.” diyerek elindeki cebe davrandı. -Geldim güzelim ben
12/7/2021 • 6 minutes, 58 seconds
Şerif gitsin, o kadın gelsin o an sahneye. Bu bana yeter. En büyük ödülüm bu benim
Bu ay vagonumda yine çok özel bir kadın var. Onunla yolculuk etmek, hem heyecan verici, hem eğlenceli, biraz hüzünlü, biraz sevinçli. Şerif Sezer…
12/7/2021 • 12 minutes, 3 seconds
Romanın Uzun Yolculuğu
Romancıların, romanlarını nasıl yazdıkları sıkça merak edilir. “Nerede yazıyorlar, masaları nasıl, evleri nasıl, kaç günde bitirdiler, üzerinde nasıl çalıştılar…” gibi sorular okurun kafasını kurcalar. Roman yazarlarının, roman karakterleriyle özdeş tutulmasının da etkisiyle romancıya dair magazinsel bir ilgi oluşur. Livaneli’nin anlattığı bir anısında, Fransa’da sokakta yatan bir şarapçının Yaşar Kemal’i görüp Fransızca “Eşkıya Memed” demesi, roman karakteri ile yazar arasında kurulan özdeşliğe de bir örnek.
12/7/2021 • 6 minutes, 22 seconds
Adalet Ağaoğlu: Edebiyatın Yalın Kraliçesi Yaşıyorum, Bu Da Yeter!
Hep o en zor olanın, sadeliğin ve yalınlığın peşinde; zarif, net, açık sözlü, kıvırmayan, yaranmayan, adı gibi adil, vicdanlı, yurtsever, en çok edebiyatı sonra tarihi, yaz sonlarını, kıyı evlerini, abilerini, kitap okumayı, düşünmeyi ve yazmayı, biricik sevgilisi Halim’i, bir Ankaralı olarak Tarabya’daki evinden Taksim’e yürüyüp İstanbul’u keşfetmeyi, flüt bardakta şampanya içmeyi seven; ailesini, arkadaşlarını ve değişen ülkesinin insanlarını düşünmeyi, elini uzatmayı, faydalı olmayı, paylaşmayı hayatının son günlerine kadar hiç bırakmayan, hep üreten Yalın Bir Kraliçe… Adalet Ağaoğlu...
12/7/2021 • 6 minutes, 53 seconds
İtiraf
An için zamanın en küçük birimi diyorlar. Bilemiyorum ama ben yıllarca bu tarifin ekmeğini yedim. Dünsüzleştiğimde de yarınsızlaştığımda da, hep anın sihrine sığındım. Felekten çal çal, bitmiyordu geceler Beyoğlu’nda...
12/7/2021 • 7 minutes, 29 seconds
Bir Cumhuriyet Kadını Olarak Nahit Hanım
Orhan Veli, kendisini anlattığı “Ben Orhan Veli” adlı şiirinde “Bir de sevgilim vardır, pek muteber/İsmini söyleyemem/Edebiyat tarihçisi bulsun!” der. Edebiyat tarihçilerine fazla gerek kalmadan pek çok kişi biliyordu, Orhan Veli’nin “pek muteber” sevgilisinin Nahit Hanım olduğunu. Hasan Pulur, 13 Ekim 2011’de Milliyet’teki köşesinde “Orhan Veli’nin Sevgilisi Bulundu” başlıklı yazısında konu hakkında uzun bir yazı kaleme almış “Meğer ne kadar çok kişi biliyormuş Orhan Veli’nin sevgilisini.” diye yazmıştı.
12/7/2021 • 9 minutes, 10 seconds
Suya Anlat
Huzursuz olmakla başladı her şey, ne yapacağını bilememenin kıpır kıpır sancıları. Korku, endişe, güvenli yere koşma isteği ve hatta panik atak krizi derken aylar geçti böyle taş gibi. Yaz bitti, kış geçti, bahar geldi derken yine yaz geldi (gelmiş). Sıcaktan ejderhaların anası gibi dolanırken ortalıkta ve üstüne üstlük sevgili yaz mevsimi uzaktan nanik yaparak olanca endamıyla önümden geçip giderken bir baktım sevimli bir teknedeyim, yer gök mavi.
12/7/2021 • 8 minutes, 17 seconds
Sükûnet Çağı Düşü
Gürültüde çelişiyor hayallerim. Şehre tutkunluğum, sessizliğe özlemimle savaşta. Bütün silahları yok edip, bizi sükûnet çağına taşıyacak büyük devrimi bekliyorum. Doyasıya bir eğlencenin ardından konuşacak mecali kalmamışların mutluluğundan ilham almış, hiç uyumayan şehri derin bir uykuya yatıracak, ninnileri diline pelesenk etmiş bir devrimin geleceği yöne bakıyorum.
12/7/2021 • 4 minutes, 57 seconds
ÜÇ MEVSİM KIRIK DAL
ağacın dalı
yeşil yapraklarına
bir ilkbaharda
bir kuşun
konmasıyla
kaç yerinden kırılır?
12/7/2021 • 1 minute, 8 seconds
Öykü içindeki öykü içine öykü
Ev fiyatları artınca emlakçılara da bir haller oluyor. Sanki emlak bakanına ulaşmaya çalışan magazin muhabiri gibi hissettiriyorlar insana. Onların çok önemli işleri var, holding patronlarıyla golf oynarken salon zeminini tek parça İtalyan mermeri kaplamayı planlıyorlar da ben o arada arayıp, iki artı bir ev var mı diye soruyorum.
12/6/2021 • 9 minutes, 38 seconds
Edebiyat Cumhuriyeti
Biliyoruz ki Türkiye’de kitap az okunuyor. Çok sayıda kitap basılıyor, kitapçılar yeni ürünlerden geçilmiyor ama her kitabı yüz binin üstünde satılan ancak beş altı yazar var. Çoğu kitap, adı bile duyulmadan kaybolup gidiyor. Herhalde bundaki en büyük etken, genç kuşağın kitap okumaya meraklı olmaması.
12/6/2021 • 3 minutes, 17 seconds
Türk edebiyatının Kurtuluş Savaşı
Türk edebiyatının kurtuluş savaşı, öncelikle Türkçenin kurtuluş savaşıdır. Bu bakımdan ve bu anlamda da öncülük Mehmet Emin Yurdakul’un 1898’de yayınlanan “Türkçe Şiirler” adlı ilk şiir kitabındadır. Servet-i Fünûn şiirinin etkinliğini sürdürdüğü bir dönemde, öz ve özlü Türkçesiyle şimşek gibi parlayan bu şiirler toplamı, örneklediği ana dil ve ulusallık bilincinin yanı sıra toplumsal adaletsizliğe karşı insancıl vurgularıyla da önemlidir.
12/6/2021 • 6 minutes, 58 seconds
Atatürk Cumhuriyeti’nin anlamı
Gerçek Demokrasi, Irkçı ve/veya Dinci Diktatörlerin yutturmaya çalıştıkları gibi sadece “Sandığa dayalı çoğunluk yönetimi” değildir. Gerçek Demokrasi, çoğunluğun her dediğinin yapıldığı bir rejim hiç değildir.
12/6/2021 • 20 minutes, 11 seconds
Türkiye Cumhuriyeti 98 Yaşında Ama…
Çok zor elde edilen Büyük Zafer’den sonra halkın O’na karşı benzersiz sevgisi, sonsuz inancı, güveni ve desteği, kendisinin sınırsız gücü olmasına rağmen, Atatürk ülke yönetiminde “tek adam olmayı, hilafeti taşımayı, saltanatı sürdürmeyi, Başbakanlıkla Cumhurbaşkanlığını birleştirmeyi, ömür boyu Cumhurbaşkanı olmayı ve benzeri bütün anti demokratik talepleri” elinin tersiyle itmiştir. Canından çok sevdiği milletine sadece gerçek ve sürdürülebilir demokrasiyi, çağdaş medeniyeti layık görmüş ve ‘’Türk Milleti’nin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet ilkesidir.’’ diyerek Cumhuriyet’i armağan etmiştir...
12/6/2021 • 5 minutes, 14 seconds
Santur
Son yıllarda özellikle İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük kentlerimizin sokaklarında santur çalan sokak müzisyenlerini görmüş olmalısınız.
12/6/2021 • 6 minutes, 56 seconds
Edip Cansever’in Salınımı
Tuhaf bir merak, karşılığı olmayan bir soru, zaman zaman gelir aklımın başköşesine oturur. Kuşkusuz, hayatlarıyla, yazdıklarıyla beni yetiştirmiş, büyütmüş; varlığım varlıklarıyla anlam bulmuş insanlar içindir böyle bir merak, bu karşılıksız soru: Şimdi yaşasalardı ne düşünürlerdi, ne yaparlardı, nasıl yazarlardı… Ne kadar büyürsek büyüyelim, gizli bir tutunma ihtiyacı, aklımızın bir büyük akla değme büyüsü ve gittikçe büyüyen bir yalnızlık olmalı böyle bir arzuda. Yazdıkları, yapıp ettikleri aynı yakıcılıkla bizi var etmeyi sürdürse de; ilk okumadan bu yana her okumada yıkıp yıkıp kursalar da dilimizi, bu çaresiz meraktan, en azından ben kurtulamıyorum. Evet, yazdıkları var, bir sonsuzluk gibi çınlayıp duran. Ancak bu yalın, insani ve yanıtsız soruyla dönüp dönüp bakıyorum kendime ve dünyaya: Yaşasalardı, bugünlerin şiirini nasıl yazarlardı…
12/6/2021 • 17 minutes, 50 seconds
Bir sonbahar akşamıydı...
Eylül de geçti artık. Şimdi Ekim... Bir yaz daha bitti, yaşandı gitti. Kötü mü? Bilmem... Karar veremiyorum artık. Yazı hâlâ çok seviyorum oysa. Denize bir daha kavuşabildiğimden mi?
12/6/2021 • 6 minutes, 58 seconds
Gündoğumu Düşü
Gündpğumu Düşü
12/6/2021 • 37 seconds
Azılı Romantik
Soyadını bilmiyordum, Nazikioğlu’ymuş, Alpay’ı evveleski severim. Bir defa Ankaralıdır, o pasajın adı Büyük müydü, Kızılay’da Gima’nın karşı köşesinde, ilk açılan pasaj olmalı 70’lerde, orada da bir mağazası vardı, giysi satıyor olabilir miydi? Birkaç kez görmüştüm Alpay’ı o pasajda. Adnan Azar’ı anımsatır. “80 Kuşağının Prensi” yakışıklı, hınzır, âşıkane, komik, çok sevgili şair arkadaşım.
12/6/2021 • 7 minutes, 46 seconds
Arthur Rimbaud Efsane mi Gerçek mi?
Her kim onun hakkında bir şeyler duymaya, ondan bir şeyler okumaya başlamışsa, bu soruyu mutlaka soracaktır, sormuştur, sorar: Bu nasıl bir şair? Efsane mi gerçek mi? Efsane ya da gerçek; bu şair karakter, hemen hemen yüz elli yıldır şiir dünyasını meşgul ediyor, daha da edecektir.
12/6/2021 • 8 minutes, 16 seconds
Her Gerçeğe bir Mızra
Üstadım, yolculuğumuz daha yeni başladı ama yanınıza oturur oturmaz keşke daha engin denizlerde daha fazla vakti paylaşma imkanımız olsaydı diye düşündüm. “Bazı küçük yolculukları anlatmaya sayfalar, kelimeler yetmez Ulaşım”
12/6/2021 • 15 minutes, 23 seconds
Ben ve Öteki
Ben ve öteki arasında bakış açısı farkının yarattığı durum, düşünce tarihinin temel sorularından biri olmuştur. Bugünün de en çok tartışılan sorularıdır.
12/6/2021 • 5 minutes, 52 seconds
Otomobil Uçar Gider
Aynı marka arabaya en zengin ülkelerde ödenen paranın iki-üç katını ödeyerek binen bir milletiz. Ama bu durum araba satışlarını etkilemiyor. Büyük kentlerde trafik tam bir keşmekeş ve o kadar çok araba var ki yayalar onların arasından kendine yol bulmaya çalışıyor.
12/6/2021 • 3 minutes, 29 seconds
Bir Yıl Birinci Yaş
Çok zorlu bir süreçten geçmeye devam ediyoruz… Dünyamızı saran Covid-19 salgınının etkisinden henüz kurtulamadığımız gibi, rahatlatıcı bir nefes alma dönemine de giremedik. Konunun uzmanlarına kulak tıkayan insanlar, daha ne kadar süreceği belli olmayan salgının uzamasına bilinçli bilinçsiz neden oluyor. İş hayatımız, sosyal yaşantımız ve en önemlisi geleceğimize yön verecek olan çocuklarımızın eğitimi doğal olarak olumsuz etkileniyor
12/6/2021 • 5 minutes, 18 seconds
CAMLARI KIRAN GÜNLERİN AYAK İZLERİ
Güneşin en donuk saatleri. Ağaçların dalları ısınmak için sallanıyor sanki. Sis var ıslanmış çakılların üzerinde, uykulu gibi şehrin hali. Dün geceden yağmış yağmur.
12/6/2021 • 2 minutes, 52 seconds
Ülkemizde güzel şeyler de ölüyor
“Haddinden fazla asabi birisin.” dedi telefonun yön bulma uygulamasında konuşan kadın, “Sevgi sende bir okşayıştan çok barbar bir yağma şeklinde tezahür ediyor. Şiddet, yerleşik topluma dönüşmeye meyilli konar-göçer bir kabile olmuş bedeninin çorak vadisinde.
12/5/2021 • 3 minutes, 53 seconds
CEREN
Beyaza kesmişti sahil. Gemilerin lumbuzlarından sızan ışıklar eşliğinde, günü karşılamak için bu banka oturmuştu.
12/5/2021 • 7 minutes, 49 seconds
Tavşankanı
Küçük bıçağıyla üç hamlede kabuklarından sıyırdı, leğene attı. Çıkan şıkırtı sesi para çuvalına düşen yeni teklikler gibiydi. Bu küçük kara kabukların 3 bin tanesi 100 liralık yevmiye etmezdi. Damarlı elleri çalışırken kambur sırtını hafif düzleştirdi, bir bardak daha çay istedi. Tavşankanı…
12/5/2021 • 5 minutes, 42 seconds
Umut ile, sevda ile
Zaman anlaşılmaz biçimde çok çabuk geçiyordu, cümle sorunların yanına sos mahiyetinde ve üstelik hayatın kendisi zaten bir muamma iken. Bak işte dünya döndü dolaştı, başladığı yere geldi yine, salına salına. Ömürden yediğimiz bu bir yılda umduğumuz mu, bulduğumuz mu önemli ya da ah o eski günler mi, kah gelecek günler mi değerli bilemem. Yine sene sonu ve belki sonraki senenin planları, belki geçen yılın hesaplaşmaları, belki hayal kırıklıkları sohbetlerde yerini aldı. Lakin benim beklentim yüksek olmadı hiçbir zaman. Ne hayattan ne kendimden... Ben sadece öylesine biriyim, sıradan bir âdemkızı, ayrıcalıklarım yok kader nezdinde.
12/5/2021 • 6 minutes, 5 seconds
Rüstem Aziz Karakurt
Yetmişine merdiven dayamış bir ömür geçti geçecek, Yeşilden sarıya yol aldı yapraklar, döküldü dökülecek Kimi kara ruhlar sevinçten çıldıracak olsa bile, Umarım, dostların gönlünde gölgemden bir iz kalacak Zengin kültürel hayatlara örnek bir yaşam sürmektesiniz. Beş dilde şiir ve roman çevirileri yapmaya devam ediyorsunuz.
12/5/2021 • 9 minutes, 17 seconds
“BIR MAHALLESI OLMALI INSANIN”
“Mahallenin Muhtarları” çok önemli bir diziydi. Tıpkı o dönem çekilen diğer diziler gibi, bir mahalleyi anlatan ve bir mahalle metaforundan ülkeyi anlatan bir diziydi. Bir sürü değerlerin olduğu, değerlerimize sahip çıkıldığı, komşuluk ilişkileri, büyük-küçük ilişkisi, hep birlikte yaşama ilişkisi açısından çok önemliydi, “Mahallenin Muhtarları”
12/5/2021 • 4 minutes, 27 seconds
Mahallenin Muhtarları
“Mahallenin Muhtarları” isimli dizimiz öncelikle orta sınıf denilen -ve bugün olup olmadığı tartışılan- halk kesiminin yaşantısını yansıtan, komedi yanı da olan bir diziydi. On yıl süren ve 340 küsur bölümün Maltepe’de çekilmesi, hem konuya yatkın atmosfer oluşturduğu için hem de Maltepe halkının sıcak, sevecen yaklaşımı nedeniyle çekim ekibi ve hepimiz için büyük bir şanstı. Evindeki vatandaştan Maltepeli esnafa kadar herkes ekibe kolaylık gösteriyor, yardımcı oluyordu. Sanırım dizideki konulara kendilerini yakın hissetmeleri de etkiliyordu onları. Örneğin, bugün ekranlardaki gibi, her bölümde tabancaların patladığı, peş peşe cinayetlerin işlendiği, kadınerkek herkesin kötülük düşündüğü bir dizi yapsaydık hem Maltepelilerden hem de Türk seyircisinden bu ilgiyi göremezdik.
12/5/2021 • 2 minutes, 38 seconds
Kent belleği
Kentlerin, semtlerin ve mahallelerin belleklerinde sanatın yeri çok önemli bir olgudur. Kimi yerlerin gerçekleştirilen bir festivalle anılmak, kimi yerlerin bir heykelin estetiğinin hayata yansıması, kimi yerlerinse mimarlık üzerine adından söz ettirmesi gibi kaderi vardır. Resim, heykel, müzik, edebiyat, sinema, fotoğraf, tiyatro, mimarlık gibi disiplinler arası zenginliği de içinde barındıran yaşam alanları hem fazlasıyla takdir toplar, hem de konforlu hayat tarzı geliştirir.
12/5/2021 • 3 minutes, 52 seconds
Hepimiz küçük semtlerde büyüdüğümüz için bu dizileri sevdik
“Mahallenin Muhtarları” dizisinin unutulmaz oyuncusu, sinema ve tiyatro sanatçısı Cihat Tamer’le, eski Bakırköy’ü, mahalle kültürünü ve bu yıllara olan özlemi konuştuk
12/5/2021 • 5 minutes, 28 seconds
İnsandaki derinler
İnsan denize benzer, derin yerleri de sığ yerleri de vardır.” der Cengiz Aytmatov. Bence haklıdır da. Sonuçta her insanın da katmanları, derinleri, sığları vardır. Bu katmanlar en sığ olanıyla, dışarıdan gözükenle başlar. Her nasıl ki denizd
12/5/2021 • 2 minutes, 48 seconds
Gide Gide... Fikret Otyam Kalır... Baba yarısı Fikret Abi’m…
“ Doksana 1 kala” törenini unutmam mümkün değil! Fikret Otyam’ın 90’ına 1 yıl kala Maltepe’de muazzam bir doğum günü kutlaması yapılmıştı… Başkan Ali Kılıç ev sahipliğinde, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun da onurlandırdığı şenlikli, türkülü, konuşmalı bir yaş alma gecesi... Doğum günü kutlaması yapılacak kişi saygın ve ülkenin “muhteşem adam”larından biri olunca akan sular da durmuştu...
12/5/2021 • 12 minutes, 15 seconds
Her şey değişiyor, dedi kadın
Eski fotoğrafları çıkardım çekmeceden. Tanıdığım, tanımadığım, hayal meyal hatırladığım, unutulmuş ya da hafızamda hiç yer etmemiş insanların, mekânların, zamanların seyrine daldım. İyi ki fotoğraflar var. Şehrin belleği gibi benimkinin de kolayca silinebildiğini fark ettim. Hatıralarla daha sık görüşmek gerekiyor belki de, lakin hayat bunun için fazla çetin.
12/5/2021 • 5 minutes, 1 second
Basit bir gezinti
Yarım gibiydi. Önümdeki bilgisayarın kapağını birden şak diye kapatıp, ayağa kalktım. Üzerime bir baharlık mont aldım. Kapıyı çekip çıktım evden. Telefonumu almadım. Biliyorum, akşama kadar defalarca çalacak. Onlarca da mesaj gelecek. Artık insanları en çok “mesaj geldi sesi” mutlu ediyormuş. Bir süre mesaj falan gelmezse, depresyona girenler oluyormuş. Herkes telefonuyla evli.
12/5/2021 • 6 minutes, 27 seconds
Ben tarla çocuğuyum
Halil Ergün… Dostum o benim… Severim onu… En çok da egosunu terbiye edişini severim. İnsanlarla dostluğunu, gönül adamı olmasını… Bir de dönemin değil, kalbinin adamı olmasını. Kendi doğrusunun arkasında aslanlar gibi dimdik duruşunu. Kıvırtmayışını… Sanat dünyamızın çok yönlü sanatçılarından biri… Tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu.
12/5/2021 • 12 minutes, 21 seconds
Umudun Gözü
Son yıllarda sanatın işlevine yeni bir kategori daha eklendi: Terapi. Bir terapi olarak sanatı okumak, öncelikle onun dilini çözmeyi, duygusuyla düşüncesine eşlik etmeyi beraberinde getiriyor. Bu işlev, süreç içerisinde bir yönteme dönüştü.
12/5/2021 • 7 minutes
Olmaz ben de biliyorum ama keşke yarın sabah bambaşka bir dünyaya uyansak...
Öyle afili toplumsal gerçekçi cümleler kurmayı da pek beceremem ama… Devrimcilik gençlik günlerimden kalan, bir baba fırçasına mağlup hüzünlü bir macera… Ama mesela herkes sıcacık evlerde, kocaman sevgilere uyansa yarın sabah…
12/5/2021 • 2 minutes, 46 seconds
Necatigil: Evlerle savaş savaşların en çetini
Behçet Necatigil’in şiirleri saksı çiçekleri gibi gelir bana.” diyordu Cemal Süreya, “Beşiktaş’ta, Fatih’te ya da İstanbul’un başka bir bucağında birçok katlı ahşap evlerden birinin önce sokağa, sonra İstanbul’a, daha sonra da yeryüzüne açılan bir penceresine koyulmuş bakımlı saksı çiçekleri. Yağmur yağınca, kar yağınca, soğuk olunca eve sığınır, sokaktan kurtulamaz. Hava açtı mı, gök güzel bir mavilik edindi mi taçyapraklarını sokağa uzatır, bu sefer ev bırakmaz.”
12/5/2021 • 8 minutes, 51 seconds
Dilsiz ustalar, suskun öğrenciler
Gaz lambasının, dünyayı küçücük odalara sığdırdığı, uykuları korkulu bir hayale çevirdiği zamanlardı. Akşamlara kadar toprak yollardan, buğday tarlalarından, yalınayak çocukların meraklarından kalkan tozlar, sabahlara kadar ince bir yorgan gibi örterdi yatakları. Puhu kuşları taşların başına, delice kuşları bahçedeki akasya ağacına konardı.
12/5/2021 • 8 minutes, 28 seconds
İnsan haklama günleri
Bizim özel ve güzel ülkemizde bazı kavramlara biraz geç alışılıyor. Ama sonunda içselleştirmeden de olsa bolca telaffuz edilir hale geliniyor. Buna da şükür tabii… Mesela “İnsan Hakları” konusu, bunların içinde en fazla mesai yapılan kavram oldu yıllar boyu… Üzerinde enine-boyuna çalışıldı. Ölçüldü biçildi. Belli noktalarda karar kılındı.
12/5/2021 • 4 minutes, 51 seconds
Şiirlerden geçen İstanbul Balıkları
Şimdi bir ses çok uzaklardan geliyor. Bir Edip Cansever şiiri... Uzun ve derin bir tarih duygusundan damıtılmış gibi... “Hisarlı balıkçı ağlarını ayıklıyor/Ağları pembeden hüzne giden/Dip sularında mercanlar gibi koyulaşan (...) İstavritler kıpır kıpır dibinde sandalının/Balık dedin mi, oynamaz gözleri hiçbirinin, tertemiz/bir resim gibi/bakarlar insana/Günlerce bakarlar, bıraksan yıllarca bakarlar belki/ Gözlerin gibi senin, yıllardır unutamadığım/Ve bu yüzden olacak düşünemedim şimdiye kadar/bir balığın ölebileceğini.”
12/5/2021 • 9 minutes, 1 second
Andrey Tarkovski ile geç kalmış bir röportaj
Hava buz gibi. İnsanın içi titriyor. Üzerimde, geçen hafta uçaktan iner inmez Moskova’dan aldığım kalın ve kürklü bir mont var. Yine de titremekten kendimi alamıyorum. Dün Moskova’daydım. Şimdi de 800 kilometrelik tren yolculuğundan sonra bu güzel kentteyim işte. Kazan’dayım..
12/5/2021 • 18 minutes, 43 seconds
Zaman
“Sadece geçerken hızlıymış zaman…” Sevgili Erdal Güney, o muhteşem şarkısının bir dizesinde bize böyle sesleniyor. Zaman… Bazen su gibi akıp gider, nasıl geçtiğini fark etmeyiz bile. Bazense dakikalar geçmek bilmez. Evet, görecelidir zaman; sanırım bu konuda aklımıza gelen ilk ve tek isim “Einstein” olacaktır. On yedinci yüzyılda Newton kütle çekim yasasını ortaya atarak, kütle çekiminin cisimlerin kütleleriyle doğru orantılı olarak arttığını söylemişti.
12/5/2021 • 4 minutes, 49 seconds
2022 Büyük umutlarla geliyor
Yeni yılı karşılamak bütün kültürlerde çok önemlidir ve bu günde büyük kutlamalar yapılır. Yılbaşına, insanlar hatta devletler günler öncesinden hazırlanır. O gün insanlar geçip giden eski yılı mutlulukla uğurlar, yeni yılı umutla karşılarlar.
12/5/2021 • 5 minutes, 47 seconds
Hayat geçer sanat kalır
Sevilmeye teşne… Alnı ışık, ruhu âli, emeği yüce… Bir masaldır ya her ömrün hikâyesi, yazan da Âli olunca kendi kendine açıp solmaz Anadolu çiçekleri.
12/5/2021 • 6 minutes, 32 seconds
Şiddetin kökeni
Büyük düşünür Carl Sagan, insanoğlunun barbarlığını R kompleksine (reptilian complex) bağlıyor. R harfi ingilizce “reptile” kelimesinden geliyor: Yani sürüngen. İnsano ğlunun beyninin altında yer alan “beyin sapı”, sürüngen dönemimizden genetik izler taşımakta. Hiyerarşi ve sahip olma duygularımızın kaynağı burada. Aynen dinozorlardaki ya da timsahlardaki gibi “Ben senden üstünüm!” kavgaları ve “Burası benim çöplüğüm!” mücadeleleri veriliyor.
12/5/2021 • 2 minutes, 40 seconds
Hürriyet
SABAH Güneşin tepede mızrak olup saplandığı, asfaltın çakmak taşı gibi tüttüğü, horozbina balıklarının “Yandım anam!” diye bağırarak köprüdeki balıkçıların kucağına atladığı bir temmuz sabahı Eyüp Efendi, istasyon caddesinde sırtında küfesiyle volta atarken, günün ilk treninin düdüğünü duyup koşturdu garın içine doğru.
12/5/2021 • 10 minutes, 52 seconds
Onatkutlar
Edebiyatımızın seçkin bir yazarı, sinema insanı Onat Kutlar’ı yitireli 26 yıl olmuş. 30 Aralık 1994’te The Marmara Oteli’nin pastanesinde patlayan bomba yaralanmasına, 11 Ocak 1995’te de ölümüne yol açtı onun. Geride şiirleri, öyküleri, denemeleri, portre ve sinema yazıları kaldı.
12/5/2021 • 8 minutes, 34 seconds
Chopin ve curie ile varşovadan ortadoğu'ya
Sonradan bir müzik dehası oldu.. Ancak.. Çocukluğunda iki büyük sevdası vardı: Piyanosu ve Constantia Gladowska’sı... Piyanosuyla dünyayı selamladığında henüz 12’sindeydi. İlk bestesini Gladkowska için yaptığında ise 16 yaşına yeni basmıştı. Ah işte o savaşlar yok mu... Savaş, onu 20 yaşında yurdundan etti. Çarlık Rusya’sı doğduğu toprakları işgal edince, soluğu Paris’te aldı. Piyanonun dâhi çocuğu, 39 yaşında ölene kadar memleketi Varşova’nın hasretiyle yanıp tutuştu. O, Frederic Chopin’di..
12/5/2021 • 5 minutes, 17 seconds
Ve sanata su verildi
Umudu yeşerten sanattır. En muhteşem anlatıcı da… İnsanı, doğayı, hayvanı, olayları en güzel, en kalıcı sanat anlatır. Öyle anlatır ki yürek telleri titrer, zihinlerde iz kalır, geleceğe ışık tutar. Bazen günlerce bir şairin dizesi ile gezinir insan... Sanat öyle etkili, öyle nahif, öyle yumuşak bir güçtür ki sizi dünyaya taşır.
12/5/2021 • 5 minutes, 40 seconds
Odak Noktasını kaybetmek
Her kuşak kendisinden sonra gelen yeni kuşağı eleştirir, yaşlandıkça geçmişte her şeyin daha iyi olduğunu düşünmeye başlar. Belki de çoğu zaman biraz değiştirilmiş, güzelleştirilmiş bir çocukluk nostaljisiyle hatırlarız bazı şeyleri…
12/5/2021 • 4 minutes, 46 seconds
Gidenin sustuğu
mühürlenmiş dildeki sözcükler
gidenin sustuğudur
ve iç çekişidir yalnızlığın
paylaşılmayan
kasırganın söylediğidir
saatlerin göstermediği
kayıp anlardır
vurup kaçan
mühürlenmiş dildeki sözcükler
tarihin ağırlığıdır
ve yüküdür yaşamanın
taşınamayan
12/5/2021 • 59 seconds
Ses Denizi, Keder Nehri
Erol Evgin: Eski Türkiye’nin hariciyecileri “monşer” ilan edileli beri, bu sıfatı taşımak bir şeref oldu aslında. Nerde eski monşerler mirim? Hafif Osmanlı tarzları da yok değildi ama Cumhuriyet’e aittiler ve onlara şu ya da bu biçimde sataşanlardan, saldıranlardan hiç kuşku yok ki kat kat kıymetliydiler!
12/5/2021 • 9 minutes, 24 seconds
Akıl ve İmgelem
Aklınla mı, hayal etme yetinle mi yazıyorsun diye sorsalar, yanıtlamakta güçlük çekerim. Sanırım sanatın bütün alanlarında ürün verenler için aynı güçlük söz konusudur. “Her ikisiyle de” diye yanıtlamak belki en doğrusu…
12/5/2021 • 4 minutes, 43 seconds
Ben Ötekiyim
Kendimi aradığım yeri bulduğumda, bunu fark edemeyecek olmanın kırılganlığı yola devam etmemi sağlıyor. Kendimi aradığım yeri bulduğumda, bulduğumu anlayamayacağımı biliyorum. Bu benim sürekli devinim içinde olduğumun da kanıtıdır. Kendini arama deviniminin bitişsizliği…
12/5/2021 • 6 minutes, 12 seconds
FIRSAT
Betül’den çok hoşlanıyordu Faik. Beni ne zaman çay sırasında görse onu soruyordu: -Betül ne yapıyor? Gözleriyle öyle güzel güzel bakıyor mu? -Evet Faik, kör olmadı kadın, hâlâ bakabiliyor.
12/5/2021 • 8 minutes, 44 seconds
YERYÜZÜ YURDUM BENİM
Japon küçük kız Sadako dedi ki: “Keşke şu bombayı atmasalardı. Keşke benim yaşımdaki binlerce çocuk ve anneleri babaları ölmeseydi. Keşke kentimiz yıkılmasaydı. Keşke ben kâğıttan bu kuşları yapmasaydım…”
12/5/2021 • 6 minutes, 58 seconds
Ancak biz başarabiliriz
Yılın belki de en çok iple çekilen dönemi, aralık ayının sonu olur. Önce gelenekselleşmiş bir alışkanlık olan yılbaşı gecesi hazırlıkları başlar. Henüz ev ekonomisinden bihaber çocuklara yılbaşı sofrasında eksiklik yaşatmamak için markette baba, mutfakta anne iyice terler. Hindi yoksa tavuk butları tabaklara dağıtılır, şen şakrak sofraya oturulur.
12/5/2021 • 4 minutes, 18 seconds
Aralık Çiçek Açtı
Aralık Çiçek Açtı
12/5/2021 • 1 minute, 7 seconds
EKİM ÇİÇEK AÇTI
EKİM ÇİÇEK AÇTI
12/5/2021 • 1 minute, 1 second
Göçün 60 yılı ve öğrettikleri
En verimli, en üretken dönemini yaşayan Anadolu insanının, işe aşa muhtaç olanlarının bir kısmı Almanya'ya gönderildi.
11/10/2021 • 6 minutes, 57 seconds
Yaşar Kemal haklı çıktı
Yaşar Kemal, Rıfat Ilgaz için, “Böylesine büyük ustalarımızın kadrini ancak seng-i musallada biliriz” yazmıştı. Babam hep bir bahardan söz ederdi, yemyeşil bir bahardan. Yaşamının son çeyreğinde sözünü ettiği o baharı göremedi.
11/10/2021 • 5 minutes, 9 seconds
Okuduklarımdan Öğrendim bir şeyler var...
Kendimi bildim bileli kitaplar oldu hep etrafımda... Kitap kurdu olduğumu falan iddia etmiyorum ama varlıklarıyla bir tuhaf huzur buldum her zaman...
11/10/2021 • 4 minutes, 51 seconds
Yas giysileri içinde geleceğe beslenen umut!
Sevgili Eren, biz seninle çok eskilerden tanışırız. Şair baba, dilci annenin kızısın. Çok geniş bir edebiyat çevresi içinde büyüdün. İlk sorumda, seni ben tanıtmak yerine Eren Aysan olarak sen kendine dışarıdan bakarak nasıl anlatmak istersin?
11/10/2021 • 8 minutes, 34 seconds
"Değiştirme gücü" bizim elimizde
Bugün İstasyon Dergisi’nde vagonumdaki konuğum, sevgili Jülide Kural. Beraber bir kış yolculuğu yapacağız onunla. Pencerelerimiz ne kadar kapalı olsa da ufkumuz apaçık, uzun uzun sohbetimiz olacak.
11/10/2021 • 15 minutes, 58 seconds
Yahya Kemal Haysiyeti
Yahya Kemal’in edebi doğum yeri Paris, Nâzım Hikmet’inki Moskova’ydı. Türkçenin iki büyük şairi, bu kentleri dünya başkentleri olarak deneyimlediler. Ama iki karşıt dünya; Paris kapitalizmin vitrini, Moskova sosyalist dünyanın doğumevi.
11/10/2021 • 8 minutes, 2 seconds
Şimdiki Zamanın Hikâyesi
İstanbul üzerine fazla düşününce, onu terk etmekten başka bir seçenek kalmıyordu geriye. Var olduğum dünden beri buradaydım. Bütün iç acıları ve hatıraları bir dolmuşun ön konsoluna sığdırırdım. Bambaşka bir açıdan, mesela Galata’dan bakınca, bilinmez bir ülkede, ıssız ve gür ormanlarla kaplı bir yarımadanın ucunda, sakin ve sessiz bir mabet gibiydi Ayasofya.
11/10/2021 • 3 minutes, 57 seconds
Öğretmenim
Günümüzde nasıldır bilmem, bizim ilkokul çağlarımızda “öğretmenim” hitabı, anneye, babaya, sevdiğimiz, güven duyduğumuz bir büyüğümüze sesleniş demekti. Öğretmenimiz sıkıntılarımıza mutlaka çözüm bulur, sorularımıza yanıtlarıyla içimizi rahatlatır, evlerimizin dışında annelerimizin babalarımızın yerini tutardı.
11/10/2021 • 3 minutes, 40 seconds
Hey şeyin mümkün olduğu bir yer
Birileri gerçeklik algımızla oynuyor. Deneyimlerimizi, elle tutup gözle gördüklerimizi alıyor, sanal yansımalara dönüştürüp bize hayal satıyor; kendi hayalini satabileceğini de söyleyerek.
11/10/2021 • 6 minutes, 8 seconds
Yıldız Ol
Masal gibi başlar bazen bazıları için hayat ve masal gibi devam eder. Olga Cynthia, 1920’de Orient Express ile İstanbul Sirkeci’ye iner yanında ilk eşinden üç yaşında oğlu ve ona âşık Ahmet Naci’yle. Bu muhteşem kente büyülenen kadın dünyanın en âşık, en mutlu bir o kadar da çilekeş kadınlarından biri olacaktır. Boğaz’ı seyrederken, Çamlıca’daki köşke giderken masal kente bir masal aşk taşır, vefalı bir yürekle. Aşkları ödedikleri bedeller kadar değerlenir.
11/10/2021 • 5 minutes, 28 seconds
İtiraz Yemini
Sınırlarınızda dolaşacak, damarlarınıza basacağım. Girilmez sulara girecek, tehlikeli uçurumlardan atlayacağım. Bir gün gelip aranıza almadığınız bedenimle kıyılarınıza vuracağım. Yaşa dediğinizde ölecek, öl dediğinizde yaşayacağım. Her sabah ölgün yığınlar gibi sessizce yürüyorsunuz ya aranıza girip haykıracağım. Atmak isteyeceğiniz zehriniz gibi kanınızda dolanacağım.
11/10/2021 • 4 minutes, 45 seconds
Zuhal
Kalkıp aynada bir daha baktı kendine. İçine sinmişti bu mor fitilli. Altına spor ayakkabısı, üzerine de kapüşonlusunu giyecekti. Olmuştu ya, güzeldi. Eğilip bir daha yakından baktı aynaya. Bu defa kaşlarını düzeltti.
11/10/2021 • 8 minutes, 7 seconds
Savaşta ve barışta gazeteci: Savaş Ay
Coşkun Aral, 2013 yılının Ekim ayının ortalarında telefon ederek “Savaş mesaj atmış.” dedi: -Ölüyorum, gel vedalaşalım! Ertesi gün İZTV’de buluşup Bakırköy’deki Doktor Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne giderken, Savaş Ay ile olan arkadaşlığından kısa kısa hikâyeler anlatıyordu Coşkun.
11/10/2021 • 6 minutes, 15 seconds
Ölümsüz Atatürk
Tarih 10 Kasım 1938, Perşembe… Dolmabahçe Sarayı… Atatürk’ün Son Nöbet Defteri’ne şöyle yazıldı: “Saat 09.05’te vefat etmişlerdir.” Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak, hıçkırıklarla karyolanın yanına diz çöktü. Atatürk’ün sağ elini avuçlarının içine alarak öptü ve yüzüne sürdü. Muhafız Komutanı İsmail Hakkı Tekçe aynı eli öptükten sonra yorganın altına koydu. Prof. Dr. Mim Kemal Öke, Atatürk’ün göz kapaklarını, o derin mavi gözlerinin üstüne örttü.
11/10/2021 • 11 minutes, 37 seconds
Diyarbakır'da bir gün
Pandemi önlemlerinin hafiflemesi nedeniyle kentlerdeki kültür etkinlikleri canlanmaya başladı. Belediyelerin ve sivil toplum örgütlerinin düzenlediği sanat buluşmalarını sosyal medyadan öğreniyoruz. Bu türlü çalışmalar pandeminin bunaltısını bir parça da olsa gideriyor denebilir. Çünkü kültür ve sanat, insana yöneliktir ve bireyin iç gerçekliğinin özgürleşmesine yol açabilir.
11/10/2021 • 9 minutes, 34 seconds
Kimlik
İnsan yaşamı boyunca o kadar çok etken tarafından belirlenir ki; kurduğumuz ilişkiler, arkadaşlıklar (bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim) ebeveyn olma durumumuz, yaptığımız iş, çalıştığımız kurum, mesleğimiz, evliliklerimiz, evlat olma durumumuz gibi
11/10/2021 • 3 minutes, 42 seconds
Sümerler Tarihin ilk medeniyetini kuranlar
Türkiye’nin her şeyinde izi olan Atatürk, Sümerlerin ve ardından gelen diğer Anadolu ve Mezopotamya halklarının araştırılması konusunda da öncüydü. Bundan yaklaşık 5500 yıl kadar önce Mezopotamya’ya gelip yerleşerek, zamanının en büyük medeniyetini kuran bu halka büyük ilgi duymuş ve Orta Asya’dan göç eden Türk kavimlerle bağlantılarının araştırılmasını düşünmüş, bunun için dil, tarih ve coğrafya kurumlarını kurdurmuştur.
11/10/2021 • 3 minutes, 51 seconds
Belki de "bilmiyorum" demek daha doğru olacak
İnsanın bilinçaltı ve beş duyusu, kendisine rağmen çalışır durur ama bilinci, yazmak için neye odaklanmışsa, aşk, ayrılık, ölüm, zaman acısı, bedenin arzuları, yalnızlık... Yalnızca onunla boğuşur. O yaşantının kalbinde açtığı yarayla, o yaranın halleriyle, hayal hanesinin neler gördüğüyle, neler düşündüğüyle...
11/10/2021 • 4 minutes, 44 seconds
Dizi Dizi İnciler
Ülkemizi tanımayan bir yabancı, Türk dizilerini izlese nasıl bir izlenime kapılır, merak ediyorum. Eski filmlerdeki “kötü adam” figürü biraz şaşmış durumda örneğin.
11/10/2021 • 3 minutes, 37 seconds
Yaşıyoruz, Yaşıyoruz Dedik Be!
Rıfat ILGAZ röportajı
11/10/2021 • 13 minutes, 10 seconds
Kasım Çiçek Açtı
Kasım Çiçek Açtı
11/10/2021 • 1 minute, 18 seconds
YERYÜZÜ YURDUM BENIM
“Şiir bizim eski suç ortağımız Biz ne işledikse onunla işledik.” Böyle diyordu biricik sevgili Gülten Akın… Şiirimizin ana kraliçesi… 2015 yılının 4 Kasım’ında aramız
11/10/2021 • 10 minutes, 14 seconds
Potpuri-2
Berkant: “Bir şarkısın sen ömür boyu sürecek/ Dudaklarımdan yıllarca düşmeyecek”. Sanki ulusal marşın nakaratı gibi söylendiğini anımsıyorum bu dizelerin. 1960’ların sonu, 11-12 yaşlarında olmalıyım.
11/10/2021 • 8 minutes, 35 seconds
Kırk Yaşın Leyla'sı
Kırk Yaşın Leyla'sı
11/10/2021 • 1 minute, 28 seconds
KUTSAL LEZZETLER ALFABESI Karpuz: Yaz Güzeli
İki kokunun birbirine karıştığı değil, hayır, birbirini karşıladığı günlerde de söylenir, birlikte eylülün önünden yavaşça ve arkalarında usulca gençlik tüten civan bir koku bırakarak uzaklaştıkları güz günlerinde de. Kavunu bilmem ama karpuz yazdır.
9/5/2021 • 8 minutes, 58 seconds
Zarafet örneği, ödüllü oyuncu
Hani uzaya insanlık hakkında bilgiler, müzik, şiirler yolluyorlar ya zaman zaman, diyorum ki olumlu puan alma açısından “İşte bir insan örneği” üst başlığıyla onlara Audrey Hepburn’ü sunsak.
9/5/2021 • 6 minutes, 40 seconds
Pastaneler… Dün ve bugün
İstanbul’un hafızasında bir çok pastanenin gömülü bulunması neyi anlatır? Birçok vedanın bulunmasını belki. Bir lezzet tarihini de mi? Mümkündür. O kadar çok anlatılandan ve geriye bırakılandan sonra...
9/5/2021 • 8 minutes, 5 seconds
İlhan Berk: Yaşsız Çocuk
Eleştirmen Memet Fuat, onun için “Ne yazsa şiir oluyor.” demişti. Orhan Koçak’a göre, edebi işlevi daha da kapsamlıydı bu şairin: Batı’da yüz küsur yıldır yazılagelen modern şiirin kazanımlarını, Türkiyeli şairler 1930 ile 1970 arasında özümsedi. B
9/5/2021 • 6 minutes, 46 seconds
Yeni insanın eski halleri
Biz, kendi üstüne kapanarak yaşayanlar. Gerçek kalesi biziz alçaklığın. Bizim gözümüzün içine söylenir yalan, aklımızın ortasına. Biz inanırız. Biz susarız. Yetmez, alkışlarız. En cesurumuz en çaresizimizdir.
9/5/2021 • 3 minutes, 14 seconds
“Özlü” Dünya
Tezer Abla, şu an bu kentteki en mutlu insan ben olabilirim. Güzel bir İstanbul gününü benimle paylaştığınız için teşekkür ederim.
9/5/2021 • 9 minutes, 9 seconds
Barişi istemek
Ne çok öldü savaşlarda insan… İnsanlık… Özellikle, yirminci yüzyılda yaşanan, Birinci ve İkinci Dünya Savaşı’nın insanlık tarihine getirdiği yıkım çok büyüktür. Rakamlarla düşündüğümüzde sadece Birinci Dünya Savaşı’nda on milyon askerin, on üç milyon sivil insanın öldüğü, yirmi milyon kişinin ise yaralandığı tahmin edilmektedir.
9/5/2021 • 3 minutes, 59 seconds
Yemek fetişizmi
Yıllar önce bir sofranın başında yemek yiyip, sohbet ettiğimiz programı tasarlarken hemen herkes karşı çıkmıştı. Bu aslında bir yemek programı değildi. O güne kadar TV’de çok farklı formatta programlar yapmıştım. Ama canlı yayınlarda bile konukların gerçek kimliğini ortaya çıkarmak çok zordur. Konuklar, özellikle TV’ye alışık olmayanlar, stüdyonun soğuk ortamından huzursuz olurlar.
9/5/2021 • 3 minutes, 18 seconds
Sarajevo Mon Amour
Dallardan kristal buzlar sarkan, kömür kokan bir Saraybosna manzarasına uyandım. Her ne kadar Slav kederinden zevk alsam da, geyik izi sürecek bir dağlı kadar heyecanlıydım. Başladım Vişnjik’ten aşağı koşmaya. Şehirleri sokaklarında koşmadan içime alamaz, içlerinde var olamazdım. Titova Bulvarı’na varınca hızlandım. Imperijal’in önünde biraz soluklandım.
9/5/2021 • 2 minutes, 52 seconds
Ulu önder Atatürk
Cengiz Bey ve Mihrimah Hanım’ın üç oğlu vardı. 1900 yılının ilkbaharında, en küçük çocukları Ebru açtı gözlerini hayata. Yemyeşil gözleri ve hokka burnuyla babasını andırıyordu. Cengiz Bey, hekimdi. Mihrimah Hanım, büyüklerinin baskısı sebebiyle ilkokuldan sonra okuyamamıştı.
9/5/2021 • 7 minutes, 4 seconds
EYLÜL HÜZNÜNDE ÖYKÜNÜN KAVŞAĞINDA BIR KADIN : Zeynep Aliye
Sevgili Zeynep, ben seni az çok tanıyanlardanım. Ama şöyle yapalım istiyorum; ülkemizin okunan bir öykücüsü olarak yazarlık serüvenini, baştan alarak günümüze kadar getirsen, nasıl olur mu? Sondan başa gitsek çok sevinirim sevgili Halil İbrahim.
9/5/2021 • 7 minutes, 42 seconds
Sanat Sokakta, Biz Birlikteyiz
Zülfü Livaneli’ye ait “Ada” şarkısının hakkını vere vere yaşamak gerek. Birlikte ve sevgiyle daha güzel insanoğlu, sokaklar, şehirler daha güzel, dünya daha güzel… Hislerimizi paylaşmak, tecrübelerimizi paylaşmak, kimi zaman dertlerimizi paylaşmak güzel.
9/5/2021 • 4 minutes, 22 seconds
GÜLTEN
Sıcaktan sinekler kondukça kollarına, elinde yelpaze niyetine kullandığı şapkasını sallıyordu Nazlı. Mavi güneşten hafif solmuş elbisesi, elindeki dantel büyük şapkası, zayıf kemikli ayaklarına geçiriverdiği terlikleriyle oturduğu bankta telaşlıydı.
Mahallelerin, toplumun genelinin dışında bir hayat yaşayan ama toplumdan da bir şekil kabul gören, adının başına sıfat diye “deli” kelimesi layık görülen insanları vardır.
9/5/2021 • 8 minutes, 21 seconds
Ağaç Küstü
Değil kırkı, yedisi çıkmadan unuttuk. Çünkü hâlâ daha sığındığımız gölgeler var. Ama işte, sadece hâlâ daha. Hepsi bu kadar. Çok sürmeyecek, biliyorum. Siz de. Ben bilge değilim, cahilim. Cahilliğimle de olsa biliyorsam, kıyamet yakındır. İnsan elinden çıkmış bir kıyamettir, biz bekleyen.
9/5/2021 • 4 minutes, 58 seconds
Kendime bile karşıyım
“Sevgili dostum, yalnızlığı kendimiz seçiyoruz. Herkes kendi seçtiği yalnızlığından şikayet ediyor, oysa gururu ve kibri yüzünden bu gördüğün insanlar yalnız... Bak dostum, kimse kimseyle konuşmuyor, kimse kimseyle gülüşmüyor, bak dostum iyi bak, bu insanlar kendi seçtikleri yalnızlıklarından şikâyetçi. Fakat kibirleri yüzünden bunu bile göremiyorlar...”
9/5/2021 • 6 minutes, 17 seconds
ÖZEL BİR KADIN: Selda Alkor
İstasyon Dergisi’nin vagonunda, bugünkü konuğu; benim için çok özel bir kadın: Selda Alkor. Ben ona aslında “Orman gözlü Selda abla.” derim, o da bana “Hemşerim, canım Bircan’ım.”
9/5/2021 • 13 minutes, 23 seconds
Kırmızı Pabuçlar
Ne yalan söyleyeyim, bazı okuyanın gülümseyerek belki de anılarını yâd edeceği, küçükken istenmeyen hareketler yapınca baldıra cimcik, ardına terlik yiyen o meşhur nesildenim. Henüz çocuk psikolojisinin, Waldorf’ların, Montessori’lerin zerresi yok tabii, tevellüt o kadar eski olmasa da en azından bizim evde yok bu ecnebi fikirler. O zamanlar en revaçta olan “Elâlem ne der?” sisteminden feyz alıp, bayır aşağı vurdurarak gidiyoruz tam gaz. Dolayısıyla aman bir büyüyelim de kadınmış, kızmış, hakmış, özgürlükmüş sonra bakacağız bir çaresine.
9/5/2021 • 9 minutes, 4 seconds
Bizim memlekette eylülün soyadı hüz ündür!
Eylül ayı genel olarak her coğrafyada hüzün içerir. Yazın bitip de sonbahara evrildiği bir dönemeç noktası olması, güzel geçen tatil döneminin sonuna denk gelmesi, bir sonraki yaza uzak mesafede bulunması hüznün kaynağını oluşturur.
9/5/2021 • 8 minutes, 17 seconds
Şiir
Hilal Özdemir
9/5/2021 • 2 minutes, 27 seconds
Eylül… Solmayan yapraklar… Theodorakis
Eylül ayı… Hüzün ayı… Fransız şair Jacques Prevert’in o ünlü şiirini belki bilirsiniz, dilimize çok kez çevrildi. Belki de Joseph Kosma’nın muhteşem bestesiyle şarkı olarak dinlediniz… Adı: “Les Feuilles Mortes” yani “Ölü Yapraklar”…
“Yaman eski arkadaşımdı... O, Ankara Sanat Tiyatrosu’nda oyuncuydu, ben öğrenci... O zamanların Ankara’sı, herkesin birbirini tanıdığı bir yerdi. ‘Sürü’ filmiyle sinemaya geçince İstanbul’a gelmişti, ben daha sonra geldim...
9/5/2021 • 2 minutes, 54 seconds
Mikis Theodorakis’in ardında
Ne garip! İnsan az tanıdığı kişiler hakkında bir şeyler anlatabiliyor da hayatının uzun yıllarında beraber yürüdüğü bir sanatçıyı anlatmakta zorlanıyor. Çünkü o kadar çok anı, o kadar çok yaşanmışlık, o kadar çok sararmış fotoğraf var ki zihinsel arşivinizde, hangi birini çıkaracağınızı şaşırıyorsunuz.
9/5/2021 • 2 minutes, 56 seconds
Benim 12 EYLÜL’üm...
Faşist 12 Eylül Darbesi, ne çok kişinin yaşamını değiştirdi. Bu kişilerden biri de benim. Gerçi alçakça, haince, acımasızca yaşamdan koparılan gepgenç insanların ve ailelerinin acılarının yanında benimkilerin ve benzerlerimin kayıplarının sözü bile edilmeye değmez. Fakat yine de ateşin düştüğü yeri yaktığı deyiminde bir gerçeklik payı olduğunda kuşku yok.
9/5/2021 • 4 minutes, 9 seconds
1 Eylül dünya barış günü
Destanlar dönemindeki tanrılarla tanrılar arasında süren savaş, insanlar arasına ne zaman girdi? Bunu Hâbil ile Kâbil kavgasına kadar götürenler olabilir belki ama kimilerine göre de savaş, sınıfların ortaya çıkışıyla başlamıştır.
9/5/2021 • 7 minutes, 12 seconds
Türkiye'mizi sarsa orman yangınlarını neden söndüremedik?
Uzmanlar, son dönemde ülkemiz dâhil Akdeniz bölgesini ve tüm dünyayı sarmış olan büyük orman yangınlarının, küresel iklim değişikliği nedenli ısınmadan kaynaklandığını ifade ediyor.
9/5/2021 • 6 minutes, 15 seconds
Şarkılar neyi söyler?
Sene 2006… Namık Nagdaliyev bir beste yapmış, üzerine söz yazacağım. Büyük şans. Üstelik muhteşem sesli, kocaman kalpli, cesaretli mi cesaretli biri söyleyecek şarkıyı. Bütün gece melodiyi dinleyip kulağıma yerleştirdim. Biliyorum ki kelimeler kendiliğinden gelecek...
9/5/2021 • 4 minutes, 57 seconds
Altın Kafes
İncecik yollar vardı gözlerinin içinde
İstasyon saatleri, ağzı kapalı mektuplar, kilitli bavullar
Beni ihmal edince doğru çıkan bir matematiği vardı hayatının
9/5/2021 • 2 minutes, 31 seconds
Kadınlar Hakkında Bazı Efkar
Der ki büyüğümüz biri:
“Düzyazıyla bezemiş erkeği,
şiirlerle kadını.
O kusursuz kalem,
Kâinat yazıcısı.
(
(Kitabı şereftir yanımda_
Okuram bilirem.”)
Demişti ki bir diğeri:
“Şu gül yüzlü dünya
İki nadir bedenle bezeli
Biri çiçek, teri zarif emeğin
Biri kadın, kâinatın göz bebeği.”
8/26/2021 • 3 minutes, 32 seconds
İskender'e Teşekkür ve özür
“ Suyun gürültüsü bedenimi özetliyor.” O ince beden, yaşamın gürültüsü arasında sessizce yürüdü ve gitti. “İskender’i ihmal ettik mi?” ile “İskender’i yorduk mu?” arasında salındığımız o yıl gitmiştim Bodrum’daki evine. Yormaktan ürkerek… Gençliğimde hayran olduğum bir şairin yazdığı derginin yöneticisiydim, bir şeyler yapmalıydım ama yapabileceklerim sınırlıydı. Evinde olabilecek kadar az kaldım. “Hayati önemi olan acılar” şiirinde dediği gibi, “sözcükler büyüdü, sözcükler düğümdü.” O yaz benim için küçük İskender yazı oldu.
8/26/2021 • 4 minutes, 6 seconds
Bir yaz klişesi rüyası
Israrcı, laubali bir yaz. Bazı yıllar böyle olur, yaşamayı zül sayarsın. Mevsim kiralık katil gibi dolaşır terleyen şakaklarında. Ortalamaları tutturmuş zavallı ömründe, seni tatmin edememiş yazları düşünüp hayıflanırsın. Tenini dağlayan tek taraflı aşkın, mütecaviz cehennemini dindirmek istersin. Güneşten kavrulmuş kan kızılı mahşeri meydanlarda, günah çıkarmak ihtirasındaki azgın kalabalıklara ölü doğmuş gövdeni siper edersin, havada uçuşan kaya parçalarının gölgelerinde bir nebze serinlemek uğruna. Erirken, bir ruh dilersin ömürden ağır, bir gövde dilersin tüm serinkanlı mahlûkatın bünyesinden umutlu. Söyle Taranta Babu, ölümlü beden midir daha acınası, yoksa ölümsüz ruh mu?
8/26/2021 • 4 minutes, 1 second
Rodop'ların rüzgarı, incedir, tazelendirir
Mezarsız Ölü, Sabah Yıldızı, Bir Uzak Dağ Rüzgârı Sabahattin Ali’yi Rodop’ların aydınlarından değerli hemşehrisi Selâhattin Karabaşev ile ölümünün 73. yılında saygıyla anıyoruz.
8/26/2021 • 9 minutes, 31 seconds
Kenan Başaran
Mahallemizde bir iki estetik apartman varsa bile, yüzlercesi sadece barınmak için yapılmış birer apartmankondu. Dış cephelerinden mantar gibi çanak antenlerin fışkırdığı, duvarlarından Pinokyo burnu gibi doğalgaz bacalarının çıktığı, iki pencere arasında çamaşırların asıldığı bitişik, karaktersiz apartmanlar. Kimisi kiremitli, kimisi ondulinli. Mimari, toplumun aynasıdır. “Ayna ayna, söyle bana biz nasıl bir toplumuz?” desem, “Kaotiksiniz.” der, bana...
8/26/2021 • 5 minutes, 38 seconds
Hayat
Efendim neymiş; çok sıkılmış, hayat -üstelik pandemili olanı- çok zormuş, hayallerinin peşinden koşmaktan yorulmuş. Neymiş, bir de kimse onu anlamıyormuş…
8/26/2021 • 7 minutes, 7 seconds
Gülümser
- Gereğinden fazla özenli davranıyorum belki de hayata. Kimse böyle olmadığından yaptığım davranışın karşılığını da alamıyorum. Nahif ve kırılganım biraz. Neden kimse fark etmiyor, bilemiyorum. Onlara göre hastaneye kapatılacak bir ruh hastasıyım.
8/26/2021 • 7 minutes, 50 seconds
Dallar Yeşil Olmalı
“Boşuna çekilmedi bunca acılar İstanbul
Bekle bizi
Büyük ve sakin süleymaniyenle bekle
Parklarınla köprülerinle kulelerinle
meydanlarınla
Mavi denizlerine yaslanmış
Beyaz tahta masalı kahvelerinle bekle
Ve bir kuruşa yenihayat satan
Tophanenin karanlık sokaklarında
Koyunkoyuna yatan
Kirli çocuklarınla bekle bizi
Bekle zafer şarkılarıyla caddelerinden geçişimizi
Bekle dinamiti tarihin
Bekle yumruklarımız
Haramilerin saltanatını yıksın
Bekle o günler gelsin İstanbul bekle
Sen bize layıksın"
8/26/2021 • 4 minutes, 37 seconds
Tutkularınızın Peşinden Gidin
Kendimizi keşfetmek için içimizdeki ben’i daha iyi tanımamız ve ona daha fazla kulak vermemiz gerekir. Zamanımızı bir şeylerle doldurmak yerine, yapmaktan keyif aldığımız ve içimizdeki mutlu, coşkulu, tutkulu tarafı ortaya çıkardığını düşündüğümüz şeyleri hayatımızda çoğaltmaya çalışmalıyız.
8/26/2021 • 4 minutes, 15 seconds
Can Yücel’in büyük aşkı: Güler Yücel
Her yıl ağustos ayının on ikisi geldiğinde Datça’da olan Can Yücel okurları, dostları onun mezarı başında mütevazı anma toplantıları yaparlar. Sonra da Eski Datça’da Can Yücel Sokağı’ndaki “Can Evi”ni ziyarete giderler. 2020 yılının Mart ayına kadar Can Yücel anmasından dönenleri Güler Yücel karşılardı. Tabii 30-35 hatta 40 dereceye varan yaz sıcaklarıyla yarı baygın halde yatmıyorsa…
8/26/2021 • 7 minutes, 21 seconds
Can Yücel Şiiri
Her seçkin şair kendi ses tonuyla, imgeleriyle, temalarıyla, kendi özgün kişiliğiyle seçkinleşir. Yine her seçkin şair, bir şiir dünyasının, başka şairlerle (sadece şairlerle mi, yazarlarla, sanatçılarla) ilişkilerinin ürünüdür.
8/26/2021 • 4 minutes, 55 seconds
Şiirde buluşmak 'Can'dan Yaşamak
Can Baba buraya gelmeden önce doğum günüm olduğu için "denize bir masa atıp hem sohbet ederiz hem de güzel bir doğum günü anısı olur" diye düşünmüştüm. Sonra sizi tam hayal ettiğim gibi bulmak çok heyecanlandırdı beni. ( Yüzüme baktı. Gizli bir tebessümle elini birkaç kez karşısındaki sandalyeye doğru sallayarak oturmamı istedi). “Bazen de böyle olur, hayal edersin ve sade’ce olur…”
8/26/2021 • 8 minutes, 2 seconds
Demine Devranına Aşk ile Hû!
“Malım, mülküm, servetim, hepsi evde kaldı Oğlum, kızım, akrabam, geçtiğim yolda kaldı Dostlarımdan birisi, benden hiç ayrılmadı Allah için yaptığım iyilikler bende kaldı.”
8/26/2021 • 6 minutes, 13 seconds
Beynimdeki Kum
Beynimdeki kum
Ayakkabımın içindeki taş
Nen varsa o anda benden sana
Gözümdeki yaşı kurutan kadın
Kuş rüzgârgülüne isteyerek çarpar mı?
Şarkıya başladığımdaki hevesim sen
Sonu
Sözleri Her Seferinde Ezberlememiş Olmam
Bilinmedik Ne Varsa Aramızda Anlaşılmaz
Hisset Titreşimini karıncanın
Bi çaktıysam gözümdeki feneri sana
Sen olursun
Tek vazgeçemediğim şey
Tamam bana sevgim yeter
Yeter ki
Benim hissettiğim olabildiğince sana hissettirdiğim olsun
8/26/2021 • 1 minute, 15 seconds
Potpuri-1
Adamo: Tabii “Her yerde kar var.” Tabii Eskişehir, tabii çocukluk. Her şey çok tabii. Yılbaşı da öyle. Adamo da. Belçikalı. “Karlar Düşer” şarkısı da onun. Çocukluk, kar ve Eskişehir, Sezen Cumhur Önal gibi söylersek, Adamo’nun dilinden üstümüze akide şekeri tadında yağıyordu! Orta halli evlerde yılbaşı kutlamanın mutluluğuyla konuklara likör ikram edilen bayramların mutluluğu, hayatın hep o mevsimde yaşanacağı hissini uyandırıyordu ya, işte o mevsim yazdı. Yılbaşı da olsa, kar da yağsa, Adamo “tombe la neige” dese de, sanki Eskişehir’in göçmen, tatar, yerli, manav, çoğu yoksul ve küçük evlerinin üstüne Dıranas’ın ürpertici “Kar” şiiri serpiştirilmiş gibi ıssız, uçsuz, sonsuz bir beyazlık, günlerce gecelerce sürüyordu sürmesine de, her yer yazdı, her yerde yaz vardı! Şarkıyı Türkçe söyleyen Adamo’nun kırıktan hallice ve epeyce ılık Türkçesinden belki de, o günler bana hayatımın yazı gibi gelir. Bir şarkı, bir ses bu duyguyu yıllar yılı yaşatabilir. Adamo’nun sesiyle küçücük evimizde dede, babaanne, anne, baba ve altı kardeş yaz gibiyiz! Yaz gibiydik! Üstelik Eskişehir’de, ayazı, karı kışı kıyamet olsa da duygusu sıcacık şehrimde! Ah bu şarkıların...
8/26/2021 • 10 minutes, 51 seconds
Müzelik
“ Eski Ustalar”ın (1) kahramanı Reger’e sonsuz saygı duyarım. Hayranlığı küçümser Reger, ben de bu fikirde onunla ortaklaşırım. Sivri dilini, öfkesini, bilgisini, bilgeliğini, deliliğini, akıllılığını, rutinini fena halde kıskanırım huysuz kahramanın. Buna itirazı olmazdı diye düşünüyorum.
8/26/2021 • 5 minutes, 17 seconds
Yürümek
Motorlu taşıtların seri üretimi ve yaygınlaşmasının tarihi çok değil, yüzyıl öncesine dayanır (1908 Henry Ford seri üretimi). Dolayısıyla “Fordizm” öncesi insanın gayet yavaş bir yaşamın içinde olduğu söylenebilir.
8/26/2021 • 2 minutes, 51 seconds
Yazın Geldiğidir
Edip Cansever’in dediği gibi girdik bu yıl yaz aylarına. Ne diyordu şair Kirli Ağustos kitabındaki bir şiirinde: “Her şey o kadar anlamsızdı ki, yaz / Bunu bir daha pekiştirdi.” Pandemi yüzünden tüm sosyal ilişkiler askıya alınmış, kentler kasabalar, köyler mevsimleri, mevsimlerin ruhuna uygun yaşayamamıştı. Bir kâbustu pandemi süreci. Siyasanın insanımız üzerindeki baskısı da eklenince günler, aylar bu kâbustan ne zaman uyanacağız endişesiyle geçti; geçti de sayılmaz gerçi henüz.
8/26/2021 • 6 minutes, 59 seconds
BAYLAN UZUN BIR HIKÂYEDIR
Geçtiğimiz sohbette kapısından biraz da çekinerek girmeye çalıştığımız Markiz Pastanesi bize ne çok eski sesi duyurmuş ve hatırlatmıştı. Bazı hikâyeler şehrin hafızasından kolay silinemiyordu neticede. Mirası taşımayı bilmek gerekmiyor muydu? Mirası taşımak...
8/26/2021 • 6 minutes, 16 seconds
Ceylan
Bizim sokakta yıkıldı yıkılacak gibi duran bir bina vardı. Üç katlı, camları kırık, kapısı asma kilitle kapalı, perişan halde bir yerdi. Bir gün tadilat başladı. Kim usta, kim mimar, kim şantiye şefi anlamadım. Ha bire birileri gelip binayı dıştan seyrediyor, sonra bakıyorum elleri alçı, üstleri boya içinde çalışıyorlar.
8/26/2021 • 6 minutes, 1 second
Annesinin "Hayırsız" Hayırlısı Ahmet Erhan
Ölüm bu ara çok oldun sen
Ortalığı kırıp geçirdin
Dostlara taktın, gençlere taktın kancayı…
Kendim için söylemiyorum, yanlış anlama, bak!
Nasıl olsa benim miyadım doldu,
Ama sen de bokunu çıkarma işin!
Bir süre ara ver bu iş güzarlığa!
Tek dur biraz!
Ne dersin tam maaşla emekliliğe?
İşsizlik sigortası da veririm istersen…
Ölüm bu! Can Yücel’i dinler mi
8/26/2021 • 4 minutes, 47 seconds
Zafer Yolu Durakları
Başkomutanlık Meydan Muharebesi 30 Ağustos Zaferi sonrasında bir millet, bütün dünyaya "onur" kavramını bir kez daha hatırlatmış olsa da bunun bir de öncesi vardı. Öncesi; işgal kuvvetleri topraklarımızdan atıldıktan sonrasının planlanmasıydı. Mustafa Kemal, umudu ve kararlılığı zirveye taşıyan “Geldikleri gibi giderler.”
8/26/2021 • 6 minutes, 3 seconds
Umudun tükendiği yıllar
Her şey kötü gidiyor. İşsizlik, parasızlık, güvensizlik, kimsesizlik, çaresizlik, üstüne de ölen ölene... Binlerce yıl her geleni göçeni kucaklamış, herkese eşit davranmış, iki lokması varsa birini komşusuna vermiş koca bir millet ne yapacağını bilmiyor.
8/26/2021 • 14 minutes, 7 seconds
Atatürk, 30 Ağostos Zafer Bayramı ve Ötesi
İşgal altındaki topraklarımızı düşmandan kurtaran büyük zaferin ilk muharebesi, 26 Ağustos 1922 tarihinde Kocatepe’deki taarruzla başlamış, dört gün dört gece sürmüş ve Dumlupınar Meydan Muharebesi’yle zafere ulaşmıştı. Atatürk ordularına “Şimdi ilk hedefiniz Akdeniz!” emrini işte o zaman vermişti. Yunan ordusu, İzmir, Yalova ve Bandırma’ya doğru kaçıyordu.
8/26/2021 • 4 minutes, 37 seconds
Hiç Ölmeyecekmiş Gibi
İnsan yaşlandığını ne zaman anlar? Biriyle karşılaştığında “Afedersiniz, çıkartamadım.” dediği zaman mı? “Şu bizim çok konuşan Konya’daki büy ük teyzenin adı neydi?” derken mi?
8/26/2021 • 3 minutes, 32 seconds
Edebiyat olmadan çizdiğinizi, KONUK: yaptığınızı nasıl anlatacaksınız?
Röportaj için buluşma yerine gittiğimizde Aydın Ilgaz’ın eşi ve misafirleri yanındaydı. İstasyon trafikte yorulur mu? Yorulduk.. Nereden geldiğimiz merak konusu oldu. Eski İstanbul’dan geldiğimizi söyledik. Acıyan yüzlerin her biri “Geçmiş Olsun” der gibiydi. Biz soluklanırken Aydın Ilgaz İstanbul’da yaşadığı bir anısını paylaştı. Biraz gençliğe sitem etti. Haklıydı yaşadığı şeyden sonra sitem etmekte. Sonra bir Üniversitede yaptığı bir söyleşiyi anlattı.
7/21/2021 • 10 minutes, 29 seconds
Bir varmış, bir yokmuş; Sagalassos
Bir kumrunun kanadına takılıp gider,
Süzülürüm Akdeniz’e, yüzümde tatlı bir meltem
Aşkların ve imparatorların şehri karşılar beni orda
Dayamış sırtını kadim Toroslar’a
-mış’lı geçmiş zaman hiç bu kadar gerçek olmadı!
7/21/2021 • 1 minute, 26 seconds
GÜZEL MARMARA
Derinlerde, nefti rengi otlukların altına gizlenmiş kekamoz kaplı granit kayaların kuytularında, iri eşkinalar, tepsi kadar karagözler uyumaktadır.
7/21/2021 • 3 minutes, 41 seconds
Müzik eğlence değildir, müzik politikadır!
Çanakkale Savaşı’ndan ‘kalan’ Çanakkale Türküsü’nü, o acıklı ağıtı, incecik, hüzünlü, yanık yanık, narin bir kadın söylüyordu. 1923’te Amerika’da taş plağa alınmış bir kayıttı bu.
7/21/2021 • 4 minutes, 54 seconds
EDEBIYATIMIZIN SESSIZ NEFERLERINDEN BIRI
Pencere önünde bekleyiş sıkıntısına benzetiyorum, bazen seninle hayata dair konuşmalarımızı. Gidenler, kalanlar ve içinden kimselere göstermediğin ince bir sızıyla, yazdıklarını okurken şaşırıveriyorum. İşte o zaman duaya başlamadan önceki sessizlik yayılıyor etrafa. Duvarlardaki yazıların solmuş boyaları dökülüyor usulca. İnceden bir yel esiyor, hatıraların üstünden.
7/21/2021 • 8 minutes, 2 seconds
HİCRAN
Kanatsız kuşlar
Göğü selamlarken dipsiz kuyudan
Pinhan olur gözleri
Bir başka alemi
Resmeder
7/21/2021 • 1 minute, 7 seconds
Yalnız Yaşam, Yalnız Ölüm
Yerden kırıntıları toplarken, kafasını sürekli kaldırıp indiren tedirgin kuşlar gibiymişiz. Kanatlarımızı şöyle açıp da bir gerinmemişiz. Bir yere varamazmışız ama koşar adım gidermişiz. Serap gördüğümüzü fark etmezmişiz. İnsana değermişiz de dokunmayı bilmezmişiz. Meğer birbirimize hasretmişiz...
7/21/2021 • 2 minutes, 9 seconds
Başarmayı istemek
Zirveye tırmanmanın ilk adımı zirveye ulaşmayı istemektir, başarmanın ilk adımı da başarmayı istemektir. Ama öylesine istemek değil, gerçekten istemek; ruhumuzla, bedenimizle, yüreğimizle, aklımızla, tepeden tırnağa bizi biz yapan her şeyimizle istemektir.
7/21/2021 • 4 minutes, 51 seconds
ESEN
Oysa başka bir şeydi Beylerbeyi her yaz. Bu gri çamurda sabahın köründe görünen değil.
7/21/2021 • 5 minutes, 1 second
Didem'in Şür Oyunları
Kederini de neşeli, ironik bir oyunla yazardı. Anne kaybı, çok erken başlayan “üzgün oluşlar”ının hiç değişmeyen odağı olacaktı. Anne mi? “Kocaman bir dağ lalesi”. Kaybın açıp bıraktığı derin boşlukta yitmemeliydi; kendisi yoksa küçüğü Işıl vardı. Kendini yeniden doğurmaktan daha doğru, daha kısa yol var mıdır, bilmek istememiş olmalı. Yasın acısına dayanabilmek için Işıl ile bulduğu oyunlar, şiire doğru giden yolculuğun ilk adımlarıydı.
7/21/2021 • 6 minutes, 17 seconds
Balaban 100 Yaşında
İbrahim Balaban ile ilgili bugüne kadar yazdığım metinlerde hep “Yaşayan en büyük Türk ressamı” ifadesini kullanıyordum. İlk kez “yaşayan” diyemiyorum. İbrahim Balaban’ı 9 Haziran 2019’da kaybettik. O sabah onun gibi ressam olan büyük oğlu Hasan Nazım, telefonda ağlamaklı bir sesle “Adaş.”
7/21/2021 • 6 minutes, 27 seconds
Yılanın Öcü
“Bi kahve hazırlar mısın?” deyip, odasına geçti. Ev rahatlığında döşenmiş, geniş ofis odasındaki koltuğa uzandı. Yorgun düşmüştü. Kolay değil, dört saat sürmüştü duruşma. İçi tam geçmişken, “Buyurun efendim.” dedi sekreter. Filtre kahvesini sehpaya bırakıp çıktı. Doğrulup bi iki yudum aldı. Telefonu çaldı.
7/21/2021 • 6 minutes, 26 seconds
Zamanının ötesinde
Ahlak sorunumuz var bizim Bayan YS ile birlikte, bu konuda çok dertliyiz. Hem YS’nin benden daha hırçın olduğu da bir gerçek. Genelde kendimi onu sakinleştirmeye çalışırken buluyorum, o ise laf anlamaz, deli bir rüzgâr. Ah be kadın geldin kaç yaşına, ne bu hiddet bu celal, tüm yanlışları düzeltemezsin, bırak bilen bildiğiyle eğlensin. Lakin kendisi duyusal anlamda benimle aynı faktörlere maruz kalmasına rağmen, şahsına münhasır bir kişilik olduğundan tepkileri benimkilerden bazen farklı oluyor. Bu aralar ahlak, erdem, emek, insanlık konularına takılmış durumda. Keza ben de öyle. Uzak diyarlara yaptığımız meşakkatli yolculuklardan beri, kendisi ile bu kadar hemfikir olmamıştım sanırım (yaptığımız bir demiryolu seyahatinde, treni izleyen büyükbaş sayısının yıllara göre nüfus artış hızı hakkında).
7/21/2021 • 6 minutes, 26 seconds
Şair ve aktivist Behçet Aysan
2 Temmuz 93’te Sivas Madımak otelinin islâmcı faşistlerce yakılması ve bunun sonucu otuz üç can’ın katledilmesi, bu ülkenin can damarına saplanan bir hançerdi. Otuz üç aydın, sanatçı ve gencecik semahçıların acısı, duyarlı olanlarda hiç dinmedi, hiç dinmeyecek. O tarihlerde yayımlanan kültür ve sanat dergileri “Sivas’ı Unutmayalım” damgasıyla çıkmıştı. Her yıl bir biçimde Madımak’ta yitirdiklerimiz için etkinlikler yapıldı, yitirdiğimiz can’ları unutmadığımız dile getirildi.
7/21/2021 • 9 minutes, 24 seconds
Zaman küçük, söz büyük
Zaman küçük, söz büyük
7/21/2021 • 11 minutes, 33 seconds
Dil, Eşek Arısı, Bir Kelimenin Yarısı
Eşek arıları bize müsaade deyip topluca istifa ettiler bugün. Evvela, yaz geldi de, ağustos böceklerine özenip mesuliyetten kaytarıyorlar sandım.
7/21/2021 • 5 minutes, 4 seconds
“Kirletilmiş bir zamanı yürürken adım adım”
Beklenmedik ağır bir acıyla zamansız ve apansız yitirilmiş, çok özlenen bir babayı anlatmak bir anlamda onun ‘bu dünyada bir yeri olsun’ diye çok söylemek, çok sevmek... Bir görev...
7/21/2021 • 7 minutes, 52 seconds
Bir başka hayat koyu
Arkadaşım boşanıyor, morali bozuk. Böyle günler için var dostluklar, yanında olacağım, söz veriyorum. Tatile gidelim, iyi gelir? “Rahmetli anneannemin evine gidelim, orada huzurlu olurum.” diyor.
7/21/2021 • 7 minutes, 15 seconds
Sivas Eli
Vardım Veysel’in yurduna
Sordum koyun kuzusuna
Kurtlar sarılmış postuna
Sivas eli Sivas eli
Bir yel esti deli del
7/21/2021 • 1 minute
Yaşlı Denizci’nin Albatrosu
Yaşlı Denizci, albatrosu öldürmeyecekti. Bu bir romanın ilk cümlesi değil. Evrensel bir yazgı olarak, kendisine iyilik edeni öldürmenin trajedisi ve bu trajedinin lanetli bir hal olarak sürmesi.
7/21/2021 • 10 minutes, 3 seconds
Sazı, Sözü, Semahı Yaktılar
16. yüzyılda, “Sivas ellerinde sazım çalınır” dizesi 20. yüzyılda Sivas ellerinde sazım yakılıp, karanlığa ve unutulmaz acılara evrildi… Sanatçılarımız, aydınlarımız, kadınlarımız, gençlerimiz yandı
7/20/2021 • 5 minutes, 17 seconds
Ateş Düştüğü Yeri Yakıyor Hâlâ
Sivas’ta Madımak Oteli’nde katledilen arkadaşlarımın yüzlerini düşünüyorum. O sevecen, yumuşak ifadeli, hüzünlü yüzlerini. Onlarca yıl geçti aradan ama dostlarımın yüzlerini hâlâ dumanlar arasında görüyorum.
7/20/2021 • 3 minutes, 20 seconds
HAYAT GEÇER SANAT KALIR
HAYAT GEÇER SANAT KALIR
7/20/2021 • 5 minutes, 57 seconds
Kalaycı Nesimi, Aşık Nesimi, Babam Nesimi...
O benim yaşımdayken öldü, ben ise şimdi babamın öldüğü yaştayım... Ve aslında babamdan 1 yaş büyüğüm bile... Madımak büyütmüş bizi... O öldüğünde, onlar yakılarak öldürüldüklerinde doğan çocuklar, şimdi 28 yaşında arkadaşlarımız oldular...
7/20/2021 • 5 minutes, 5 seconds
28 yıl sonra…
Yıllar geçiyor. Göz açıp kapayıncaya kadar geçiyor. Yirmi sekiz yıl oluyor. Onulmaz bir yara gibi izler bırakıyor. Geride ince bir sızı kalıyor. Biraz kalbin üstüne eğilince acıyor, acıyor.
7/20/2021 • 6 minutes, 50 seconds
Bir Ülkenin Fiyatı
“Bir Ülkenin Fiyatı” 1967’de 27 yaşında öldürülen Nikaragualı şair ve gerilla Fernando Gordillo Servantes’in bir şiirinin başlığıdır…
7/20/2021 • 3 minutes, 47 seconds
Temmuzda da Sevgi Yeşerir
Başta itfaiye görevlileri olmak üzere insanların bir yangında alevlerin tehdit ettiği bir kediyi kurtarmak için seferber olduğunu düşünürsek, Madımak Oteli’ndeki katliamı alkışlarla izleyenlerin tutumu nutkun tutulmasına yol açıyor.
7/20/2021 • 6 minutes, 35 seconds
O Pastanede Hangi Hikâyeler Kaldı?
Markiz Pastanesi’ni kaç kişi hatırlıyor şimdi? Şehrin hafızası yaşananları elbette bir yerlerde saklıyor... Sadece anlatılabilecekler için değil, artık anlatılmak istenmeyecekler için de...
7/20/2021 • 6 minutes, 35 seconds
AŞK
İnsan bu haliyle, yani modern insan olarak, elli bin yıldır var. Var olduğundan beri de kendini anlatma, ifade etme derdinde.
7/20/2021 • 5 minutes, 58 seconds
Yanmadan Aydınlığa Çıkabilmek
Nâzım Hikmet söylemişti: “Sen yanmasan/ Ben yanmasam/ Biz yanmasak / Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa”
7/20/2021 • 8 minutes, 20 seconds
Hasan Saltık
Hasan Saltık ismini merak edenlerin her yerde açıp okuyacağı bilgi budur: Zaza asıllı, Türk müzik yapımcısı ve Kalan Müzik’in kurucusu. Klasik Türk Müziği’nin, Anadolu, Kafkas ve Balkan halk müziklerinin nadide örneklerini derlemiş ve yayımlamıştır.
7/20/2021 • 2 minutes, 5 seconds
ZEYTİN ŞAFAĞI
-Açma güneş doğduğunda gözlerini
Gözlerinde büyüsün göz bebeklerin
Hangi caddene uzansam yaralı uyanıyorum
Hangi sokağına sapsam çıkmaz sokak
Yolumu çeviriyor savaş sevdalıları
Gencecik ömrüm yaş almadan soluyor
Muammalı pazarlıklar dönüyor gıyabımda
Sonu belli senaryolar yazılıyor gün karına
Bilmediğim acılar saplanıyor bağrıma
Son dakika haberi oluyorum gazete
sütunlarına
Ah be hayat
Baharında öleceklerse
Neden doğuyor zemheride çocuklar?
6/22/2021 • 1 minute, 2 seconds
FARK ETMEDEN…FARK ETMEDEN…
İlkyaz, belki her yerde güzeldir ama benim için İstanbul’da eşsizdir. Kimbilir belki herkes çocukluğunun kentini, semtini ilkyazla hatırlarken benim gibi hissediyordur.
6/22/2021 • 4 minutes, 12 seconds
DOLMUŞLAR
Cumartesi pazarından dönerken dolmuşta unuttular beni. Kelebek camından hayatı buğularken dalgındım. Kaderleri yeniden yazılmış Amerikan arabalarında haddinden çok sefer yaptım. Dünyada henüz birkaç yıl var olmuş biri için fazlaca efkârlıydı aklım. Kayboluşun eşsiz korkusunu örtünüp derin uykulara daldım.
6/22/2021 • 4 minutes, 9 seconds
Bülbül Kaçı
“Kentlerde iniştir arka bahçe
Diktiğin gül çeliğini yoklamaya
uçarak inersin tüy yaprak
baharlar
dönüşte sonra
yokuş ağırlığınca yüklenir üstüne
sonra bu serseri mayın
nereden gömülmüş gizli toprağına
kayarsın elinde değil
mayın o sezdiğin yerinde
(sessiz) seni beklemede
bir sürçme, belki bir acele
kayma kayma kayma kayma
kayarsın”
6/22/2021 • 8 minutes, 55 seconds
Ben Geldim
Saat 1’de buluşmak üzere sözleştiler. Telefonu zorlukla tutabilmişti. Avucu ter içindeydi. Onunla konuşurken yüzü de sanki ergen sivilceleriyle kaplanmıştı. İstemsizce yüzünü sıvazladı. Üzerinden bir dakika geçmemişken daha, saatine baktı. Yarına kadar zaman nasıl geçecekti?
6/22/2021 • 6 minutes, 26 seconds
Gün ola harman ola
Veyahut başka bir hayatta, herhangi bir zamanın herhangi bir anında o acılar unutulmaz, yaralar kanar da kanar. Özlediğine canın yanar, öpemediğine için kanar.
6/22/2021 • 7 minutes, 45 seconds
Figen
“ Şimdi geçmişten gelen bir yamayım, bugüne dikili.” diyerek boşalan bardağını doldurdu Figen. Koray dönüp baktı; “Yeni bir şiir mi?” -Bir dize, ilk mısrası ama
6/22/2021 • 6 minutes, 53 seconds
Mustafa Kemal Paşa ve Nazim Hikmet
Selanik’te 20 yıl arayla dünyaya gelen iki sarışın Osmanlı, yirminci yüzyılda bu ülkenin tarihine geçti. 1881’de doğan Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı’nın lideri ve Cumhuriyet’in kurucusu oldu.
6/22/2021 • 5 minutes, 24 seconds
BIR NÂZIM BÜYÜTÜYORUM IÇIMDE
Hatırlıyorum. Nâzım Hikmet deyince hatırlıyorum hep. Dinleye dinleye ezberlediğim o şarkının sözlerini ve şiirlerle henüz tanışmamış benliğimin hislerini. Birçok eşsiz cümle sindi hayatıma o günden sonra. Mesela; büyüyemediğini öğrenmiştim ölü çocukların ve zulmün benimle yaşıt bir kızın saçlarını yakabileceğini öğrenmiştim. “Kız Çocuğu” adında bir şarkı idi benim bildiğim, şiirlerin varlığından da habersiz olduğumu söylediğim zamanlar işte. “Nâzım Hikmet”, o bir şairdi evet, ancak ben şiiri tasvir edemeyecek kadar küçük, şair nedir anlatamayacak kadar bilgisizdim. Kim olduğunu, ne yaptığını bilmeden tanıştım o gün onunla ve adı aşina oldu bir süre sonra kulağımda.
6/22/2021 • 5 minutes, 2 seconds
Karakter
Fransızca kökenli “karakter” kelimesinin Osmanlıcada ve güzel dilimiz Türkçedeki karşılığı; “seciye, ira, özyapı”dır.
6/22/2021 • 4 minutes, 50 seconds
Altunziade Tarlası ve Bursa cezaevi'nin avlusu...
Onların sadece sözcüklere hükmettiklerini düşünürüz. Değil. Yeri geldi meşin yuvarlakla da muhabbete girdiler... Hatta yazmakla kalmadılar; sahalarda, cezaevi avlularında kıran kırana kapışmaları bile girdiler
6/22/2021 • 5 minutes, 15 seconds
Ahmed Arif ve 40 kuşağı
Ahmed Arif’i 40’lı yıllar toplumcu şairleri arasında sayabilir miyiz? Soruyu yanıtlamak için öncelikle doğum tarihlerine göz gezdirelim. 40 kuşağını 1909 doğumlu Hasan İzzettin Dinamo ve 1911 doğumlu Rıfat Ilgaz’la başlatabiliriz
6/22/2021 • 3 minutes, 57 seconds
Ahmed Arif’in Diyarbakır’ı… Diyarbakır’ın Ahmed Arif’i...
Diyarbakır’a ilk gidişim, ilk gençlik yıllarıma rastlar! Jandarma onbaşısı olarak Diyarbakır’da askerlik yapan ortanca ağabeyi ziyaret… Ama… Yazı çizi dünyasına girişimden 5-6 yıl sonra gittim asıl! Diyarbakır Demir Otel’deki hallerimizi asla unutamam. Onlarca muhabir, bölgenin kan ve ateş anlarından tanıklıklarını anlatıyor birbirine. Çokça olup biten köy yangınlarının kan kırmızı alevi de anlatıma eşlik ediyor ne yazık ki. Öyle ya... Cizre’den, Silopi’den ya da Şırnak’tan endişeyle gelinmiş haber-foto geçiliyor gazete merkezlerine (Bir başka sefere anlatırım)! Son gidişim de zor günlerin sonrasıydı... Bu kez şehrin merkezi SUR yanıp yıkılmıştı!
6/22/2021 • 10 minutes, 7 seconds
Moğolistan, Sibirya, Çin arasında Nâzım Hikmet…
Sanki dünyanın öbür ucundaydım. Hayır, doğru değil. Sadece Altay Dağları’nın eteklerinde bir yerdeyim. Moğolistan, Sibirya ve Çin’in birbirine iyice yaklaştığı sınır bölgesinde, Sovyetler Birliği’ne bağlı Gorno Altaysk adını taşıyan, Tanrı’nın unuttuğu bir yerde… Sovyetler Birliği dememe şaşmayın, yıl 1988’di…
6/22/2021 • 7 minutes, 17 seconds
Fotoğraf
Bağımızın bozulduğu bir fotoğraf elimde
Küplerdeki kızıl suların akmadığı
İçimize damladığı bir fotoğraf.
Bir yangın yerine şahit olanlara,
Toprağın pekmezle birleştiği yerlerin kokusunu getiren.
Annem demir pervazlara biberleri asıyor bir bir
Herkesin ve her şeyin
Bir yere bağlı olması gerektiğini düşünerek.
Yanıltmıyor biberler annemi benim aksime...
Kör makasla kesilmiş bir fotoğraf elimde,
Gelen ayazı engellemek için eksilmiş bir parçası.
6/22/2021 • 1 minute, 51 seconds
Orhan Kemal’le çocukluğum
Küçük, küçücükken her çocuk gibi hayal kurardım. Parasız olmamız hayal kurmama engel olamazdı ya. Bu düşlerimde birçok oyuncağım olurdu. Arabalar, tekneler, teneke insanlar ve de trenler benim hayallerimin zenginliğiydi. Oysa gerçek tam tersiydi. Evde pazardan alınmış tenekeden kurmalı bir cankurtaran arabası, bir de tekerlekleri bozuk üç tekerlekli bisiklet. Bütün oyuncaklarım bunlardı. Ama en büyük oyuncak hazinem annem ve ablamın dikiş dikerken kullandıkları ipliklerin boşalan tahta makaraları ve kibrit kutularıydı.
6/22/2021 • 5 minutes, 58 seconds
Karla kaplıdır
Sargın çocuklar haber verdi
Esaretimi
Can evimde uçuştu alıcı kuşlar
Gel saklanma
Kulak ver bana ey kalbim
Dünya durdu gözlerimde
Vurgun yedim gün ortası
Tarihsiz kitapsız sürgüne çıktım
Yine ateşe verdi beni
Hüznün başıboş seli
Sevdamın dili karla kaplıdır
Sözümün itirazı var
6/22/2021 • 2 minutes, 26 seconds
Solingen
İster inanç ister evrim teorisi; bir tek kişiyle başlayan insanlık macerasına bugün 8 milyar ortaktır. Uçsuz bucaksız coğrafyalarda dilediğince at koşturan insanlar, bugün yaşadığı sınırları aşmak istediğinde kendi ülkesinden ‘çıkış’, gitmek istediği ülkeden de ‘giriş’ izni almak zorundadır. Binlerce yıla yayılan istilalar, dağdan gelip bağdakini kovmalar, artık mazide kaldı.
6/22/2021 • 8 minutes, 41 seconds
Hazan
Nicelerini doğuran ağaç ana
Kırağı sinmiş, gecenin ayazı işlemiş kuru bedenine
Rüzgâr deşmiş, soğutmuş seni,
Baştankaralar öter çıplak dallarında
Hazan gelmiş, yüz çevirmiş mevsim yaza
Bundan böyle saklanmıyor yaprakların ardına
Çimlerin üzerinde kurumuş sarı yapraklar
Düşmeyi beklemekte kalanlar
Yorgan olup sessiz örtmekte erenleri,
Ya tutarsa tohumlar
Erisin, yunsun toprağa bahara kadar
Sislerin ardında göğe uzanan dalların
Sabah yağmurda öptüm, soğumuş bedenine sarıldım
Neden bu vaat, bu geçici veda
Sormalı köklerine
Orda mısın, uykuda mısın?
6/22/2021 • 1 minute, 20 seconds
Adınla yaşa
Dur anlatayım: Kuzey Ege’de, turizmin öyle çok da patlamadığı bir köydeyiz. Beş yıldızlı oteller yok, devasa su kaydıraklı tesisler, her şey dâhiller yok
6/22/2021 • 10 minutes, 24 seconds
Tesadüfler
Zamana karşı yarışmak, yerini zamanla yaşamaya çalışmak haline bırakmıştı, ama bu kedi ve zaman arasında bir barış anlaşması manasına gelmiyordu. Aksine, günler saatlere ya da saniyelere değil de, başı sonu belli tasarılara bölündükçe, kediyi hafakanlar basıyordu.
6/21/2021 • 5 minutes, 53 seconds
Bu ülkenin bir değeri: Kazım Koyuncu
Kazım Koyuncu’yu 2005’in 25 Haziran’ında otuz üç yaşındayken yitirdik. Türkçenin büyük ozanı Yunus Emre, herhalde böylesi yitikler için söylemiştir şu dörtlüğü:
"Bu dünyada bir nesneye Yanar içim göynür özüm Yiğit iken ölenlere Gök ekini biçmiş gibi."
6/21/2021 • 6 minutes, 11 seconds
Tüketirken tükeniyor muyuz?
İnsan, doğası gereği ihtiyaçlarını giderecek kadar tüketmek zorundadır. Ancak zaman içinde amacını aşarak, yaşamak için tüketen insandan tüketmek için yaşayan insana dönüşmüştür.
6/21/2021 • 5 minutes, 23 seconds
Şimdi Yaz Gelmişken
Artık çok uzaklarda kalmış bir duygu... Kim bilir nereden geliyor. Belki bir hikâyeden, belki eski bir sohbetten, belki de geçmişe gömülmüş, geriye sadece duygusunu bırakmış bir şarkıdan...
6/21/2021 • 6 minutes, 33 seconds
Küçük zalimler
Senin gördüğün sevgilim… Hani o kalabalık metrobüste çocuğuna tokadı basan, azıcık da kapüşonundan tutup sarsan öf-pöfçü anne… Hani asla olmayacağını iddia ettiğin anne…
6/21/2021 • 5 minutes, 17 seconds
Haziran Çiçek Açtı
İşte o zaman, dört duvar arasında solgun şair, evrenin şarkıcısı olacaksın ve sen bahtı kara, ince ruhlu, hasta şair halkın güçlü şairi olacaksın.”
6/21/2021 • 1 minute, 14 seconds
Necip Fazil Kisakurek
1904 yılında, İstanbul’un Çengelköy semtinde büyük bir konakta dünyaya gelmiştir. Kayıtlı bir şecereyle Mevlana Bektut Hazretleri’ne dayanan Dulkadiroğulları’na bağlı “Kısakürek”ler soyuna mensuptur. Babası Mekteb-i Hukuk mezunu; Gebze Savcılığı ve Kadıköy Hâkimliği görevlerinde bulunmuştur. Annesi Girit muhacirlerinden Mediha Hanım. İlk dini telkinlerini aldığı büyükbabası Mehmed Hilmi Efendi, İstanbul Cinayet Mahkemesi ve İstinaf Reisliği’nden emeklidir. İ
5/17/2021 • 8 minutes, 18 seconds
Dikiz Aynası
Her türlü tehdit ve kaygıdan uzak bir hayat yaşıyordu. En kötüsü hesaplanmış, çok sonraları da planlanmış bir hayat. Her şeyi yolundaydı..
5/17/2021 • 6 minutes, 30 seconds
Hızır ile İlyas
Dara düşenlerin yardımcısı Hızır ile denizlere hükmeden İlyas’ın Dünya’da buluştukları günde, kitapta “İki denizin birleştiği yer” diye anılan bentte; ab-ı hayatı içmiş Hızır, ölümsüzlük âlemine geçmiş. Baht açmışlar birlikte, bahtiyar edip niyet çıkarmışlar. Bilmem kaç bin yıl boyu, tanyeri ağarırken jaleyle yoğurt mayalamışlar. Çiçekler açtırmışlar.
5/17/2021 • 4 minutes, 4 seconds
Yol
Bozkır ortasında bir çocuk, on-on bir yaşlarında var yok… Buhara’ya bir saat kala, etrafında dağ, nehir, göl, deniz olmayan bir düzlük… İpek Yolu’nda ilerliyoruz sabahın erken saatlerinde, güneş henüz Çin’in tepesindeyken…
5/17/2021 • 3 minutes, 15 seconds
BUKET
Engin, sen başla der gibi işaret etti. Buket, sarıçiçekli elbisesinin ucunu düzelterek söze girdi.
5/17/2021 • 7 minutes, 46 seconds
Diziler ve hatırlattıkları
Kurmacaya (hikâyelere) neden ihtiyaç duyarız? “Evren hikâyelerden oluşur, atomlardan değil.” diyor şair ve yazar Muriel Rukeyser. Hayatımıza dâhil olan her bir hikâye ile yeniden düşünür, yaşadıklarımıza yeniden anlam vermeye çalışırız.
5/17/2021 • 5 minutes, 51 seconds
Şarkışla'ya Düşürmesin
Benim kuşağım Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idamını dün gibi hatırlar. Oysa aradan 49 yıl geçmiş. O karanlık yıllarda, ilkel intikam duygularını tatmin etmek için üç genci darağacına gönderenler, bugün hâlâ aramızda. Yaşıyorlar, gülüyorlar, konuşuyorlar. Memlekete nasıl hizmet ettiklerini anlatıyorlar ballandıra ballandıra. Oysa yaptıkları hizmet değil, ihanetti. Üç gencin idamı adalete duyulan güveni yok etti, vicdanları kanattı, Türkiye’yi çürüttü. Daha önceki üç idam da ülkeyi onulmaz biçimde yaralamıştı. Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu’nun idamları, Türkiye’yi geri dönülmez bir karanlığın içine yuvarlamıştı. Sonra üç idamın intikamını almak için, bu olayda hiçbir sorumluluğu bulunmayan üç öğrenciyi darağacında öldürdüler.
5/17/2021 • 2 minutes, 46 seconds
Çelikten toprağını dele dele hayatın!
Titizdim eskiden, artık değilim. Kirliyim, senelerdir temizlenmemiş bacalar gibi ve kirliyim, herhangi bir yolcunun herhangi bir bavulunda unutulmuş mendiller gibi. Kir, ter ve bilinmezlik içindeyim Beyoğlu’nun arka sokakları gibi…
5/17/2021 • 8 minutes, 49 seconds
Bir İstanbul kahramanı Vedat Türkali
Türkiye’de “insan hakları” denildiğinde akla gelen ilk isim olan Akın Birdal, 2011 yılında bana hayatımın en değerli beş yılının kapılarını açan bir teklifte bulunmuştu: -Nazım Bey, Vedat abinin belgeselini çeker misiniz?
5/17/2021 • 6 minutes, 20 seconds
Basın özgürlüğü ve sorumluluğumuz
“Önlememiz gereken şey, sorumluluğumuzun suçluluğa çevrilmesi ve elli yıl sonra bize şunun söylenmesidir: Bu insanlar bu dünyaya en büyük felaketin geldiğini gördükleri halde sustular.”
5/17/2021 • 4 minutes, 22 seconds
19 Mayıs 1919…
15Mayıs 1919… İzmir Körfezi’nde gözün gördüğü her noktada Fransız, İngiliz ve Yunan deniz filoları. Karada da kentin dışından içlere doğru adım adım işgale başlayan Yunan Ordusu… Yunan işgal kuvvetleri, Konak Meydanı’na ulaştığında bu feci duruma dayanamadı genç bir adam. Silahını ateşledi işgalcilere doğru! Ne yazık ki anında kurşun yağmuruna tutulacaktı! “İlk kurşun” olarak tarihe geçen bu tek kişilik direnişin kahramanı Gazeteci Hasan Tahsin’di! İzmir’in ilk şehidiydi. Ama hayat ki... Aradan 3 yıl geçecek, o meydandaki hükümet konağına, gerçek bir yurtsever olan Hasan Tahsin’in, uğruna şehit düştüğü yurdunun bayrağı çekilecek ve yine o meydana, heykeli dikilecekti; bir onur abidesi olarak, sonsuza kalarak!
5/17/2021 • 5 minutes, 17 seconds
19 MAYIS’TA TÜRK GENÇLIĞI
Bebeklik, çocukluk, gençlik, olgunluk, ihtiyarlık dönemleri bireysel hayatımızda kalıcı kavramlar değildir. Hepimizin bildiği ve yaşadığı gibi; doğanın zorunluluğu gereği her birimizin peşi sıra geçirdiği süreçlerdir. Dışarıdan bir gözle bakıldığında rahatlıkla anlaşılacağı gibi, sosyal hayatımızın herhangi bir zaman diliminde her biri aynı anda var olur. Yani toplumlarda aynı anda bebekler, çocuklar, gençler ve diğerleri var olurlar. Bizler de bunları genel kavramlar olarak algılar ve kullanırız. Oysa bu kaçınılmaz geçiş süreçleri bir birey üzerinden ele alındığında her dönemde farklı bir anlam ifade eder.
5/17/2021 • 9 minutes, 3 seconds
Kara cuma vakitleri
Kara cuma vakitleri
5/17/2021 • 2 minutes, 25 seconds
Hayat Geçer Sanat Kalır
“N’oolur Hasan Çavuş uçurumun kenarına, uçurumun kenarına!” Küçücük bir kız çocuğu. Kapkara saçlı, kapkara gözlü. Dört yaşında ya var ya yok. Korucu Hasan’ın kucağına tırmanmış, eliyle bu yüksek düzlüğün ucunu gösteriyor. O ucun kıyısı uçurum. İkisinin de en sevdikleri ve sık sık oynadıkları bir oyun bu. Korucu Hasan, küçük kızı havada fırlatıp tutuyor. Küçük kız bir süre havada uçuyor, sonra tam düşerken kendini Hasan’ın güvenli kollarında buluyor. Ama bu oyunu o düzlüğün herhangi bir yerinde değil, tam uçurumun kenarında oynamak istiyor her zaman.
5/17/2021 • 3 minutes, 15 seconds
ANNE BENI SINIR EDIYORSUN!
Bir pazar sabahı... Uyandınız... Yüzünüzü yıkadınız... Sofra hazır... Ev halkıyla günaydınlaştıktan sonra oturuyorsunuz kahvaltıya. Kahvaltınızı ederken birden bir ses;
5/17/2021 • 2 minutes, 1 second
“Her nefes alışımız bayramdı”
Mayıs ayı bayram ayı. Doğa uyanıyor, ilkbahar her yerde açıyor, en olmaz denen yerden, taşların arasından yeşil otlar çıkıveriyor. Ama insanda gam, kasvet varsa, o yeşil otla göz göze gelmek bile cesaret istiyor. Mayısta hem bahar bayramı hem “İşçi ve Emekçi Bayramı” var ayın birinde, sonra Atatürk’ün gençlere armağanlarından biri var, adını duyunca heyecanlandığımız “19 Mayıs”ımız ve bu yıl mayısa denk gelen “Ramazan Bayramı”mız. Bir ay boyunca sadece yemek, içmek değil, pek çok alışkanlığını değiştirmeye niyet edip, nefsiyle mücadele edenlerimizin, ellerini, yüreklerini yaradanlarına açtıkları, dualarla arınıp, doydukları ayın sonundaki mükâfatları.
5/17/2021 • 6 minutes, 39 seconds
Karanlık Orman
Herkes kendisi için yürüyor karanlık ormanda Kestane ağaçlı bu yolda, dikenli Meyveler büyütüyor kalbimiz, yan yana Kuyruklu bir yılanı yansılıyor ayın yüzü...
5/17/2021 • 52 seconds
Konu: ANNE
Aslında anneler tekil olamaz, gerçeği, doğrusu annelerdir. Anne; her şey anlamına geliyor. Doğuran, besleyen, sevgi veren, şekillendiren, tüm yaşamını evladına adayan, merak eden, dualarıyla uzaktaki yavrusuna destek olmaya çalışan, gerektiğinde evladı için canını veren bir sevgi bulutu... Son dönemde “sevgi yumağı” sözü çok kullanılıyor ama anne bir yumak değil, çok daha büyük, çok daha güçlü, çok daha etkili...
5/17/2021 • 11 minutes, 43 seconds
Adım Maden Ocağında
Bir felaketle uyandım, Kim var acaba felaketin ortasında? Hâlbuki bunları düşünemeyecek yaştayım, Kahramanım ölüyor kömürler arasında.
5/17/2021 • 2 minutes, 30 seconds
SAİT MADEN’İN BAVULU
Çok uzak eskiler değil, yakın uzak zamanlardan söz ediyorum, ama özlemle, ama acıyla, ama kahırla: Bir zamanlar memlekette böyle insanlar yaşardı!
5/17/2021 • 9 minutes, 6 seconds
Anam anam kadın anam…
Mayıs ayında Anneler Günü kutlayacağız. Duygusal mesajlar yayımlanacak: canım anam, çilekeş anam, analarımız, elleri öpülesi, saçını süpürge etmiş, kendini evlatlarına adamış, yücelerin yücesi analarımız, ey ayaklarının altı cennet analarımız...
5/17/2021 • 8 minutes, 46 seconds
SINIR TANIMAYAN USTA: Genco Erkal
Avusturya, Avustralya, Amerika Birleşik Devletleri, Belçika, Danimarka, Fransa, Hollanda, İngiltere, İspanya, İsveç, İsviçre, Kanada, Küba, Martinik, Rusya, Yunanistan… Bunlar, kentten kente, sahneden sahneye Genco Erkal’ın alkışlandığı ülkeler. Sınırsızlık, sınırları aşmak muhteşem bir şey!
5/17/2021 • 10 minutes, 25 seconds
Türkiye 1968’i
Üniversiteli gençliğimi 60’lı yılların ilk yarısında yaşamış olduğum için mutluyum. Hem bizim ülkemiz hem denebilir ki bütün dünya bakımından bu olağanüstü 60’lı yılların ikinci yarısında ise artık üniversiteli değildim. Fakat o yıllarda da genellikle bulunduğum Ankara’da yine aynı devrimci coşkunun, çalkantıların tam ortasındaydım ve 68’deki patlamanın hem tanığı hem de katılımcılarından biriydim.
5/17/2021 • 4 minutes, 55 seconds
Dünyanın en büyük labirenti
Dünyanın en büyük labirentinde, galaksinin geri kalanını imrendiren bir sabah yaşanıyor. Hava ılıman, deniz mutedil dalgalı, gökyüzü alabildiğine mavi; âdeta kusursuzluğun tarihi yazılıyor.
5/17/2021 • 5 minutes, 46 seconds
Mayıs Çiçek Açtı
“Önce şiirde sevdim kavgayı Özgürlüğü kelime kelime şiirde Mısra mısra sevdim yaşamayı Öfkeyi de sevinci de”
5/17/2021 • 52 seconds
Laikliğin etimolojisi ve milli irade meselesi
“Laik” sözcüğü Ege’nin iki yakasında iki ayrı anlama bürünmüştür. Kökeni Yunanca “laos” (halk) olan “laiklik” bizde müthiş bir rejim kavgasını, Yunanlarda ise basitçe halka ait olanı anlatır. Bir Yunandan “laiki musiki” sözünü duyduğunuzda, onun rejimden, dinden söz açtığını sanmayın sakın; sadece “halk müziği” demek istiyordur. Ama Yunancadan gelen bu sözcük, Türkiye’deki politik ve sosyal hayatın en büyük tartışma konularından birini oluşturuyor.
4/27/2021 • 3 minutes, 57 seconds
BIR İSTANBUL MÜCEVHERI: Adalar
İstanbul hâlâ güzel; bize rağmen... “İstanbul’a ihanet ettik.” C.Başkanı öyle dedi. İstanbul’un birçok mücevheri arasında Adalar da bulunuyor. Adalar, Ekrem İmamoğlu Büyükşehir Belediye Başkanı oluncaya kadar, seçmen rantı olmadığından yıllarca ihmal edilmişti.
4/27/2021 • 5 minutes, 34 seconds
Hayalimde Adalar’da felsefe sempozyumları düzenlemek var
Yıllarını gazeteciliğe veren Erdem Gül, 2019 yılından bu yana Adalar Belediye Başkanlığı görevini yürütüyor. Gül’le bir bahar günü, İstanbul’un başka hi çbir ilçesine benzemeyen Adalar’ın kültür sanat zenginliğini, turizm potansiyelini ve geleceğe dönük projelerini konuştuk. Gül, başta ulaşım olmak üzere, Adalar’ın tüm sorunlarını katılımcı yöntemlerle çözmekten yana olduklarını söylüyor.
4/27/2021 • 7 minutes, 26 seconds
İlkbahar; doğanın muhteşem uyanışı
İlkbahar, kış ve yaz mevsimlerinin arasında, kışın uyuyan ve metabolizmasını yavaşlatan doğanın artık uyanmaya başladığı mevsimdir. Ne çok sıcak ne çok soğuktur.
4/27/2021 • 4 minutes, 18 seconds
Sabah yeniden doğmalı
Bir boş sayfa açtım, baktım uzun uzun ona, daldım gittim beyazlığına, yokluğuna ve çokluğuna. O boş sayfada ne hayatlar gördüm; sepya karelere sığmış, çığlık çığlığa susup giden ve ne hayaller yaz sıcağında, kurumuş dereye yağan ilk yağmur sonrası toprağa çekip giden. Bak yine neredeyse sol göğsümün altı ama bir türlü tam yerini anlamadığım parem sızlıyor. Camı açtım baktım sokağa, pek bilge, pek karanlık ve acımsı…
4/27/2021 • 11 minutes, 9 seconds
2 konuk… Sibirya’dan Ada’ya… Ada'dan mavi yolculuğa
LEV Davidoviç Bronştein… 1900’lü yılların başında Çar’ın polisleri tarafından gözaltına alınır, tutuklanır ve Sibirya Cezaevi’ne gönderilir… Bronştein, siyasi görüşleriyle Çar’ın otoritesini tehdit eden bir aktivist… 2 yıl kaldığı cezaevinden sahte bir pasaportla kaçar…
4/27/2021 • 3 minutes, 33 seconds
MÜGE
“Nisan yağmuru işte!” diyerek alelacele daldı, Çenar Otel’in beyaz kapısından. Girişteki koltuğa çantasını bırakıp, ceketini şalını çıkardı. Yetkili birine bakındı Müge. Yanına gelen adama, “Oda bakmıştım.” dedi tedirgin.
4/27/2021 • 7 minutes, 37 seconds
ÇAMLARIN GÖLGESINDE PANDORA’NIN KUTUSU: Büyükada
“Adalar sahilinde bekliyorum Yârim seni serian istiyorum Her zamanki yerimde bekliyorum Beni şad et Şadiye başım için”
4/27/2021 • 5 minutes, 5 seconds
Agatha’nın Anahtarı
Pera Palas’ın pastanesinde İhsan’ı bekliyorum. Gözlerim pastanenin kartonpiyerlerle süslenmiş tavanlarında, eski avizelerinde, nakışlı aynalarında ürkek ürkek gezinirken, üniversiteden mezun olduğumuzdan beri İhsan’la görüşmediğimizi anımsıyorum. Telefondaki sesini bile güçlükle tanıdım. O beni gazetelerden izliyormuş, son romanımı da okumuş.
4/27/2021 • 19 minutes, 37 seconds
Adalar’dan bir yel eser geleceğin kanatlarına dokunan
Prens Adaları’’nda geleceğe kültürel miras bırakmak için didinenlerden, çevirmen: Yazar Ayşe Sarısayın…
4/27/2021 • 6 minutes, 42 seconds
Ada'da Müzik İle Yaşam
Çocukken Büyükada’da balıkçılık yağan dayımın yanına giderdim. Ada’da ki çocukluk günlerim hep güneşlidir benim. Okullar tatil olur, bir tarafı engin mavilikte kaybolan, sırtında rengârenk çiçeklerle güneşi selamlayan ada kardeşlerimle en güzel anılarımızın yeri oluverirdi. 1949’da İstanbul Fatih’te doğmuştum ve tüm çocukluğum anakara ve ada arasındaki o masmavi denizdi benim.
4/27/2021 • 5 minutes, 19 seconds
Ada ile Piyano
Uzuuuun yıllar önce, 1993 sanırım. Bir yazı yazacaktım. Kimle, neyle mi ilgili? Ergüder Yoldaş’ı bilenler azalıyor, o yüzden duydunuz mu diyeyim, işte onunla ilgili. O günlerde Ada’da yaşadığı anlaşılmıştı, sonra gazeteciler, televizyoncular derken, kaçtığı, sığındığı ya da barındığı yerden, naylonla çevrili bir kulübe, bir ‘orman adamı’, ‘medeniyetten habersiz’ bir adam profili çıkardılar. Ateş rengi bir adam, saçı sakalı kızıl, gözleri de ateş mavisi.
4/27/2021 • 8 minutes, 35 seconds
Canlar buluşur Burgazada’da!
“Kalesi deniz kıyısına yakın bir yalçın kayalar üzere dikdörtgen bir şeddadi yapı küçük kaledir. Kalesi olduğundan Burgaz Adası derler. 300 adet bağlı ve bahçeli ve hayat suyu kuyulu evleri vardır. Bütün halkı Urum kefereleridir. Mamur kiliseleri vardır. Keçisi ve tavşanı gayet çoktur. Dağlarında bağlarının hesabı yoktur. Ve halkı gayet zengin reislerdir.”
4/27/2021 • 7 minutes, 53 seconds
İstanbul Adaları
“İstanbul Avrupa Başkenti” dizisi içinde, Heyemola Yayınları tarafından 2010 yılında yayımlanan “Benim Prens Adalarım”a çalışmak, benim için öncelikle Adalar’ı gezip görme, yakından tanıma fırsatı demekti.
4/27/2021 • 6 minutes, 48 seconds
Uzun sürmüş bir yaz
Bir akşamüstü Kınalı’dan Burgaz’a yollandım. Niyetim şöyle bir Kalpazankaya’ya uzanıp, Sait Faik’i yoklamaktı. Bakındım göremedim. İskeleye döndüm, baktım oradaydı. Barba Yani’nin meyhanesinde tek başına oturuyordu. Beni gördüğüne sevindi mi, pek anlayamadım. Güldü. Hoş beş ettikten sonra bana bir öykü anlattı. O zaten hep öykülerini önce yaşar, sonra yazardı. Bugün Balıkçı Varbet’i görmüştü. Balıkçı matemdeydi, göğsünde siyah bir kurdele ile. Her gün buluşup da balığa çıktıkları yakın dostu olan martı ölmüştü.
4/27/2021 • 12 minutes, 44 seconds
Mavi
Rivayet olunur ki, ada çocukları karanlığı bile mavi görür, geceyi şaşırtırmış. Daha gözlerini açar açmaz hangi mavinin ayrılık, hangisinin kavuşmak demek olduğunu bilirlermiş. Çok eski devirlerde kötülüğün panzehri olduğuna inanılan rengin, sadece ada çocuklarının bildiği sırları varmış. Çocuklar ve mavi sırdaşmış.
4/27/2021 • 5 minutes, 51 seconds
Bir Köy Enstitüsü Destanı HAMSİ EKİBİ
Karışık duygular yaşadığım aylardan biridir, Nisan. Bir yanım hâlâ çocuk, coşkuyla kutladığımız eski 23 Nisan’ları özlüyor, diğer yanım buruk. Çünkü Nisan’lar bana; 17 Nisan 1940’ta kurulan, ne yazık ki 1954’te kapatılan Köy Enstitüleri’ni hatırlatıyor.
4/27/2021 • 6 minutes, 57 seconds
Özgün bir eğitim uygulaması
Köylü her gereksinimi için öğretmene koştu. Çalışırken bir yeri yaralandı o yarayı öğretmen sardı, çift sürdüğü sabanının mili eğildi okula koştu, işlikte öğretmen körük çekti, köylü çekiç salladı, saban tamir oldu, tarla sürüldü.
4/27/2021 • 7 minutes, 26 seconds
TBMM, Cumhuriyet demektir
Bizim açımızdan Nisan ayının en önemli günü, elbette takvimlerin 23’ü gösterdiği zaman dilimidir. 23 Nisan’ın Çocuk Bayramı olarak da kutlanılmasından bu yana küçükler, bugün karar mekanizması koltuklara kurulurlar ve büyüklenirler. Büyüyünce ne olacağı sorulduğunda “İtfaiyeci” diyen hiçbir çocuğun 23 Nisan’da bulunduğu yörede bir itfaiye birimi yöneticisinin koltuğuna oturduğu görülmemiştir.
4/27/2021 • 8 minutes, 26 seconds
Sabahattin Ali 73 Yıldır Kayıp
Babam Sabahattin Ali, 1948 yılının karlı bir şubat sabahı benim ve annemin birkaç poz fotoğrafını çektikten sonra Ankara’dan İstanbul’a doğru yola çıktı ve bir daha geri dönmedi. Ölüm haberini neredeyse bir yıl sonra 1949 yılı Ocak ayında gazetecilerden aldık.
4/27/2021 • 6 minutes, 24 seconds
BEKLEME ODASI - KÜRŞAT BAŞAR
Merhaba Kürşat Bey, İstasyon’a ilk gelen siz oldunuz, hep programlarınızda dakik misiniz? Merhaba... Evet, özellikle gezilerde genellikle ilk gelen ben olurum. Kimseyi bekletmeyi ya da beklemeyi de sevmediğim için dakik olmaya özen gösteririm.
4/27/2021 • 6 minutes, 5 seconds
BEKLEME ODASI - İLHAN ŞEŞEN
Müzik ve yazı el ele tutuştuğunuz yol arkadaşlarınız, nasıl bir yol var önünüzde? Kimi zaman heyecanlı, genellikle heyecanlı ama bazen stresli, bazen durgun, bazen bundan sonra ne olacak, ne yapacağım bunalımları... Şimdilerde yeni bir romana başladım, müzikle ilgili de değişik bir proje üstünde çalışıyorum. Bir de çocuk kitabım var, bitti sayılır
4/27/2021 • 2 minutes, 16 seconds
Ektiklerimiz ve biçtiklerimiz
Doğanın en güzel halini aldığı zamandır bahar ayları. Kış aylarının ardından havanın kasvetini ve gri rengini üzerinden attığı yerini ferahlamaya, parlaklığa ve ışıltılara bıraktığı zamandır.
4/27/2021 • 4 minutes, 2 seconds
YUSUF HAYALOĞLU
YUSUF HAYALOĞLU
3/25/2021 • 1 minute, 10 seconds
‘Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın!’
Mehmet Akif Ersoy’un kaleme aldığı İstiklal Marşımız 12 Mart 1921’de TBMM’de kabul edilmişti. Dönemin Milli Eğitim Bakanlığı, ‘Maarif Vekili’ Hamdullah Suphi Tanrıöver’in desteği ile İstiklal Marşı için bir yarışma açılmasına karar vermişti, kazanan 500 liralık para ödülünün de sahibi olacaktı. 700’den fazla şiirle başvurulmuştu yarışmaya, tam sayısıyla 724!.. Ersoy para ödüllü olduğu için yarışmaya katılmayı düşünmemişti.
3/25/2021 • 4 minutes, 27 seconds
Anneme daha çok benzetenlere ise huyum aynı babam derdim.
Hiç unutmam… Yaklaşık 30 yıl önceydi. Çünkü o zamanlar oğluma hamileydim ve Hürriyet gazetesinde çalışıyordum. Hürriyet’in basının amiral gemisi olduğu günlerden söz ediyorum. “Yaşamın İçinden” sayfası için Sadri Alışık yazısı istendi benden… Çünkü Sadri Alışık hastanede idi ve her an fani dünyadan göç etmesi bekleniyordu…
3/25/2021 • 11 minutes, 56 seconds
YERIMIZ DÜNYA
Duygu abla, siz edebiyatımızın en önemli kalemlerinden biri ve özel bir gazeteciydiniz. Peki, tüm bunlar hayallerinizin neresindeydi?
3/25/2021 • 9 minutes, 14 seconds
SEN VARSIN ORADA
Âşık Veysel türküleri her sabah çalınsa dünya değişirdi
3/25/2021 • 5 minutes, 35 seconds
Bir Anadolu Kadını "Beser Hatun"
Evi; yüksek dağların hep beyaz kaldığı, gerdanına hayat dolu tertemiz bir akarsu dolanmış, hayallerin yeşil olduğu bir yerdi.
3/25/2021 • 18 minutes, 43 seconds
KADINLAR ŞEHRİ
“ Bu şehri kadınlar kurdu.” dedi Esma. “Her şey bir günde oldu. Mutfakta mantı açıyordum. Mucizeyi pencereden gördüm. Kedilerin tüylerini tarar gibi, düşünceli bir rahatlıkla yaptılar. Adım adım bastıkları yeri aydınlattılar.
3/25/2021 • 3 minutes, 1 second
ÜMRAN
Apartman boşluğundaki güvercinler, ışığı yakar yakmaz, sabah oldu sanıp kanat çırpmaya başlıyorlar. Mutfağın camı bu boşluğa açılıyor. Bu yüzden her sabah beşte Ümran, çayı koyarken kuşlar da yanan lambayla birlikte uyanıp ötüyorlar.
3/25/2021 • 6 minutes, 44 seconds
İstasyon
Binen misin,
Bekleyen mi?
Hangi yolcunun bagajısın?
3/25/2021 • 40 seconds
Akademik ve hayat bilgisinin harmanlandığı yerde bir kadın
Akademik ve hayat bilgisinin harmanlandığı yerde bir kadın: Prof. Dr. Aysu Erden
3/25/2021 • 11 minutes, 3 seconds
Yeşilay Haftası
Türkiye’nin en köklü sivil toplum kuruluşlarından olan, yüz yıldır bağımlılıkla mücadele eden Yeşilay, 1. Dünya Savaşı yıllarında, işgal güçlerinin toplumumuzda alkol gibi bağımlılık yapıcı maddeleri yaygınlaştırmasını ve işgale karşı mücadele ruhunun zayıflatılmasını önlemek amacıyla, Dr. Mazhar Osman Usman ve arkadaşları tarafından 5 Mart 1920’de İstanbul’da “Hilal-i Ahdar” adıyla kurulur.
3/25/2021 • 3 minutes, 17 seconds
Sokakların babası, Locaların Cohen'i
“ Parfüm bana ispirto gibi kokuyor.” diyordu. Baba’yı tanıyanlar bilir, eğer yeni tanışmışsanız, ne isminiz aynıdır onda, ne sözleriniz kalır.
3/25/2021 • 8 minutes, 13 seconds
Hayat geçer tarih kalır - Çanakkale geçilmez!
Bazı siperler arası mesafe 5 metre. Kafanı kaldırıp tüfekle nişan almak bir yana dursun taş atsan düşman miğferinde. Havada mermiler çarpışıyor. Haftalarca susmayan top sesleri...
3/25/2021 • 6 minutes, 41 seconds
Bizimdir mart, mordur rengi
Milattan önce 13. yüzyılda Hitit İmparatorluğu Kraliçesi Puduhepa, tarihin ilk yazılı barış antlaşmasına mührünü vururken ne düşünmüştü acaba?
3/25/2021 • 6 minutes, 31 seconds
Dünya Emekçi Kadınlar Günü ve Şair Kadınlar
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü; bir lütuf değil, bir kazanımdır. Çünkü diğer toplumsal mücadeleler gibi bu gün de dramatik hatta trajik kayıplar verilerek ve direnişle elde edilmiştir. 1857’deki dokumacı işçilerin talepleriyle devinim kazanan olaylar, Clara Zetkin’in öncülüğünde 1910’daki Emekçi Kadınlar Günü’nün kabulüne uzanır. 1977’de Birleşmiş Milletler kararıyla 8 Mart, uluslararası özellik kazanmıştır
3/25/2021 • 11 minutes, 49 seconds
KABUS BEKÇILERI
Ağlama, Ruhunu çalacaktır ebedi mavilikler. Ağladıkça gözyaşların, Bir bir seni terk eder.
3/25/2021 • 1 minute, 55 seconds
Çünkü müzik edebiyatı çok sevdi
Müzik-edebiyat aşkı ne zaman başladı? Ezelden beri desek çok mu ileri gideriz? Aslında birçok sanat türü birbiriyle belki de ezelden beri ilişki içindedir. Bir çeşit birlikte yaşama ve var olma meselesidir bu sanki. Farklılık ve bir arada yaşama...
3/25/2021 • 5 minutes, 47 seconds
ATATÜRK DEVRIMLERI VE KADINLAR
8 Mart Kadınlar Günü bazı ülkelerde gerçek bir bayram gibi kutlanır. Bizde ise, kadınlarımızın ne kadar acı çektiğinin hatırlandığı bir gündür.
3/25/2021 • 3 minutes, 44 seconds
"Bir adın vardı senin"
Gecenin oldukça geç bir zamanı, belki sabaha yakın, sırtımı kalorifere dayamış yerde otururken ve bu son bir seneyi aklımdan geçirirken, ‘geleceği görmeye ömrüm yetecek mi?
3/25/2021 • 8 minutes, 3 seconds
Kadın pilotla uçmak...
Anonstaki sesin tınısında farklı bir şey vardı... Hosteslerin alışkın olduğumuz, standartlaşmış denebilecek duyurularındaki tınıdan daha farklı, özel bir tonlama... İlgilenerek kulak kabarttım...
3/25/2021 • 3 minutes, 19 seconds
‘SILBIÇLI BEŞIK’TEN PROFESÖRLÜĞE ‘BIR CUMHURIYET KADINI’NIN ÖYKÜSÜ Ayşe Baysal
Unutulmamalı ki bu topraklarda kadın, kağanla, hakanla eş tutulan “hatun”du, “İl Bilge Katun”du. Siyasi ve sosyal hayatta ziyadesiyle saygındı ve fikirleri değer görürdü.
3/25/2021 • 6 minutes, 19 seconds
Balkon
Televizyonun karşısındaki koltuğunda derinlere dalmıştı. Sakalını sıvazladığının bile farkında değildi. Parmağında kalan kılı fark edince ayıldı. Beyazdı. İç geçirdi. “Sakala da beyaz düştü ha...”
3/25/2021 • 5 minutes, 16 seconds
Kestim Kara Saçlarımı
Uzaktı dön yakındı dön çevreydi dön
Yasaktı yasaydı töreydi dön
İçinde dışında yanında değilim
İçim ayıp dışım geçim sol yanım sevgi
Bu nasıl yaşamaydı dön
3/25/2021 • 1 minute, 47 seconds
İSTANBUL, KADINLAR VE MİMOZALAR
Napolyon’un “Dünya bir ülke olsaydı başkenti İstanbul olurdu.” dediği şehir… Necip Fazıl’ın “Kadını keskin bıçak, taze kan gibi sıcak, gecesi sünbül kokan, Türkçesi bülbül kokan.’ dediği İstanbul…
3/25/2021 • 6 minutes, 34 seconds
Sahici ve kalıcı olan ile sahte ve geçici olan arasındaki farkı anlamaya başladığında görüyorsun büyük resmi…
“ Tek önemli vakit vardır, içinde bulunduğumuz an… O an en önemli vakittir çünkü sadece o zaman elimizden bir şey gelebilir… En önemli kişi; kiminle beraberseniz odur zira hiç kimse bir başkasıyla bir daha görüşüp görüşmeyeceğinizi bilemez…
3/25/2021 • 5 minutes, 45 seconds
Kar, buz, lavanta, yeşil saha
Bend It Like Beckham (Hayatımın Çalımı Beckham) filminde Jesse, ailesine rağmen futbol tutkusunun peşinden gider. She’s the Man filminde (bize gelince Seksi Futbolcu olmuş) Viola, futbol oynayabilmek için erkek kılığına girmek zorunda kalır.
3/25/2021 • 8 minutes, 42 seconds
ŞİİR
Yaktı mı
Amansız yakmalı şiir
Yumruk gibi dağlamalı bazısı
İnsanın
Güneş gibi
Salkım saçak
Uçmalı gökyüzünde
Ay gibi üşümeli gecede
Kelimeler süzülüp
Damla damla doluşurken mısralara
Yelken açmalı
Uzun yollara
3/25/2021 • 1 minute, 31 seconds
BEKLEME SALONU - Ayşe Kulin & Ayşe Yüksel
BEKLEME SALONU
3/25/2021 • 7 minutes, 22 seconds
Tülay German
“ Benim için şarkı söylemek, bin çeşit renkle nakış işlemek. Yiğitliğin alıyla, kederin karasıyla, acının sarısıyla, umudun mavisiyle...”
3/24/2021 • 8 minutes, 11 seconds
MART ÇİÇEK AÇTI
MART ÇİÇEK AÇTI
3/20/2021 • 1 minute, 2 seconds
Döncenenin Seyir Defteri
Ülkemiz müziğinin çağdaşlaşma temelini atan iki büyük sanatçıyla, kendi çalışma ortamlarında, bir müzik stüdyosunda buluşmak o kadar heyecan verici ki… Bugün dünyanın en şanslı kişisi benim. Madem her şeyin başladığı yerdeyiz ilk sorumu hemen sorayım: Cem Baba ve Barış Abi müziğe nasıl başladı?
3/9/2021 • 12 minutes, 4 seconds
Kardelen ve Pamuk
Kardelen kış ayının karlı günlerinde senenin ilk açan çiçeğidir ve baharın geldiğinin müjdecisidir de aynı zamanda. Bembeyaz ve biraz boynu büküktür kardelenin ama narindir, güzeldir, umuttur da.
3/9/2021 • 3 minutes, 6 seconds
Hasan Hüseyin olmak
Sanatın başkenti Ankara o yıllarda çok güzeldi. Çiçeği burnunda bir sendikacı olarak sanatsal etkinliklere koşuyorduk. Bahçelievler’deki Arı Sineması henüz tarumar edilmemişti.
3/2/2021 • 6 minutes, 27 seconds
BEKLEME SALONU - Timur Savcı
Merhaba Timur Bey. İstasyona İlk gelen siz oldunuz, hep programlarınızda dakik misiniz?
Evet, dakiğim. Özellikle son 10 yıldır. Ama öncesinde çok dakik olduğum söylenemez.
3/2/2021 • 7 minutes, 35 seconds
Sait Faik'le Görüşme
Konuk: Sait Faik Abasıyanık Röportaj: Yaşar Kemal
3/2/2021 • 5 minutes, 52 seconds
Hasan ile Hüseyin
“Çoklarından düşüyor da bunca/Görmüyor gelip geçenler/Eğilip alıyorum/Solgun bir gül oluyor dokununca.”
3/2/2021 • 8 minutes, 7 seconds
Ben Dağların Yalancısıyım
Tuncel abinin doğum günüydü.1 Şubat 2003...
3/2/2021 • 8 minutes, 41 seconds
28 Şubat Sivil Savunma Günü ve 1-7 Mart Deprem Haftası
Ülkemizde her yıl, 28 Şubat Sivil Savunma Günü ve Mart ayının ilk haftası da Deprem Haftası olarak, deprem bilincinin oluşturulması ve depremlere karşı hazırlıklı olunması amacıyla kutlanıyor. Bu günlerde toplumsal bilinci artıracak farkındalık çalışmaları, okullarda konuyla ilgili şiir, resim, kompozisyon yarışmaları, acil durum ve deprem tatbikatları, tahliye tatbikatları gibi konuyla ilgili çalışmalar yapılıyor.
3/2/2021 • 6 minutes, 46 seconds
Yaşar Kemal ve derin gerçekçilik
Bir roman dünyası yaratmak ve o dünyayı gerçeğinden ayırarak bir mikrokozmos olarak kendi evreni haline getirip bu yolla bütün insanlığı anlatmak çok zor bir iştir.
3/2/2021 • 7 minutes, 16 seconds
Bir vizyoner lider dünyayı değiştirir
İnternet insanların yaşamına girdikten sonra dünya daha da küçüldü. Kentler, ülke sınırlarını aştık. Artık dünyanın her tarafından anında haber alabiliyor, anlık gelişmeleri takip edebiliyoruz. Kimsenin aklına gelmeyecek bir saldırı ile Amerikan Kongre Binası’nın basılması gibi…
3/2/2021 • 8 minutes, 49 seconds
Şubat Çiçek Açtı
Şubat Çiçek Açtı
2/28/2021 • 48 seconds
Ne gelirse meraktan…
Öldürür mü hiç merak kediyi? Dokuz canından birini belki. Geriye sadece sekiz tane kalmıştır, ama daha bilgedir artık kedi. Başına ne güzellik geldiyse meraktan gelmiştir.
2/28/2021 • 4 minutes, 14 seconds
İÇİNDEKİ DÜŞMAN
Umulmadık anda, meraklı bakışlardan çekinmeyip yaşlı gözlerimizi gizlemeden, hasretle kucaklaşırız.
2/28/2021 • 3 minutes, 48 seconds
NURAN
Soğuk, kirpiklerinin köküne kadar yerleşmişti. Açmaya çalıştı ama nafile. Saçlarına kadar çekip yorganı gömdü burnunu.
2/28/2021 • 7 minutes, 7 seconds
Yağmur
Her bir şeyin üzerini örtüp arındırmasını biliyor; dünya var olduğundan beri, bunu durmaksızın yapıyordu, hafifçe çiselerken, sağanak şeklinde yağarken ve birçok kez de fırtınayla karışık yağıp, yüzümüze kamçı misali ellerini sert biçimde vururken.
2/28/2021 • 4 minutes, 3 seconds
Düğüm
Yakasını gevşetti; boğuluyor gibiydi. Yokluğunu fark etmeleri an meselesi olsa da biraz yalnız kalmaya ihtiyacı vardı.
2/28/2021 • 3 minutes, 33 seconds
YAŞAMIN UÇLARININ LIRIK YOLCUSU: Tezer Özlü
Tezer Özlü’yü okuyup, tadına; hem acısına hem tadına varmış da onu özlemeyen var mıdır acaba?
2/28/2021 • 7 minutes, 49 seconds
Üzerimizde Soğuyan Zaman
Benim arkamda -dedim- aynı dilde, kültürde, coğrafyada yaşadığımız çok büyük dört şair var: Yunus Emre, Pir Sultan Abdal, Karacaoğlan, Nâzım Hikmet.
2/28/2021 • 6 minutes, 59 seconds
Not defterimden şiirler
Her şey ağlayana kadar
Akıttığında gözyaşını
Kavgaya yeniden girişmemin tam
zamanı
Her şey boşalana kadar
Savurduğunda geleceği
Hayata yeniden merhaba demenin
vakt
2/28/2021 • 1 minute, 25 seconds
AYLİN
Yine ağzında kan tadıyla uyanmıştı. Bu hisse hiçbir anlam veremiyor ve çok sinirleniyordu.
2/28/2021 • 3 minutes, 58 seconds
Hasan Hüseyin Derler Adına
Hasan Hüseyin Korkmazgil (1927-1984), toplumcu şiirin deli akan ırmağıdır. Türkülerde, ağıtlarda dile getirilen delice akan "Kızılırmak" da denebilir.
2/28/2021 • 10 minutes, 52 seconds
Önce insan!
Yaşar Kemal, önce insan! Evet, büyük bir yazar; yirmi altı romanı, öyküleri, röportajları ve şiiriyle, yirmiyi aşan yarısı yurtdışında kazanılmış ödülü ve ikisi yurtdışından yedi adet fahri doktorluk payesine rağmen, Allah’ın her kuluna nasip etmediği bir nitelikle, önce insan, o!
2/28/2021 • 4 minutes, 26 seconds
İçindeki Kahramana Yüz Çevirme
Doğduğum yer Antep, kahramanlık öyküleriyle dolu bir yerdir. Sadece öyküleriyle değil, gerçek kahramanlarıyla da ünlüdür.
2/28/2021 • 10 minutes, 55 seconds
Yaşar Kemal'in Doğayı Okuyuşu
Dilimize Arapçadan geçen edebiyat sözcüğü adap (Arapça adab) sözcüğü ile aynı kökten gelmektedir. Kimi yazarlara göre edebiyat, etimolojik kökenine uygun olarak zamanla insanı kötülüklerden koruyan, iyiliğe sevk eden, güzel huy anlamı kazanmıştır.
2/28/2021 • 5 minutes, 48 seconds
Stadyumda yer Yaşar, gök Kemal...
Her okuduğumda yüreğimdeki yangının tesiri daha da büyüyor... Yaşar Kemal’in “Sarı Sıcak” romanında bir “Osman” var... Ondan söz ediyorum..
2/28/2021 • 7 minutes, 41 seconds
Yaşar Kemal Boğaziçi konuşması
Sevgili Dostlar, Beni bu doktorayla onurlandıran Boğaziçi Üniversitesi'ne teşekkür ederim. Buraya kadar gelerek beni onurlandıran dostlarım da sağolsunlar.
2/28/2021 • 11 minutes, 23 seconds
Bekleme Salonu - Çağan Irmak
Yolculukların benim hayatımda çok önemli bir yeri var. Adana’da geçirdiğim çocukluğum boyunca babamın mesleğinden dolayı çok fazla yolculuk yaptım.
2/28/2021 • 3 minutes, 38 seconds
ÖYKÜ SARMALI
Sarı, turuncu ve kahverenginin hâkim olduğu Vefa sokağında, elimdeki zarfla seni beklerken sanki her şey düşünmem için tasarlanmıştı.
2/28/2021 • 3 minutes, 14 seconds
Yama
Herkes mahalle bitti diyor. Hayır, biten muhabbet. Siyasi bir tarif artık. Sağ ve sol kaldırımın yerini şimdi ‘bizim mahalle’ ve ‘öteki mahalle’ aldı. Mahalle küçüldü.
2/28/2021 • 6 minutes, 20 seconds
Aldırma Gönül
Sabahattin Ali’yi, annem-babam öğretmen olduğu ve okumayı çok sevdiğimiz için çocuk yaşlarda okudum, tanıdım ve sevdim
2/28/2021 • 6 minutes, 54 seconds
BENDE TÜKENMEZ BIR HAYAT VAR
Dışarısı, göz kapaklarını mühürleyen bir toz yağmuruyla bitmeyen pusa teslim. Top namlusunun dumanı şehri sarıyor. O toplar gece gündüz bitmeyen öfkesiyle bir fırtınanın haykırışı sanki, insanın ruhunu dövüyor.
2/28/2021 • 11 minutes, 35 seconds
Soğuk
Paltolu ve eldivenli yürünen bir ocak akşamı daha İstanbul’da...
1/21/2021 • 3 minutes
Geç kalmışlardı
Nâzım’ın 1935 yılında Yenigün dergisinde/ gazetesinde, geleneksel masal diliyle yazılmış 13 masalı yayımlanır.
1/21/2021 • 3 minutes, 43 seconds
Ocak Çiçek Açtı
“şuramızda bir şey var
acıya benzer
umuda benzer
böyle günlerde her şey
hem acıya, hem umuda benzer”
1/21/2021 • 1 minute, 12 seconds
TEK BAŞINA
gözlerim
kirpiklerini indirmemişti
yere
geceler erkendi
ve kimse ağlamıyorduççç
1/21/2021 • 2 minutes, 3 seconds
Aydın Boysan
Hayata muhabbet, muhabbete hayat katmış Aydın Boysan... Sanatın, İstanbul’un, hayatın en özel dostuydu o... Aramızdan ayrılışının 3’üncü yılında dostları Banu Zeytinoğlu ve Mustafa Alabora anılar ve unutulmayanlarıyla Aydın Abi'lerini andıkları sohbeti bizimle paylaştı...
1/21/2021 • 9 minutes, 39 seconds
MELANKOLİK BİR İSTİSNA
Sokaklar var hiç geçmediğin. Hiç tanımadığın yüzler, kinayeli gülüşler var. Daha önce hiç var olmadığın iklim ve tarih... Hepsi de hislerini işgal ediyorlar.
1/21/2021 • 3 minutes, 13 seconds
FÜSUN
Geçen yılı, elimizi belimize koyup vurduğumuz kalça darbesiyle sonsuzluğa uğurlayıp çiçekli pazen fistanımızın fırfırlı tarafını belimize sokuşturduk. Yürüyoruz, bakalım hangi mevsim ne getirecek?
1/21/2021 • 5 minutes, 43 seconds
Neyzen Tevfik, Tevfik Kolaylı...
Neyzen’i anlatmaya kalkarsak o, kitaplara da sözlere de sığmaz. Bodrum, İstanbul, Mekteb-i Sultaniye ve sonra Galata Mevlevihanesi... Anlatacak çok şeyi var.
1/21/2021 • 7 minutes, 57 seconds
Edebiyat Coğrafyamızda Şairlerin Ayak İzleri
Bu sayımızda sevgili hocamız Prof. Dr. Baki Asiltürk ile Nâzım Hikmet’i, edebiyatta kuşak tartışmalarını, sanatçının yapıtları ve özel hayatı arasındaki ilişkiyi konuştuk.
1/21/2021 • 9 minutes
Yıldırımların Efendisi ve Hürkuş
Gökyüzü; kendisine kanatlı ya da kanatsız dalan hangi yüreği geleceğe taşımadı ki onlarınkini taşımasın ve yönelen hangi gözü ışıltısız, umutsuz bıraktı ki onlarınkini bıraksın.
1/21/2021 • 7 minutes, 37 seconds
Gölgede Yalnız
Lahaina’da, devasa Banyan ağacının altındayım. Hayallerim ağacın varlığı kadar uçsuz bucaksız. Bencilliğimden ödün vermeye niyetim yok.
1/21/2021 • 4 minutes, 20 seconds
Yaşanmış bir düş gördüm!
Hepimizi alt üst eden 2020’yi geride bıraktığımız bugünlerde, izin verirseniz size faydalı bir düşünme egzersizi hediye etmek istiyorum.
1/21/2021 • 2 minutes, 52 seconds
Bursa Cezaevi, Balaban ve 'Şair Babası' Nâzım Hikmet
Nâzım Hikmet, pek çok suçlamayla Türkiye hapishanelerinde tutulmuştu. Dile kolay 13 yılı bulmuştu hapisliği.
1/21/2021 • 7 minutes, 7 seconds
MAVI GÖZLÜ DEV FUTBOLCU
Hikmet çok iyi topçuydu. Ben yetişemedim. Ama öyle böyle bir topçu değilmiş! Eski kurtlardanmış.
1/21/2021 • 7 minutes, 9 seconds
Tiyatro ve Nâzım
Şairimizi bu kez internet imkânları ölçüsünde anacağız ne yazık ki. Bildiğiniz gibi virüs nedeniyle... Onun hasretini çektiği ülkesinde Türkçe sevdiği şiirlerinin yasak olduğu döneme de değinerek ve yine onun anısı önünde saygıyla, sevgiyle eğilerek...
1/21/2021 • 3 minutes, 38 seconds
Hoşça kalın dostlarım benim hoşça kalın!
Doğdu şair Kasım’ın 20’si, yılı 1902, saati belli değil… Bir dede var evinde, özgür düşüncesiyle biraz şiirin peşinde.
1/21/2021 • 14 minutes, 2 seconds
Lavinia Moro Romantico
Çok söyledim ama yazmış mıydım, hatırlamıyorum. Çok mu önemli? Düşünüyorum. Önemli ya da değil ama bana ilginç geliyor.
1/21/2021 • 8 minutes, 38 seconds
Doğu’nun büyük şairi
Vera Tulyakova’nın anılarında, Nâzım Hikmet’in ölümünden sonra bir başka şairin onun için söylediği bir söz bende iz bırakmıştı.
1/21/2021 • 4 minutes, 5 seconds
Nâzım Hikmet ve Çevresi
Nâzım Hikmet’in ne denli büyük bir değer olduğunun kanıtlarından biri de hayatı boyunca çevresine yaydığı sevgi ışığıdır. Nâzım’dan yayılan bu ışık öylesine güçlüdür ki, onu tanıyanlar etkisinden hiçbir zaman kurtulamamış, bütün ömürlerince o ışığın peşinden gitmişlerdir.
1/20/2021 • 12 minutes, 4 seconds
Ustalar Gökten Zembille İnmez…
Sıra dışı insanlar ve olaylar işaretlerini önceden verirler. Tıpkı Nâzım Hikmet ve genç Türkiye Cumhuriyeti gibi.
1/20/2021 • 7 minutes, 8 seconds
'Umut'a şans vermek
365 günlük yeni bir zaman dilimine adım attığımız ocak ayında bütün güzelliklerin hepimizi, herkesi selamlamasından daha iç açıcı bir gelişme olamazdı.
1/20/2021 • 3 minutes, 49 seconds
2021 de biter...
Umudun sözlük anlamları bunlar. Güven duygusu, bir süredir hakkında en çok konuşulan. Hissedemeyen insanların sayısının çokluğu. Yokluğu kaygı hâli yaratan. Yaygın durum.
1/20/2021 • 3 minutes, 53 seconds
Ve Hayat Da Sevgi Gibi Uzun Bir Kelimedir
ULAŞ GEROĞLU
1/20/2021 • 10 minutes
Cemal Süreya ve Pülümür
Cemal Süreya, yeryüzünde farklı coğrafyalara dağılmış Pülümür’ün seçkin evlatlarından biri olarak ilçemizin gururu olmuştur. Toprağından koparılmış olmasına rağmen ve belki de bilakis koparıldığı için, gönlü daima coğrafyamıza, kültürümüze dönük olmuştur. Bu kısa yazıda fazla bilinmeyen bu yönüne değinmek isterim
1/20/2021 • 5 minutes, 30 seconds
Bir atlatırsak pir atlarız
Dört duvar arasına sıkışmışken içinde özlemler köpürürken ömrüne bir teselli arayışıyla dönüp eski fotoğraflara bakıyor insan.
1/20/2021 • 7 minutes, 13 seconds
Siz hangi kahveyi sevmiştiniz?
Annemin, çok uzaklarda kalmış o evde, pirinçten el değirmeniyle öğüttüğü o kahve çekirdeklerinin hafızamda bıraktığı kokuyu hep anlatmak istemiştim...
1/20/2021 • 6 minutes, 59 seconds
Aralık Pazarlığı
Çocuklarla salgını konuşuyorduk. “Sen çocukken nasıldı peki pandemi?” dediler. ‘’Böylesi olmadı ki hiç.’’ dedim. Böylesi yüz yıldır olmamış.
1/20/2021 • 6 minutes, 2 seconds
Sahi biz ne yaşadık?
Gökyüzü, evimizde ardı sıra yanmak için bekleyen ışıklar gibi envai çeşit renge boyalı... Şimdi tam zamanı, kucaklaşmalı ve haykırmalı; Hoş geldin 2020!”
12/25/2020 • 13 minutes, 4 seconds
Hayal mi, Gerçek mi?
Hayalleri severim ama kendi hayallerimi… Bana zorlanan her şeye karşı çıkarım, hayaller de zorlanmamalı; istediğim şeyleri düşünüp biçimlendirip sonra bir senaryo gibi işlemeliyim.
12/25/2020 • 12 minutes, 54 seconds
Tiyatroyu Yıkmak...
Anadolu Ateşi Dans Topluluğu Pandemi döneminde Sanatın ve Sanatçının sürdürülebilir ilkesiyle kesintisiz sanat için her yolu denedi, Online eğitim, online gösteri ve pandemi kurallarına uyarak seyircili gösteriler, arabalı gösteriler yaptı...
12/25/2020 • 3 minutes, 35 seconds
BEKLEME SALONU : MUSTAFA ALABORA
Bekleme Salonu'nda hayatlar yazılır; kelimeler anlatır insanı. Her ay iki yakın dostu hayali bir yolculuğa çıkarttığımız İstasyon'umuzun Bekleme Salonu'nda Kandemir KONDUK'a ve Mustafa ALABORA’ya birbirlerinden habersiz, birlikte çıkacakları yolculuğun merak edilenlerini sorduk. O zaman iki dostla biraz hayal biraz gerçek muhabbetimize buyrun.
12/25/2020 • 4 minutes, 5 seconds
Bir Söz Söyledim Bin Zamana
“Sevgide güneş gibi oI, dostIuk ve kardeşIikte akarsu gibi oI, hataIarı örtmede gece gibi oI, tevazuda toprak gibi oI, öfkede öIü gibi oI.”
12/25/2020 • 12 minutes, 37 seconds
MEHMET AKİF'in "Sefahat"ı...
1900’lü yılların başı... Memlekette aydınların ve aydınlanmaya çalışanların sansürden başını kaldıramadığı yıllar... Gazeteler, kitaplar, dergiler, tiyatro oyunları, romanlar, hikâyeler, makaleler, şiirler…
12/25/2020 • 4 minutes, 21 seconds
BEKLEME SALONU : Kandemir Konduk
Bekleme Salonu'nda hayatlar yazılır; kelimeler anlatır insanı. Her ay iki yakın dostu hayali bir yolculuğa çıkarttığımız İstasyon'umuzun Bekleme Salonu'nda Kandemir KONDUK'a ve Mustafa ALABORA’ya birbirlerinden habersiz, birlikte çıkacakları yolculuğun merak edilenlerini sorduk. O zaman iki dostla biraz hayal biraz gerçek muhabbetimize buyrun.
12/25/2020 • 4 minutes, 38 seconds
İçimde Söven Biri Var
“Bir telefon röportajı yapar mısın İstasyon için?” dendiğinde, hiç düşünmeden ‘’Celil Nalçakan’’ dostum geldi aklıma. Çünkü eğer bu sohbetin içinde şiir olacaksa; müzik, sinema, edebiyat, velhasıl sanat olacaksa; bu alanın her koluyla alakası olan bir Rönesans ustasıydı Celil, biraz yanlış çağda dünyaya gelmiş…
12/25/2020 • 12 minutes, 30 seconds
YARATICILIĞININ SÜREKLILIĞI IÇINDE BOL ÇIÇEKLI NARIN BIR DAL: SEVİN OKYAY
Bu sayıdaki konuğum, tanımaktan sonsuz mutlu olduğum; kendisini dinlerken her zaman bir şeyler öğrendiğim; sinema eleştirmeni, bir romancı, gazeteci, çevirmen ve radyo programcısı Sevgili Sevin Okyay.
Herkesin hayatta bir tane de olsa değerli hikâyesi vardır. Herkes en güzel hatırasını seçip ölene dek her fırsatta bir başkasına anlatır...
12/25/2020 • 2 minutes, 56 seconds
Çünkü biz kadınız! Biz hayat vereniz!
Bu yıl Nobel Kimya Ödülü, yaşamın kodunu yeniden yazdıkları için mikrobiyolog Emmanuel Charpentier ile biyokimyacı Jennifer A. Doudna’ya, yani iki kadına verildi.
12/25/2020 • 5 minutes, 17 seconds
ARALIK ÇİÇEK AÇTI
“Yılmaz Güney’den bana kalmış bir inatçılık var. Taviz vermeyen müdanasız bir adam var, düşüncelerinden asla geri adım atmayan, her adımını ülkesi, insanlık ve emek adına atan bir sanatçı var. Para ve şöhret için değil, bunlar için yaşanan bir hayat var…”
12/25/2020 • 1 minute, 41 seconds
Mesudiye'de mesuduz, daha ne isteriz ki Ayten?
80’lerde Özal’la birlikte kısa yoldan köşeyi dönme kültürü, toplumsal yozlaşmayı da hızlandırır. Yılbaşı piyangosu da küçük hayatlara, altından kalkamayacakları düşleri kurdurur.
12/16/2020 • 5 minutes, 16 seconds
Onlar en güzel kahkahaydı
Onlar, aile olmayı, haksızlıklar karşında dik durmayı, birlik olmanın gücünü anlattı. Hayallerimizde, tebessümlerimizde, yaşamak istediğimiz o güzel dünyanın içinde hep onlar vardı ve onlar tüm sahicilikleriyle gerçek birer kahramandı…
12/16/2020 • 6 minutes, 16 seconds
Akşam oldu... Sen olmasan da...
Kul Hüseyin’in miydi bozkırın göğsünde burgaçlanan insan iniltisi? “Buna dünya derler hepisi geçer/ Hangi günü gördün akşam olmamış.” İnsan, çaresizliğinden bu kadar engin bir umut çıkarır. Keder bu kadar güçle, bu kadar tevazuyla inanır yaşamaya.
12/16/2020 • 5 minutes, 1 second
MUDANYA'DAN GELİYORUM
Salondan içeri girdi. Salonu hınca hınç dolduran basın mensupları aynı anda deklanşöre bastı...
12/16/2020 • 9 minutes, 15 seconds
ZEYNEP
“ Evet, ömrümün sonuna kadar o donları yıkayıp asacağım!” diye bağırdı Gül, elindeki mandal torbasını masaya çarparak. Masanın üzerindeki saksı büyük bir gürültüyle devrildi.
12/16/2020 • 9 minutes, 46 seconds
Her şey renksiz!
Güzin Dino ve Abidin Dino: İki Kişilik Bir Dünya
12/16/2020 • 9 minutes, 49 seconds
İki savaşçı kuş kadın
20. yüzyıla doğmuş iki sanatçı kadın. Biri Paris’te, biri Yemen’de. Biri Batı’da, sanatın orta yeri bir şehirde; diğeri çölün yanı başında.
12/16/2020 • 6 minutes, 45 seconds
Deprem Türkiye’nin kaderi değil gerçeğidir
Türkiye’de son 120 yılda, büyüklüğü 6.0 ve üstü olan 220’ye yak ın deprem yaşanmış. Bunların bazıları şehirlerde büyük hasarlara ve büyük can kayıplarına yol açmış.
12/16/2020 • 12 minutes, 14 seconds
Aydost
MUHARREM ERTAŞ
12/16/2020 • 51 seconds
Göç, umut ve 2021
Yıllar akıp geçiyor. Biten 365 gün, yıl olarak hem aklımızda hem geride kalıyor.
12/16/2020 • 5 minutes, 40 seconds
Vehbikuş
Atlas’ı Ömer Arakon’la açtık. Ömer daha taze ölülerimizden...
12/16/2020 • 8 minutes, 52 seconds
Müşterektir acıların da umutların da…
Gördüğün bir sahneyi daha önce gördüğünü sanırsın ya, sadece beyindeki bir aşinalık sinyalinin yanıltmasıdır.
12/16/2020 • 3 minutes, 58 seconds
İnsanlar ve Hayvanlar
İnsan ve hayvan arasındaki farklılıklar konusunda pek çok şey söylenmiştir. Bunların düşünme, zekâ ve duygu yetilerine ilişkin olanlarını bugün tartışmasız kabul etmek güçtür.
12/16/2020 • 4 minutes, 58 seconds
Ve Tanrı elini bizden çekti...
Mahalle maçını 10’a 9 kazandık. Tüm golleri Maradona attı. Çünkü herkes Diego Armando Maradona’ydı.
12/16/2020 • 8 minutes, 13 seconds
İnsanlara mı İnanacağız; yoksa?!
Ara Güler’in fotoğraflarında oyuncağın başrolde olduğu eserin adı “Tabanca ve Ekmek” adını taşır.
12/16/2020 • 7 minutes, 9 seconds
HÜSAMETTIN İNCIR AĞACIMI GETIR
Dışarısı soğuktu. İşten çıktı ve boynunu eğerek kaldırımın yola en uzak yerinde yürümeye başladı. On beş yıl öyle yürümüştü o kaldırımda.
12/6/2020 • 9 minutes, 5 seconds
Şarkılardadır Cevabım
Ahmet Abi, sen 80’den sonra tüm şarkıların ve marşların susturulduğu bir dönemde hepimizin şarkılarını söylemeye başladın. O şarkıları sana söyleten neydi?
12/6/2020 • 8 minutes, 42 seconds
“Mustafa Kemal” denince aklıma Bir lider geliyor.
BİLGE ÇOLAK
12/6/2020 • 1 minute, 4 seconds
TROYA
Kitab-ı Mukaddes’teki öyküler kadar eskidir Troya. Çanakkale’nin Hisarlık Bölgesi’nde, bundan binlerce yıl önce kurulan tarihi İlion, Hititlerin deyimi ile “Wilusa” kenti çok eski bir efsaneye de kaynaklık etti. Düş ile gerçeğin, bilim ile ütopyanın iç içe geçtiği insanlık tarihinin en eski ve en bilindik öykülerinden birine…
12/6/2020 • 3 minutes, 5 seconds
Tatlı yanaklarından buseder, seni Allah’a ısmarlarım
Erkek, şairdi. “Benim hayatım roman değildir, baştan başa şiirdir benim hayatım, şiir ve aşktır, bu köhne dünyayı 1926 yılında şereflendirdim, daha doğrusu çilem 1926 ’da Tarsus’ta başladı” diyen acının, aşkın, dramların, kör kuyuların ve melankolinin şairi Ümit Yaşar Oğuzcan...
12/6/2020 • 8 minutes, 8 seconds
HAYAT DAMARLARI
Sorum şu: Atatürk’ün “hayat damarlarından biri” olarak nitelediği “sanat ve kültür”, hayatımızda ne kadar yer tutuyor? Dünya edebiyatı denilen o muazzam birikimi, insanın doğayla arasına koyduğu o derinleşme çabasını, kendini tanıma mücadelesini nereye yerleştireceğiz?
12/4/2020 • 4 minutes, 20 seconds
CENNETTEN DÜŞENLER
Cama taş atıp seni erkenden uyandırmaktı amacım. Önce uzun süre taş aradım, ardından hangi pencerenin ardında olduğunu anımsayamadım.
12/4/2020 • 2 minutes, 18 seconds
Bedel
Bu keder beni bırakmayacak
Alıp başını gitmek en iyisi
Ne sabahın doğuşudur güne başlamak
Ne akşamlarda ürperen safa
Yorgun bir kış oluyor
12/4/2020 • 1 minute, 48 seconds
Ilgaz edebiyatın sen büyük çınarısın
Biri vardı, CİDE’den Duvarları deniz kokulu bir evden, Edebiyat denizinin tam da ortasında, Kıyısında hiç gezinmeden...
12/3/2020 • 6 minutes, 12 seconds
11 Kasım
Uzun zamandır İkinci Dünya Savaşı nedeniyle elektrikler kesildi. Kemal doğdu ve elektrikler geldi. Adını Işık koymak istedik. Ama ebe, “Bu bebek boylu poslu, ağır başlı bir delikanlı olacak” deyince Kemal olsun dedik.
12/3/2020 • 3 minutes, 29 seconds
Hepimizin istediği bir yudum kahve, bir yudum umut ve sevgi...
Âşık Veysel’in dediği gibi uzun ince bir yol ise yaşam dediğimiz süreç, ben bu yolda trenle seyahat etmeyi seçiyorum. Ama yüz yıl öncesinin o güzelim, tertemiz, şık rahat kompartımanlarından birinde olmayı, beyaz masa örtülü lokantada yemek yemeyi bir de…
12/3/2020 • 11 minutes, 56 seconds
Bir KANSER HAFTASI hikâyesi...
“HAZIRLANMA odası”nda başlayacağım hazin yolculuğumu, “uyanma odası”nda bekletilip ve nihayet odama getirilerek tamamladığımda, ortadan parçalanmış bir bedenim olacaktı. Doktorun inatla, “Açmadan bir şey söyleyemem,” demesine rağmen, ben biliyordum gerçeği. Gözlerinden okuyordum, sesinde duyuyordum.
12/3/2020 • 13 minutes, 24 seconds
BEKLEME SALONU
Bekleme salonlarında hayatlar yazılıdır, kelimeler anlatır hayatı.
Hepsi duvarlara işler usul usul, yol olur yolculara, hak olur yolculuğa. Bu ayın yolcuları Nur Sürer ve Füsun Demirel.
Mademki yolu beklerken kurulan hayalle başlar her şey, o zaman buyrun iki dostla yaptığımız biraz gerçek biraz hayal muhabbete...
12/3/2020 • 7 minutes
Sevgiliye stadyumda aşk nağmeleri... Neruda’dan
Sene 2006’ydı.. Karış karış Arjantin’i dolaşırken kendimi şahane öykülerin içinde buluyordum.. Stadyumda karşılaştığım manzarayı anlatmadan önce San Telmo’yu biraz anlatmalıyım..
11/26/2020 • 5 minutes, 12 seconds
Yalnız çıktığımız bir yolculukta, soğuk bir tren vagonunda...
Yalnız çıktığımız bir yolculukta, soğuk bir tren vagonunda, tam uykuya yenik düşecekken usulca üstümüzü örten yabancı, Siz.. Rüyayı gerçeğe dönüştüren sen, evet Sen... Işıktan uzanan yardım elleri… Hepimiz...
11/26/2020 • 2 minutes, 52 seconds
Kalbim Ahmet Kaya’yla son kez görüştüğüm Paris’te kaldı
Bugünlerde Türkiye-Fransa ilişkilerindeki gerginlik nedeniyle çok dertlensek de ülke olarak, doğası-yaşamı itibariyle Fransa’yı ve tabii ki Paris’i müthiş özellikli bulurum...
11/26/2020 • 14 minutes, 30 seconds
AY TAKIMI
“Şükran Hanım, ben bir karar verdim; yarın mahkemeye başvuracağım ve ‘Ay’ soy ismini alacağım”
11/20/2020 • 4 minutes, 3 seconds
Şair Politikacı: Ecevit
“Benim için şiir yazmak-özellikle siyasete girdiğimden beri- bir iletişim aracı, bir düşünce açıklama yolu değil, bir düşünme yöntemidir.”
11/20/2020 • 4 minutes, 31 seconds
Nostalji
İnsanların son zamanlarda geçmişe özlem duymasını hatta daha bir tutunmasını anlıyorum. Bunu basit bir nostalji olarak düşünmüyorum.
11/20/2020 • 3 minutes, 21 seconds
Kasımda TSKM
Kasımda TSKM
10/30/2020 • 2 minutes, 11 seconds
BEŞ ÇEŞMELER
BEŞ ÇEŞMELER
10/30/2020 • 6 minutes, 6 seconds
Şimdi İstasyondayız
Şimdi İstasyondayız
10/30/2020 • 37 seconds
SENNUR SEZER ŞİİR
SENNUR SEZER ŞİİR
10/30/2020 • 1 minute, 41 seconds
Nilgün Marmara
Nilgün Marmara
10/30/2020 • 3 minutes, 14 seconds
Bekleme Salonu
Bekleme Salonu
10/30/2020 • 5 minutes, 18 seconds
MUAZZEZ İLMİYE ÇIĞ
MUAZZEZ İLMİYE ÇIĞ
10/30/2020 • 4 minutes, 22 seconds
Ekim Çiçek Açtı
Ekim Çiçek Açtı
10/30/2020 • 1 minute, 20 seconds
Direnen Şiir
Direnen Şiir
10/30/2020 • 12 minutes, 42 seconds
CUMHURİYET KADINLARI
CUMHURİYET KADINLARI
10/30/2020 • 1 minute, 23 seconds
Atilla İlhan
Atilla İlhan
10/30/2020 • 2 minutes, 34 seconds
Sevdalansam
Ne olur Buralarda sevdalansam birine Yeşil bakışları olsa Yeşil yeşil özlesem
10/29/2020 • 1 minute, 24 seconds
Çok tembel var ama Oblomov bir tane
Bir eserin “değerliliğini” belirleyen, onunyaratılmış olmasının insan(lık) için, dünyamız içinanlamının ne olduğu, dünyamıza neyi/neleri kattığı;etik değerler bakımından özelliğinin ne olduğudur,bu bakımlardan görmemizi sağlayabildikleridir.
10/29/2020 • 12 minutes, 7 seconds
Müziğe tutkun ezgili bir y ürek
“Bir yerde türküler ne kadar gelişmişse, anlatım gücü ne kadar artmışsa, oradaki koşullar o oranda ağır demektir. Türkülerden korkulması boşuna değildir.” RUHİ SU
10/29/2020 • 13 minutes, 58 seconds
Yükü cefadır kara trenin…
İlk uzun tren yolculuğumu dedemle yaptım. Gaziantep Fevzi Paşa İstasyonu’ndan Haydarpaşa’ya… 50 saat sürdü. Yıl 1988 idi, 13 yaşındaydım. 13.00’teki tren için sabah 09.00’da istasyonda dikilmiştik. “Dede çok erken gelmedik mi?” deyince dedem yüzüme bile bakmadan ellerini belinde birleştirip “Evlat tren bizi beklemez biz treni bekleyeceğiz” demişti.
10/29/2020 • 4 minutes, 31 seconds
İstanbul
İstanbul çalınmış hayallerin şehri… Talan edilen anıların başkenti…
10/29/2020 • 41 seconds
İki kent arasındayım. Biri bilmiyor...
‘İki kent arasındayım.Biri bilmiyor beni,öteki tanımıyor. Ait olamamak datam olarak burada başlıyor…’
10/29/2020 • 6 minutes, 57 seconds
Seni korumak için
Seni hiçbir dünya telaşına değişmedim ben. Evlerin ve kalabalığın ağırlığını sana üstün tutmadım. Yoksulluğun acısından hafif bilmedim acını. Yenilen herkesin boğuntusuydu kaybolduğum uzaklık, yüzün her bulutlandığında.
10/29/2020 • 3 minutes, 48 seconds
E S R A
“ Okıvrılan iki balıktan siyah olan bendim belki de. Şanssızlığım doğuştan mıydı, bilmiyorum. Ama tam bir Polyanna olan ben, hayatım boyunca başıma gelen her şeyi kocaman gülümsemelerle karşılayıp hep ‘ne kadar şanslı’ olduğumu düşündüm durdum. Tanrı’yla aramda ipler ne zaman koptu bilmiyorum. Şimdi bunu bulamayacak kadar şuurum yitik, yorgunum. Her şey öyle ağır, öyle zor, öyle çileli oluyor ki bazen; şaşkınlıkla bakıyor, zorunlu olmadıkça bedenimi kıpırdatmamayı tercih ediyorum.
10/29/2020 • 8 minutes, 17 seconds
Cumhuriyet...
Kelime Arapça gibi görünür ki bu tanım dilbilgisi itibariyle doğrudur ama Türkçede icat edilen bir kavram (neologos) ve kelime olduğunu belirtmek gerekir. Cumhurun Arapçada, “la gente”, “die Leute”, “people” gibi bir anlamı vardır. Onun “cumhuriyet” olarak kullanımı Osmanlıya aittir
10/29/2020 • 7 minutes, 48 seconds
Kaynağına akan ırmak...
Isodora Duncan dans kuramını oluştururken yönünü Ege’ye dönmüştü. Amerika’da yaşayan bu İrlandalı kadın, ruhunu çelen Akdeniz düşlerinin ardından batıdan doğuya doğru savrulurken Klasik Bale’nin en görkemli dönemini kapatmasına çok az bir süre kalmıştı. Onun geçtiğimiz yüzyıl başında kendi bedeninde duyumsadığı başkaldırı güdüsü, tarihsel ifadesini bizim şu an üzerinde yaşadığımız topraklarda buluyordu sanki. Masmavi, düşsel bir yolculuktu onunkisi.